Silivri Facebook
banner88

Yıllara Aldanıpta Yaşlanmak Şart mı?
 
YÜCE BUYRUĞUN ADİL EMRİ BÖYLE.
O halde YAŞADIĞIN KADAR, BİÇİLEN VE TAKDİR EDİLEN GÜN VE YILLARI GÖRECEKSİN, TAMAM DA ;
 
Yettiğince ve olduğunca RUHSAL “YAŞLANMAN ŞART MI, BE KARDEŞİM…” !..
 
xxx
 
Bu yazı mı ister ciddiye alın, isterse bir fantezi ve yılın son yazım olarak karşılayın…
Ancak, yaşanan bunca kan Revanlı günleri birlik de yaşayıp ardından da 2007 yi hasretle anacakmışız gibi, çağrışımlara sanırım hiç de gerek yok! Acılar insana zevk verir mi hiç!
 
Masum yılların ne günahı var!…
 
Takvimlerin, yaşanan günlerin çark ve düzenini bozan, ne ormanlarda ki yaratıklar, ne de gök yüzünden dünyamıza çarpan “meçhul METEOR denen cisimler”!
 
İnsanoğlu’nun beyin yapısı gelişip şeytanca medeniyet denen bulgu ve yeniliklere yol açtıkça, VAHŞET DAMARI DA KABARDIKÇA KABARIYOR …
 
Bizce işte sorun bura da!
 
Düşünün, yorumlayın, aklınızla ulaşabildiğiniz kadar olay ve durumları canlandırın ve hatta bir filim gibi yaşananları anımsayın veya hatırlayın, hiç de farklı görüşte olmadığımız sanırım hemen fark edilecektir…
 
xxx
 
O halde, bu çılgın gidişe, kişilik özelinizde hiç zaman kaybetmeden çareler ve hedefler üretmek gerekiyor! Çünkü,”Bana benden olur her ne olursa”yı, unutamayız… 
 
Nasıl mı dediniz?
Hemen şu soruyu sorun kendinize:
YILLARA ALDANIPTA (RUhSAL DA OLSA) YAŞLANMAM ŞART MI ?
 
Ama öncelikle kendinize DÜRÜST, AÇIK ve NET yanıtlar verin…
Burada, ünlü düşünür  DECART’I hatırlayalım,
“DÜŞÜNÜYORUM, O HALDE VARIM”, yeryüzüne mıhlanmış sözleriyle  analım…
 
xxx 
 
Ne iş yaparsak yapalım, hangi ekonomik bolluk veya sıkıntısın da olursak olalım.Bireysel veya ailesel,  yada toplumsal dertlerin karmaşasın da ve hatta çaresizliğin de olursak olalım, bu SORGULAMA bizi mutlaka düşünmeye ve aranan çareye az da olsa yatkın kılacaktır!...
 
Bundan dört gün önce “DEĞİŞİM”e uğradım.Zamanım dardı.Hemen dönecektim Silivri’den İstanbul’a.Gazetede ki tüm genç meslektaş kardeşleri özlemiştim.Bir bayram ziyareti de olacaktı bu.
 
Bir amacımda gazete de yeni bir meslek açılımına yelken açan “Genel yayın Yönetmeni Sayın CİHANGİR DAVUTOĞLU’nu kutlamak, BAŞARI dilemekti Doğruca odasında yanı başına gittiğim de, saniyeler içinde beni tanıyamadıklarını fark etmiş, belki de o anda, “yahu bu adamda kim ola ki” yi aklından geçirmiş olabilirler!
 
Ancak hemen iki üç adım arkadan kadim dost ve kardeşim Sayın REFİK BEK’in odaya girmesi ve içten karşılaşmanın ardından, Sayın Cihangir Kardeşin ”Ağabey, gazetede ki resimden sizi az daha tanımam mümkün olmayacaktı.
Lütfen bana hemen başka bir resminizi veriniz,değiştirelim.
Orada ki resim sizi yansıtmıyor! Siz, çok  daha gençmişsiniz,  demezler mi!
Vardı, başka bir resim verdim.Halbuki, o resim, GAZETE’Yİ ilk ziyaretim de çekilmiş olmalıydı!.
 
Sütun yetse DİNÇ ve DİNAMİK kalmanın, kendimizce yorumunu da yapardık Ancak, CİHANGİR kardeşin samimi hayreti, O ANDAN İTİBAREN ZİHNİME  takılı kalmış ki, direksiyonda yüzüme yol boyunca tebessümler getiriyor, nedenini yanımda olan eşimde bilemezdi ,“YILLARA ALDANIPTA YAŞLANMAK ŞART MI” konu ve güdüsü, bu yazının planını çoktan vermişti bana.
 
Yaşlanılmaz nice YIL DİLEKLERİM, TÜM DOST VE  İNSANLARIMIZA…
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol