Silivri Facebook
banner88

Ruhunuzun kılıfı bilginiz olsun!

Uzun süre oldu yazmayalı, paylaşmayalı. Biraz kırgındım kalemime açıkçası. Ama barıştım yeniden. Anladım ki ben her yerde, her şekilde yazıyorum zaten. Asıl amaç yazmak değil, paylaşmaksa eğer, tekrar paylaşıyorum bilmek ve öğrenmek istediklerimi. Ruhumun doymak istediği bilgiyi…
Bu dünya üzerindeki her varlığın, her nesnenin bir ruhu vardır. Tüm ruhlar tek bir ruha akar. Bu evrenin (yaratıcının) ruhudur. Kendi zihnimizi ve ruhumuzu beslediğimiz zaman, aslında evrenin ruhunu beslemiş oluruz. Kendimizi daha iyi duruma getirdiğimizde, etrafımızdaki herkesin yaşamları da  iyileşmiş olur. Bu iyi olma kavramına çoğumuz maddi olarak baktığımız için ( buna bende dahilim ) içimizdeki iyileşmeyi göremeyiz.

İç iyileşmeyi açık ve net olarak anlatmak istiyorum, fark ettiğim kadarıyla. İç iyileşmeyi en çok çocuklarla anlayabiliriz. Onlarda henüz kirlenmiş, kötüleşmiş bilinç yoktur. Bu yüzden saf, temiz ve tüm içtenlikleriyle coşku ile yaşarlar. Bunu hepimiz çok iyi biliriz ve öyle net anlamışızdır ki, bu bilgiye istinaden ‘ çocuktan al haberi ‘ diye güzel bir atasözümüz dahi vardır. Büyüdükçe kendimizi kandırmaya, duygularımızı bastırmaya ve yaşamamaya başlarız. Oysa hepimizin hayalleri vardır çocuklar gibi. Sadece onlar dürüstçe söyler, biz sakladığımızı sanarak yaşarız.
Çoğu insan ile hayalleri arasındaki engel başarısızlık korkusudur. Başarısızlık, başarı için şarttır. Başarısızlık gelişmemizi sağlar. Her zaman cesur ve iyi olmalıyız, evren (yaratıcı ) cesur olanın yanındadır. En büyük başarılar zaten başarısızlıklarımızdan sonra gelmemiş midir? O halde hedef koyalım birlikte. Maddi olmasın ama bu kez lütfen. Bu gün ruhumu seveceğim. Bugün kendimi neyi başaramamışsam onu başaramadığım için seveceğim. Bugün kendimi olduğum gibi, tüm çirkinliklerimi görüp kabul ederek, tüm kırdığım insanlardan özür dileyerek, tüm yaşadıklarıma teşekkür ederek seveceğim.
Çocuklar kadar saf ve temiz olabilmeyi dileyerek ve yaşadığıma, aldığım her güzel huzur dolu nefese şükürler ederek güne başlamayı dileyeceğim. Ve eminim bunu yaptığımda,  gerçekten yaptığımda benim büyümem için karşıma öğretmenlerim çıkacak ve ben onları fark edeceğim. Elinde diploması olması şart değil. Bana güzellikleri görmeyi öğretmesi yeterli.
Sizde hazır olduğunuzda öğrenmek, istediğinizi öğretmek için geleceklerdir. Yeter ki neyi, ne kadar, neden öğrenmek istediğimizi bilelim. Belki sizden 15 yaş küçük olacak öğretmeniniz, belki 30 yaş büyük. Belki bir dilenci olacak, belki bir milyarder. Ne önemi var. Öğrenmenin yaşımı olur.
Cebinize, evinize, cildinize, giysilerinize, baktığınız kadar, ruhunuza da iyi bakın, önemseyin. Cebiniz boşalırsa doldurabilir, evinizi değiştirebilirsiniz. Makyaj yapabilir, giysilerinizi yenileyebilirsiniz.  Fakat ruhunuzun boşluğunu ne paranız, ne eviniz, ne güzelliğiniz, ne kıyafetleriniz ile doldurabilirsiniz.
İşte bunu en iyi açıklayan söz;
‘Ne insanlar gördüm üstünde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde insan yok.’
MEVLANA
Ruhunuzun kılıfı bilginiz olsun.

SEVGİLERİMLE..

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol