15 Dakikanın Önemi... Cihangir DAVUTOĞLU

15 Dakikanın Önemi... Cihangir DAVUTOĞLU

Yıllar önce bir uçak yolculuğunda rötar yapan uçak, herkesin sinirini bozmuştu...

Yolcular hostese rötar nedenini soruyorlar ancak olumlu bir yanıt alamıyordu. Aradan 15 dakika geçti, yan tarafımda oturan yolcu hostesi çağırdı "ben beyin cerrahıyım, benim 1 saniyeye bile tahammülüm yok! Kaptana söyleyin ameliyat masasında yatan siz veya O olabilir."

Hostes hemen kaptanın yanına gitti, neden rötar yaptığı belli olmayan ve bekleyip duran uçak için hostes koşarak geldi ve cevap verdi... "Hemen kalkıyoruz efendim"

15 dakika 15 Temmuz darbe girişiminde, Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanımız için çok önemliydi... Allah o zamanı kendisine bahşetmişti.

Uçağının koordinatlarını alabilmek için az uğraşmadılar.Haber kanalları teknoloji sayesinde Face Time üzerinden Cumhurbaşkanına ulaştılar ve halka sokağa çıkın mesajını ilettiler.

Parti gözetmeden vatandaşlar, havaalanına, genel kurmaya, TRT'ye, İBB'ye ve meydanlara koştu... Darbe girişiminin sonucu; halk darbe istemiyordu.

Burada Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'ye satır açmak lazım... Önceki darbelerde ana muhalif partileri avantajlı çıkıyordu. Birkaç yıl sonra yapılan seçimlerde asker aday çıkarıyor, halk yine de o adaya oy vermiyordu. Kılıçdaroğlu bunu çok iyi bildiği için ilk andan itibaren darbe girişimcilerine karşı durdu. İlk dakikadan itibaren milletvekillerine meclise gitmelerini istedi.

Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım'ı arayarak "kalkışma kabul edilemez, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yanındayız." Dedi. Her ikisi de devletin yanında olmuş ve kendi partilileri sokağa çıkmıştı.

Kahraman Türk Polisi vatandaşlarıyla el ele verip darbe girişimini önlemede baş rolü oynadı. Aynı zamanda darbeye katılmayan büyük çoğunluk askerimiz vardı.

14 gündür her partiden vatandaş gece nöbeti tutmaya devam ediyor. Hepsini alınlarından öpüyorum.

Şimdi darbe girişimi tekrar olabilir mi?

Olabilir! Geçmişte 1960 darbesinden sonra Albay Talat Aydemir yaklaşık iki yıl sonra darbe yapmaya kalkıştı.

Tabi o zaman halk ne darbe biliyordu ne de direniş. Teknoloji de şimdiki gibi değildi. Sadece radyo vardı.

Ya saat 03.00'da darbe girişimi olsaydı diyenlere cevabım... Değişen bir şey olmazdı. sosyal medya üzerinden vatandaşlar yine bir araya gelirdi.

Devamlı uyanık olmak durumundayız...

Vatandaşa bir önerim var!

Telefonlarınızı gece açık bırakın...

Saat kaç olursa olsun iletişim sağlayabilirsiniz.

Ben öyle yapıyorum.