Silivri Facebook
banner88

CEHALET ve CİDDİYET
Hemen her gün toplumsal olarak başımıza gelen bunca sıkıntı veya acı veren felaketleri, görürüz, ah vah ederiz ve güncelin bitmez tükenmez telaşı içinde savar gideriz de, sonu gelmez bu aksiliklere acaba neden dur diyemeyiz bir türlü…Düşündük mü, düşünüyor muyuz acaba !
    Daha da çarpıcı görüntü, aslın da yürekleri parçalayan, aile veya bireyleri ızdıraplar da bırakan sıkıntılara duyarsız mı kalıyoruz. Yoksa, çok eskilerin basit bir değimiyle, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.” anlayışı doğrultusun da, uzak veya yakın çevremiz de oluşan bunca başı boş sıkıntılara, uzak durmaya şartlandık mı yoksa !
   Neresinden bakarsak bakalım, bunlara biraz yatkınlık dahi, farkına varmadan toplumsal bir çürümenin görüntüleridir…
   Daha iki gün önce Bursa da, gözde sayılan bir hastane de şu veya bu nedenle bir yangın çıkıyor, yoğun bakım da hayatta kalma savaşı veren çaresiz insanlarımızdan 8 kişi yok olup gidiyor…Bu düşünülmesi dahi tüyler ürperten feci bir olay değimlidir ?..Ve her gün niceleri !
   Yıllardır izler dururuz, önü bir türlü alınamaz “henzemin geçitler” de ya bir minibüs dolusu öğrenci, ya da bir otobüs yolcuları hiç uğruna ya yok olup gider, veya ömür boyu ızdırap veren sakatlıklarla çırpınır durur, günahsız masum insanlarımız…Ders alınmaz yüzlerce benzeri olay…
   Hastaneler de ki olaylar dahil, güncelde kaynayıp giden trafik kazaları ve görüntüye giren tüm olumsuzlukları, hatta SAHTE içki kurbanlarını düşünüp gözlediğimiz de, işte hepsinin sorumlusu olarak karşımıza 2-C diye tanımladığımız görüntü çıkıyor ortaya…Bir türlü ders alınamayan CEHALET ve CİDDİYET (SİZLİK) OLAYI  pervasızca karşımızda !..
   CEHALETİ, biz asla tahsilli veya tahsilsiz ayırımıyla yorumlamıyoruz.. Ancak , ciddiyetsizlik o kadar almış başını gidiyor ki, tahsilli cehaletin yaptığı tahribatların etkileri toplum katmanlarını daha da berbat edip duruyor…Elbette CİDDİYET, çatık kaş, sert çehreyle, katı davranımla yorumlanamaz.Ancak, düzenin gerektirdiği yasal kurallar ihmal edile edile, adam sendeciliğe uğraya uğraya, tüm toplum yaşantımız da ilkel ve medeniyetten uzak görüntüleri, sahne ışıklarını üzerimize çevriliyor…
   Medeniyet akışın da, gerçek yerimizi alıp saygınlığımıza gölge düşmemesi için tek çare, CEHALET’LE savaşıp, ondan kurtulup, CİDDİYET kavramını toplumun, eğitim başta tüm katmanlarına tavizsiz geç kalmadan yerleştirmemiz gerekiyor…Aksi hal de, evrensel görüntümüz, bizi böyle son sıralar da bırakır durur. CEHALET’LE SAVAŞ, HER KONU DA TAVİZSİZ YASAL CİDDİYET, toplumsal kurtuluşun tek çıkar yoludur…
   Sorumluluk ise; OTOKONTROLLE, TÜM TÜRK ULUSUNDADIR…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol