Işıklar : ''Silivri'nin bir marka haline gelmesi gerekir.''

 

 

Yerel seçim öncesi gazetemize hedefleri, projeleri, aday adaylık süreci ve kendisi hakkında merak edilenleri anlatan CHP Silivri Belediye Başkanı Aday Adayı Özcan Işıklar, açıklamalarına devam ediyor…

 

Silivri ile ilgili projelerini anlatmaya devam eden Işıklar “Silivri de geçtiğimiz 2006- 2007 yılında esnaf ve sanatkârlar odasından aldığım bilgiye göre 730 tane esnaf dükkân kapatmış. 2008 yılında bunun daha fazla olacağını düşünüyorum. Burada esnafın ne kadar kötü durumda olduğunu görüyorum. Silivri’de günübirlik hayatın beklentilerini yükseltecek, insanın günlük yaşantısını ekonomik olarak artıracak, ihtiyaçlarını karşılayacak o günlere gitmemiz için; ticari hayatı canlandırmamız, buraya insan gelmesini, para gelmesini sağlamamız lazım.

 

Bunlar çok zor şeyler değil. Önce Silivri’nin markalaşarak tercih edilen bir yer olması gerekir. Bunun öncelikli alt yapıları trafik, ulaşım, planlama, insanların eğitim- kültür seviyesi ve bu işe inanmış olması, kent meclisinin bu işe öncülük etmesi ve Silivri’ye asıl para kazandıracak sektörlerin turizm ve hizmet sektörü olduğuna inanmamız gerek. Bu iş için, kurum ve kuruluşları da içine katarak bir kent meclisinin mesai vererek çalışması lazım. 6 ayda bir toplantı yaparak geriye dönük konular konuşulduğu zaman ilerleyemeyiz. Günlük mesai vererek, belediyenin bu konudaki kent meclisine kaynak aktarabildiği gibi, diğer belediyeler birliğinin, birleşmiş milletlerin, dünya belediyelerinin kullanarak kent meclisinin uygulamalı hale sokarak ki, yasası da buna müsait, az önce saydığım bu kurumların yöneticilerinde buralardan seçerek, sürekli mesai veren birimlerini de kurarak belediyenin üstünden bu yükü alması gerekir” dedi.

 

Işıklar konuşmasına şu sözlerle devam etti “Buna bakarak belediye başkanının bu kadar büyük bir binaya da ihtiyacı yok. Bir zabıta binası kadar yer belediye başkanına yeter. Belediye başkanı bu görevleri dağıtsın sonra binsin arabasına, motosikletine ya da bisikletine mümkünse İstanbul’a ve Türkiye’nin her yerine Silivri’yi pazarlasın. Burada günübirlik olmayan nüfus farkları yaratalım. Bu insanlar hem buraya gelip bu kurumlardan faydalansınlar, hem de ihtiyaçlarını da karşılayıp sektörel olarak alışverişini yapsınlar akşamı da gitsinler. Günübirlik olmasa da, yaz kış ya da bahar ayların da kentin refahını arttırmada bizim öncelikli çalışmalarımız olacaktır. CHP’nin belediyecilik anlayışı sadece belediyeyi yönetmek değil, kenti yönetmek olacaktır. Bu konuda en çok çalışmaları olan isteği olan ve bunu kamuoyuyla paylaşan aday adaylarından biriyim. Bu öncelikleri partimizin ve toplumun önüne sunacağız. Halkla sohbet ettiğim yerlerde, bu fikirlerin kabul gördüğünü, heyecan verdiğini ve insanların buna katkı yapmaya hazır olduğunu görüyorum.

 

Belediyenin iki şekilde görevi var. Kanunun 5393. maddesine göre yapar ya da yaptırır. Sen yapamıyorsan yaptıracaksın. Sen bu şartları burada oluştur, gelir insanlar yapar. Ekonomik tercihlere bakıyoruz. Açılan en fazla dükkân telefoncu dükkânları. 5 milyar sermayeyle dükkân açıyor bir masa koyuyor ve ben dükkân açtım iş sahibiyim diyor. İnsanları kenti özendirmek belli bir şeye analize etmek belediye yönetiminin işi.”

 

Yaptığı açıklamaların Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olmadığını, çalışmaların Silivri Belediyesi’nde oluşturulacak birimlerle kendi içinde yapılması gerektiğini ifade eden Işıklar “Ben Silivri Belediyesi’ni Büyükşehir belediyesine ilişkilendirmek adına konuşmuyorum. Bir belediye başkanının görevini söylüyorum. Belediye halkın sosyal ihtiyaçları olan sağlık, eğitim, kültür spor ihtiyaçlarını karşılamak zorunda. Toplumun zayıf kısmı bakıma yardım ilgiye muhtaç gelir düzeyi yeterli olmayan çalışamayan iş bulamayan yaşlı engelli düşkün kesimlerimizde var. Bu kesime de sosyal sigorta oluşturmak zorundayız. Devlet organizasyonu içinde Kızılay, Yeşilay sağlık eğitim kurumları bu kurumlar varken, bu kurumları güçlendireceğine, arabanın bagajına iki tane koli koyup kargoyla kapı kapı dağıtırsan, bu artık devletin yapmış olduğu bir yardım olmaktan çıkarıp, devletin imkan ve kaynaklarını siyasi olarak kendi tercih ettiğin kişilere vermek oluyor. Burada bir adaletsizlik var. Bu paketler dağıtıldığına göre bir kaynak para var. Bu kaynakları tutalım bunu belediyenin oluşturduğu bir kuruma verelim. Bir isim koyarak, mesai harcayacak insanları da bulalım ve kaynaklarımızı buraya aktaralım. Bunu sadece beyaz masa tek başına yapamaz. Tüm yardımları bir yerde toplayıp, oradan dağıtmak daha mantıklı. Yani bakışı farklılaştıralım. Bir adliye sarayı binası, bir hastane yapmakla bunu yüzyılın olayı olarak gösterilmesine katılmıyorum. Vakfıyla beraber bir belediye enstitüsü kurmak istiyorum” dedi.

 

Silivri’de yerel basın ile ilgili de projeleri olduğunu söyleyen Özcan Işıklar “Verilmesini istediğim eğitimlerden biri de yerel medya. 3 tane 6 aylık periyotta 18 aylık İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi ya da başka bir üniversiteyle bir enstitü kurup, İstanbul’dan konunun uzmanlarını getirip burada yerel medya ve internetle bunun kursunu açıp, bu konuda eğitim verip kaliteyi yükseltmeyi planlıyoruz. İkincisi bilişim teknolojilerini kullanarak hizmet sektörlerinde iş yapabilme konuları var. Bu iş kollarından 5 ya da 6 tanesinde 18 aylık eğitim ve eğitim sonunda sertifika ve eğitim süresincede günlük harçlıklarını da verecek bir mekanizma var. Bunu ilgili bir vakıf altında, bir kurum ya da belediyenin bir kurumunun altında yapabilirsiniz. Gençlerin ihtiyaçlarına dönük bu çalışmayla, daha orda ki insanların eğitimlerini bitirmeden iş bulacaklarına eminim. Hizmet sektörlerinin gelişmesine dönük bizim kentimizin ihtiyaçlarını, fırsatlarını ve mevcut durumunu takip etmesi lazım. Örneğin sahil kenarlarına karşı bir çalışmamız yok. Belediye bu şekilde elinde olan yerleri insanlara gösterecek ‘al bakalım çalıştır işlet’ diyecek. Bakın bunun bir maliyeti de yok. Bir hizmeti kendi yapmak zorunda değil. Pazar yaratır, sektör yaratır, insan geliştirir. Benim istediğim bu” şeklinde konuştu.

 

Belediye başkan yardımcılığı döneminde başlattığı çalışmalara devam etmek istediğini belirten Işıklar, şunları söyledi “Belediye başkanlığı yardımcısı olduğumda Mayıs ayında göreve başladım ve akabinde de Temmuz ayının yedisinde kent konseyinin toplanmasını ben sağladım. Bahsettiğim açılımın temeli buydu. O dönemde 1999 depremi 2000 2001 krizi vardı ve belediyeye nerdeyse her gün 1 milyar la girilecek durum vardı. Fakat ben bütün bunlara rağmen, bu bahsettiğim çalışmaların ön projesi olan kamusal anlamda mülkiyet kanalıyla ilişkili ne varsa, hepsinin envanterini çıkardım. Bilmek yönetmektir. Bilmediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. Kentte ne var ne yoksa dijital ortama aldık. 224 engellimizi bulduk ve sivil toplum örgütleriyle bu okulun kurulmasını sağladık. Onlara kimlikler kazandırdık. Bu envanterden sonra bu işlere geçecektik. Ben bu projelerin alt yapılarını araştırdım ve kent envanteri projemle Türkiye’de 3.’lük ödülü aldım. Daha birçok sonuca gidecektik. Mesela Silivri’de mahallelerdeki işyerleri dağılımı, konut sayısı, Silivri de kullanılmayan 2. konut alanları. Ben bunların hepsini topladım ama maalesef 2003 seçimlerini kaybettik. Ben bunları yapmaya niyet ettiğimi daha önceki çalışmalarımla kanıtladım. Ama o zamanki şartlar ekonomik sebepler buna yetmedi. O çalışmaları yarım kalan yerden devam etmek istiyorum, niyetimiz bu.”

 

Silivri’yi, Silivri’de yaşayan halkla birlikte yönetmenin doğruluğunu anlatan Işıklar şu ifadeleri kullandı “Çok önemli başka bir şey var, o da vatandaşa yardım dağıtma. Silivri’yi büyük bir aile gibi düşünürsek, canının neresi acıyorsa orayla ilgilenmek zorundasın. Ama bunu seçim ayında, ramazan bayramında, bayramda seyranda değil, bunun artık kurumlaşması gerek. Orda talimatla çalışan belediyenin memuru değil, daha önceden görev yapmış, temsil yeteneği olan, burayı tanıyan insanlardan bir gurup oluşturalım ve onlara mesai veren profesyonel yöneticileri de olsun. Bu işi insanları rezil etmeden, rencide etmeden, nasıl olsa sermayede var olduğuna göre bunu bu şekilde kurum altında yapalım. 7 tane birimin ben burada kurulmasından yanayım. Bunların yönetimleri birimleri çalışanları devamlı hizmet haline getirilebilir. 7 trilyon paranın, 700 milyarı personel parası olarak aktarılacak, başka masraf yapmadan yaptığımız hizmeti izleyecek. Belediyeye düşen de o yapılan hizmeti dışarıya anlatacak, pazarlayacak ve buraya insan çekmenin planlarını yapmak konusuyla ilgilenecek. Kenti kentlilerle beraber yönetmiş olacağız. Kente bir el uzatacaksın, bu eli tutacaklar ve beraber yöneteceksin. Bu konuda bana bir eleştiri mutlaka gelir. Bunları yapmaya niyetimiz olduğunu ben yaptığım projelerle ispatladım. Çünkü örneğim var ama devam ettirmediler, beklide bu projeye inanmadılar”

 

Mevcut belediyenin var olan bütçeyi kullanamadıklarını, Silivri’nin standartlarını yükseltmek adına çalışmaları olmadığını söyleyen Işıklar “4 senedir buranın sosyal yapısının değişmesine yönelik bir çalışma olsaydı, benim yaptığım o çalışmaları devam ettirirlerdi. Daha 5 mahallenin envanterine bile sahip değiller. Bu çalışmaları yapmaya niyetleri olsa bende oyumu onlara verirdim. Onlar yapmadığı için ben yaparım diyorum. Çünkü planları yok, plansız çalışıyorlar. Evet, bir bütçe var ama bunu kullanamıyorlar. Bir insanın çıkan büyük ikramiyeyi nereye harcayacağını bilmemesi ya da küçük bir çocuğun elide ki harçlığını gereksiz yere harcaması gibi. Ben bunlardan ziyade, daha fazla halka danışarak, söylediğimiz kurumları kurup, yönetilmesinden yanayım. Kentte yaşayanları, nerede yaşadıklarını ve nerede yaşayacaklarını sayarak bu verileri alıp, buna göre planlama yapılmasını ilk gündeme getiren kişi benim. Bana kimse bunu yapmadın diyemez. O yüzden bu projelerin yapılabilir olduğunu bu rahatlıkla söylüyorum. Bunun birinci önceliği buradaki standartların yükselmesi. O binalar yapıldıysa, o yatırım yapıldıysa neden bu kadar dükkân kapanıyor, buna bir bakalım o zaman. Kapanan yerler genel olarak sanayi, yan sanayi sektörleri işletmeleri gibi yerler. Açılan dükkânlarsa telefoncular, börekçiler. Ya sermaye küçülüyor, ya da fakirleşme var. İnsan beyni göçü var. Üniversite mezunları, her sabah İstanbul’a iş aramaya gidiyorlar. İnsanlar Silivri’de geleceğini umamıyor. Burada gelecek kurmayı düşünmüyor. Bunu sağlamak lazım. Bunu sağlamanın yolu da istihkâm kalitesini, istihdam ofisini kurmaktan geçiyor” şeklinde konuştu.

 

İnsanların Silivri Belediyesi’ne güvenmediklerini ifade eden Özcan Işıklar “Yöneticinin iyisi hissedilmeyendir. Belediye başkanı bana göre orkestrasyonu sağlayan bir şeften öteye gitmemeli. Eşitler arasında birinci, çok merkezli, çok inisiyatifli, toplumun önünde hesap verebilen, saydam bir yapıyı ortaya koyarsa, onun kaygısını taşımaya gerek de yok. Bir belediye başkanı memuruna verdiği görevi dönüp arkasına ikide bir onunla uğraşamaz. Dediğim gibi onların görevi kenti markalaştırmak pazarlamak.

 

Millet bir değişim istiyor. İkincisi vizyon yani yeni bir anlayış getirelim. Kadrolaşmalarıda ona göre kuralım. Bir güven eksikliği de var. İnsanların hayatını kolaylaştıran birinci öncelik belediye olmalı. Her türlü sorunu önce orası çözecek. Bunu çözülebilir duruma getirmeliyiz. Buraya sermaye giriyor. Halkın verdiği vergiler de var. Şimdi hafta sonu bakıyoruz sahilde otoparklar dolu insanlar var. Ama bir lokantada, bir cafe de insan yok. O zaman bir yerlerde sorun var. Ayrıca sunuda belirtmeliyim ki, ben Çorlu’da görev yaptım ve orda bu kadar alışveriş merkezi yok. Açılan büyük marketlerle de Silivri’de ki küçük esnafı etkiliyor. Sosyal göstergeler gerçekten dibe vurmuş durumda” dedi.

 

Hakkında, belediye başkanı olmazsa farklı görevlere de gelebileceği yönünde ki çıkan dedikoduları değerlendiren Işıklar “Ben, belediye başkanlığından başka hiçbir göreve tabi değilim. Ne meclis üyeliği, ne başkan yardımcılığı, ne başkan danışmancılığı hiçbir görev almayacağım. Kesinlikle hiçbir geri feragat yok. Partim başkanını açıklayana kadar, aday adayıyım. Hiçbir aday adayının da yanında yer almayacağım. Bu çalışma anlamında değil. Çünkü ben, bu işe adaylığını koymuş kişinin bu iş için çalışması, fikir yürütmesi gerektiğini düşünüyorum. Bana hem aday adayı olup, hem de seçilen kişinin yanında görev alayım diye bir düşünce içine girmek ters. Çünkü bu aday adaylığı görevini yapamaz çalışamaz. Bu yüzden benim böyle bir görev talebim yok. Aday adayı olduğum için böyle bir göreve hakkım da yok. Aday adaylarımızın da, partiden çıkan adayı destekleyeceklerine inanıyorum. Bunu kendileri de ifade ettiler. Zaten olması gereken de bu” dedi.

 

Beldelerin kapatılmasını ve bu durumun CHP’ye olacak olan etkisini değerlendiren Işıklar “Beldelerin birçoğunu gezdik. Beldelerde AKP’ye benim beklediğimden daha fazla bir tepki var. Sadece beldelerin kapatılması ile ilgili bir tepki değil. Yatırımların eşit ve adil dağıtılmadığı kanaati var burada. Tepkilerin CHP’ye olumlu yönde etki edeceğini düşünüyorum. Gezdiğimiz birçok beldede bunu gözlüyoruz” şeklinde konuştu.

 

CHP İlçe Yönetimi’nin aday adaylarına karşı taraflı olduğu yönünde çıkan haberleri yalanlayan Özcan Işıklar “Zaman zaman basında, yönetimin partideki aday adaylarına taraf olduğu yönünde haberler çıkıyor. Bunlar kesinlikle doğru değil. Parti yönetimi bütün gücüyle partiye çalışıyor. Aday adaylarının kendilerini ifade etmesi konusunda, ilçe başkanı da halkın önüne çıkıyor kendilerini anlatmasında fırsat tanıyor. Bu eşitlik anlayışı içerisinde hepsi görevini yapıyor” dedi.

 

Işıklar açıklamalarını şu cümlelerle noktaladı “Gerçekten partimiz Silivri’de en çok çalışan, halkın içinde olan, bütün kurumlarıyla çok iyi çalışan durumda. Bu da ilçe yönetiminin başarısıdır. Onları tebrik ediyorum. Bizde aday adayı olarak onlara katkı yapmaya, partinin politikalarını, onların çabalarını insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Bu başarının bir takım halinde çalışarak artacağını düşünüyorum. Bizde aday adayları olarak bunun için elimizden geleni yapacağız.”