Cumartesi gününün yoğun lodosu olmamasına karşın soğuk bir hava vardı yine Silivri Stadı'nda. Pazar günü olması ve her iki takımda da bölgemizin çoçuklarının yer almasından dolayı ailelerinde ilgi gösterdiği karşılaşma sanırım uzun süre hafızalardan silinmeyecek. BU iki takım arasında ilk yarıda oynanan karşılaşmayı da izlemiş ve o karşılaşmadan Silivrispor 2-1 galip ayrılmıştı. İlk devre oynanan karşılaşmanın Pazar günü oynan karşılaşma kadar önemi yoktu. Çünkü daha ligin ilk maçlarıydı. Oysa hafta sonu oynanan karşılaşmada her iki temsilcimiz zirvede aynı puanda bulunuyordu. Yani bir anlamda yenen takım bir anlamda şampiyonluğu yakalayacaktı. Bu atmosferde oynanan karşılaşma da güzellikleri ve garipliklerini bir arada yaşadık.
Önce güzelliklerden başlayalım. Hiç kimse mağlubiyete kılıp aramasın. Alibeyspor hem ilk 45 dakikada hem de ikinci 45 dakika da Silivrispordan üstündü. Silivrisporun öne geçmesi tamamen tesadüfen atılan bir gol sonucu oldu. İlk yarının 15. dakikasına kadar Sİlivrisporun daha üstün gibi göründüğü karşılaşma da bu dakikadan sonra hakimiyet Alibeyspora geçti. Atamayana atarlar misali Alibeyspor baskı kurmasına rağmen golü bulamayınca şanssız bir gol yiyerek bir ara mağlup duruma düştü.
İşte Alibeysporun baskı kurup golü bulamadığı dakikalarda maçı birlikte izlediğimiz Alibeyspor Kulüp Başkanı Ali Tonta bana dönerek “ Golü atarsa yine Ramazan atar” dedi. Eh tabiî ki kendi takımını ondan daha iyi tanıyacak değilim ya. Gerçektende Sİlivrisporun 1-0 önde olduğu sırada Ramazan sol taraftan öyle bir vurdu ki kaleci dahil hepimiz topu ağlarda gördük.
Ramazan gerçekten harika bir gol atmıştı. Tüm futbolseverlerde bu golü ayakta alkışladılar. Atılan golden sonra baskılarını sürdüren Alibeyspor yine Ramazan ile muhteşem bir buldu ve daha sonra da moral olarak çöken Sİlivrisporu resmen sahadan sildi. Arkadan da Ahmet ve İsmail’in golleri maçın skorunu tayin etti.Maç boyunca Silivrispor masörü Sedat’ın her iki takım oyuncularına da tedavide yardımcı olması çok hoştu. Maç bitti ve sahada mücadele eden gençler birbirlerini kutlayarak sahadan kol kola ayrıldılar. Protokolde bulunan her iki takım yöneticileri birbirlerini kutladılar ve birlikte maçtan ayrıldılar.Bütün bunlar çok güzel görüntülerdi.
Beni rahatsız eden görüntüler ise saha kenarında her iki takım antrenörünün hırsları oldu. Bu çocuklar daha yolun başın da . Şimdiden bu gençlere futbolun bir spor olduğunu bunda kazanmak kadar kaybetmenin de olacağını anlatmaları gerekirken sanki sahada yenildikleri zaman sahada kıyamet kopacakmışçasına tavır takınmalarını yadırgadım doğrusu.
Ayrıca Silivrispor ve Alibeyspor bir ilçenin iki kardeş kulübü. İki takım arasında tatlı rekabetin olması çok doğal. Fakat bunu başka cephelere çekmenin hiçbir anlamı yok.
Sezon başında Alibeyspor yönetiminden oyuncu taleplerimiz oldu, Alibeysporlu yöneticilerin de bizden oyuncu talepleri oldu. Karşılıklı olarak birbirimize yardımcı olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Şampiyonluk tabiî ki önemli. Sonuçta mücadele etmenin , çalışmanın karşılığında alınan manevi bir ödül. Fakat şampiyon olamamakta dünyanın sonu değil. Sevgili antrenörlerimizin gencecik oyuncularımızı bu yönde yetiştirmeleri tüm dileğim. Maçı analarının ak sütü gibi helalinden oynayarak kazanan Alibeysporlu oyuncuları tebrik ediyorum. Maç sonrası büyük bir olgunluk içinde kazanan arkadaşlarını tebrik eden Sİlivrisporlu genç oyuncuları da gözlerinden öpüyorum.