''Silivri'yi Yönetemediniz''

 

 

Geçtiğimiz gün parti binasında bir basın toplantısı düzenleyen CHP Silivri İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım, Silivri Belediyesi’nin geçtiğimiz meclis toplantısında da görüşülen 2007 yılı faaliyet raporunu değerlendirdi. İktidarı sert bir dille eleştiren Yıldırım, önümüzde ki yerel seçimlerde halkın AKP’yi görevden alacağını ve CHP’nin tekrar iktidar olacağını söyledi. Yıldırım açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

 

“Ülkemizin bugünlerde birliğe, beraberliğe daha çok ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. İşsizliğin had safhada olduğu, istihdamın hemen hemen hiç yaratılmadığı, tarımda üretimin daha önceki yıllara nazaran önemli ölçüde düşüş gösterdiği, ülkemizin iç ve dış borçlarının arttığı, iktidar yandaşlarının daha da zenginleştirildiği, yine iktidar yandaşı medya yaratılmaya çalışıldığını hayretle izliyoruz. Bunların hesabı elbet bir gün sorulacaktır.

 

Silivri’mizde de, bunun yerel ölçekteki uygulamalarını dört senedir izliyoruz. Dört sene öncesine kadar, yani 2004 senesine kadar sanki Silivri diye bir yer yoktu. 2004 yılından evvel Silivri’de belediye binası yoktu, sular akmıyordu, çöpler toplanmıyordu, her yerde kanalizasyon patlıyor, ortalığı lağım suları kaplıyordu. Sanki Silivri’yi yönetenler, çadırdan yönetiyordu. 2004 seçimleri ile beraber Silivri’ye sihirli bir el değdi, ilçemiz yoktan var oldu. Bir anda her şey güllük gülistanlık oldu.
Son meclis toplantısında yapılan sunum, bize hayli ilginç geldi. Sayın Başkan’ın okuduğu faaliyet raporu özetinde, sanki daha önceden birikmiş ve bugüne kalmış sorunlar, şimdiki yönetim tarafından çözülmüş, kökten halledilmiş gibi bir hava estirilmeye çalışıldı.
Beş sene öncesinde, Sayın Belediye Başkanı meclis üyesiydi. Bugün her fırsatta eleştirdiği “geçmiş dönem”in icraatlarında yanlışlar vardıysa, kendisi o zaman niçin karşı çıkmadı bunlara? Geçmiş dönemlerde Silivri’de kaçak yapılaşma neredeyse yüzde sıfır idi. Şimdi bakıyorsunuz, Silivri kaçak cenneti oldu.

 

Sayın Başkan’ın sayabildiği birkaç hizmet var Silivri için. Her fırsatta diline doladığı çalışmalardan biri olan Belediye Binasıyla ilgili olarak Sayın Başkan’a hatırlatmada bulunma gereği duyuyoruz:

 

Belediye binası, 1999 depreminde hasar gördüğü için kiralık yere taşındı. Belediye başkanının zihniyetine göre, kiralık olduğu için utanç duyulacak bir durummuş bu.

 

O zaman kirada oturanların hepsi bu utanç içerisinde mi oluyor? Bunun bir dil sürçmesi olduğunu varsayıyorum.

 

2000–2001 krizlerini hatırlayanınız var mı? Ülke ekonomisi dibe vurmuştu. İnsanlar su parası ve emlak vergilerini ödeyemez duruma gelmişlerdi. Şimdi bakıyorsunuz, merkezi hükümetin çıkardığı yasalarla belediyeler paraya boğuluyor. Büyükşehir yardımlarını isteseniz de istemeseniz de alıyorsunuz. Çünkü yasa gereği bu yardımı yapmak zorunda.

 

Planlama yaparak ortaya çıkardığınız rantı da hesaba katarsak, mirasyedi gibi davranıyorsunuz. Kısacası; siz Silivri’yi yönetemediniz, şehreminlik yapamadınız. 29 Mart 2009’da Silivri halkı sizi bu görevden alacaktır; bundan hiç şüphemiz yoktur. Önümüzdeki hafta sonu kurultayımızı yapacağız.

 

Genel Başkanımıza inanıyoruz, kendisinin yanındayız. Kurultayda, Silivri’den 2 delege oy kullanacak. Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal’ı destekliyoruz.

 

Yaklaşık 20 gündür beldelerimizi dolaşıyoruz. Belde belediyelerinin keyfi bir kararla kapatılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bu üzüntümüzü de beldede yaşayan vatandaşlarımızla paylaşıyoruz. Kendilerini ziyaret ediyor, dertlerini dinliyoruz. Önümüzdeki seçimler için desteklerini istiyoruz, alacağımıza da inanıyoruz.

 

Çünkü bu ziyaretler sırasında, belde halkımızın AKP yönetimine nasıl tepkili olduğuna yakinen tanık olduk. Ve yine bu ziyaretler sırasında gördük ki; Silivri’nin beldeleriyle, köyleriyle, merkeziyle, CHP kadrolarına ihtiyacı var; Silivri’nin sosyal demokrat yönetim anlayışına ihtiyacı var. İlçe yönetimimizin bir çalışma takvimi var. Bizler, bugüne kadar çok uyumlu ve verimli çalışmalar yaptık. Bundan sonra da, çalışmalarımızın aynı uyum ve verimde daha da hızlanacağını ve seçim süresi boyunca da aynı hız ve kararlılıkla gideceğini bir kez daha hatırlatma gereği duyuyorum.”