Silivri Sahilimizde Modern Dilenci Çocuklarımız

 

İyi veya kötü evlerine ekmek götürmek, ailelerine gerekli refahı sağlamak zorundadırlar.

 

Yerlerin ve göklerin yaratıcısı yüce rabbimizin (“ Ey insanlar sizleri yer yüzüne en iyileri yaşayasınız diye gönderdik “ ayetinden anlaşılacağı üzere insanlar her şeyin en iyilerine layıktırlar. Layıktırlar da bütün bunların oluşması içinde bir çaba, bir mücadele muhakkak gereklidir… Sözün özü çalışmak lazım, bir işle güçle işgal etmek lazımdır… 

 

Bir de işlerimizde çalışırken de kazancımızın temiz ve helal olması konusu var ki bu konu daha da önemlidir… Hak ederek ; alın teri ile kazanılan her kazanç beleşten, hanpadan !! kazanılan her kazançtan çok daha fazla kıymetlidir. Daha da önemlisi helaldir helal… Haram değil !

 

Buralardan dolanıp dolanıp Silivri Sahilimizin bir uçundan diğer ucuna uzanan modern dilenci çocuklarımıza getireceğim lafımı… İyi güzel çocuklar; iyi giyimli hoş ve şirin şeyler. Yaşları 12 ile 15 arası değişiyor, ağızları da laf yapıyor… Ailelerinden o yönde taktik aldıkları da her hallerinden belli.
Ne mi yapıyor bu çocuklar? Ellerinde 3-5 adet selpak mendiller , mendil satıyorlar. Eeee, ne var bunda diyeceksiniz şimdi. “ İyi ya para kazanmaya daha küçük yaşta atılıyorlar . Evlerine ekmek götürmeye çalışıyorlar kardeşim “ diyenlerinizde olacaktır . Doğru doğru, ne güzel ne güzel…

 

Tamam da , asıl mesele bundan sonra başlıyor. Daha çok Silivri’ye göç ile gelmiş ailelerin çocukları olan bu çocuklarımız ; % 90 da tamamen ailelerinin kendilerini yönlendirmeleri nedeniyle ortaya düşündürücü ve üzücü tablolar koyuyorlar.

 

Şöyle ki, meseleyi biraz daha açarsak ;  “ mendil istermisiniz ağabey “ ile başlayan müşteri – çocuk diyaloğu çocuğun en az 1 TL, 2TL hatta bazen de daha yüksek TL olan kazancı ile sonlanıyor…
Ama bu ilişkilerin sonunda  çoğunda da mendil alınmıyor çocuklardan. Tabiri caizse para bağışı yapılıyor ( Burada bizim de hatamız çok fazla. Madem para verdik mendili de almamız lazım) . Ortaya çıkan bu durumdan çocuk fazlası ile memnun. Alışmış bu duruma. Çünkü hem biz müşteriler alıştırmışız. Hem de aileleri tembihlemişler… Çocuk parayı alırken mendili uzatmak bile istemiyor müşteriye…  Onun aklı fikri ; o güzel ses tonu , gariban edası ve çocukluğunun verdiği şirinlikle sadece ve sadece parayı almaya ( Kapmaya!! ) odaklanmış…

 

Sevgili okurlarım. Böylece ne mi oluşturuyoruz? Ağaçlar yaşken eğilir sözünden de yola çıkarak, çocuğu beleşten ve haksız kazançtan besleyerek. Silivrimize ve ülkemize modern ve şirin dilenciler yetiştiriyor oluyoruz.

 

Ayıp ayıp, yazık yazık. Yapmayalım bunları. Yaptırmayalım bunları. Buradan o çocuklarımızın ailelerine para verip mendil almayan hemşehrilerime sesleniyorum. Bunlara dur diyecek olan sizlersiniz. Lütfen dur deyin. Hele bu mevsimde sayıları oldukça fazlalaştı bu çocuklarımızın. Gerekli önlemleri bütün duyarlı Silivrililer olarak almak zorundayız. Eğer siz dur demezseniz yetkilileri dur demeye davet edeceğim saygılarımla.