Yapılan nezaketsizlik basına değil okuradır

Cumartesi günü CHP’li Silivri Belediyesinin gecikmeli 100. gün toplantısı vardı Park otelde.  Sezonun en sıcak günüydü cumartesi günü ama biz gazeteciler için toplantıda bir hayli sıcak geçti. 13 yıllık meslek hayatımda birçok belediye başkanının toplantısına katıldım birçoğunun isimleri dahi aklıma gelmiyor diye bilirim. Bu başkanlardan birçoğu da hayata veda etmiştir. İlk kez bu kadar düzensiz, basına saygısız, basını kaile almayan bir yönetim ve toplantı ile karşılaştım. Dışarıda hava sıcak olmasına sıcaktı, ama salonun içerisi fiziksel olarak sıcak olsa da insanın ruhuna bir soğukluk veriyordu. Cenaze evini anımsatıyordu….
Toplantıyı belediye başkanı düzenlemişti. Solunun kapısında belediye basın danışmanları ile CHP ilçe başkanı Muharrem Aydoğan bizleri karşıladı. Kahvaltı salonunda belediye başkan yardımcıları tam kadro olduğu gibi birim amirleri de vardı. Basın mensuplarına ne birisi hoş geldiniz dememe nezaketinde bulundu. Masamıza oturduğumuzda CHP ilçe başkanı Muharrem Aydoğan tekrar masamıza gelerek elimizi sıktı, akabinde de belediye basın bürosundan bir arkadaş.
                            *******     *****
Yazacaklarım benim AKP’li olduğum tezadına vardıra bilir sizleri ama ben bugüne kadar Ampulün altına evet demedim. Onların yanlışlarına da yanlış dedim doğrularına da doğru. Eğer ben gazeteciysem öylede yapak zorundayım. Bir siyasi partiye bel bağlayacak olsam da bu mesleği bırakır gider siyaset yaparım.
   *****         ********

Aslında bu toplantıyı sizler kadar bende çok merak ediyordum. Acaba başkan neler anlatacak. Bu güne kadar ne yapıldı?
Nasıl bir belediye devraldı?
Bu güne kadar izlemim toplumdan kopuk toplumu ve gelen eleştirileri görmeyen bir yönetim anlayışı içerisinde olduğu kanısındaydım ve halende öyle öldüğü düşüncesindeyim, ama bu düşüncelerime bir yenisi daha eklendi misafire saygıda kusur. Hanı toplumumuzda misafir baş tacımızdır ya…
Cumartesi günü belediyenin düzenlediği toplantıya bizler kendi inisiyatifimizle değil bize gelen davete icabetten gitmiştik.
Kahvaltı salonunda ki eksiklik ve aksaklıkları birileri işletmeye mal edebilir, ama bu kabul edilemez. Bu sorumsuzluk düzensizlik ve saygısızlık diyeceğim tamama ev sahibi olan belediye yönetiminidir. Eğer böyle bir organizasyon yapıyorsan ve önceden işletmeye katılım sayını gerekli düzenlemeleri bildirmekte eksiklik çekiyorsan bunu işletmeye mal etmek haksızlık ve saygısızlık olur.
Hiçbir gazeteci bir kahvaltıya tenezzül etmez. Aç kalsa da açlığını belli etmez, ama kendisine ve mesleğine yapılan hakaret ve saygısızlığa da göz yummaz ve yumamaz…

Haberimizde okuduğunuz ve köşemde de bahsettiğim gazetecilerin salonu terk etme olayının tek sorumlusu belediye yönetimin iş bilmezliğinden kaynaklanmaktadır. Bazen çok ufak nezaketler bile gönül almaya yeter ve artar bile. Salon kapısında başkanın karşılamamasında vaz geçtik bir başkan yardımcısı olsaydı. Basın mensuplarının oturduğu masalarda birer başkan yardımcısı ile belediyede gören yapan bir birim amiri olsa belide bütün bu olumsuzluklara rağmen hiçbir meslektaşım o salondan çıkmazdı. Ama masaya oturduğumuz andan itibaren hepimiz birinin kalkmasını bekledik bir arkadaşımız kalksa da bizde kalksak diye nitekim bu düşüncemizi paylaşarak hepimiz ayni anda solunu terk ettik.
Peki gazeteciler salonu terk edince nemi oldu? Kendileri yedi kendileri içti. Akabinde de kendileri konuştu kendileri dinledi.
Toplumun her kesiminden eleştiri alan belediye yönetimi son olarakta basını karşına almayı yeğlemiş oldu.  Ne diyelim bekleyip daha neler göreceğiz bizde bilmiyoruz ama bu belediye yönetiminin beş yıl boyunca çok şeyler kaybedeceği gibi Silivri’ye de çök şeyleri kaybettirecekleri bu gidişatla kesinleşmiş gibi. Umarım ki bir an önce toparlanırlar. İlçemizde Üniversite yapacak olan bir işadamıyla geçenlerde İstanbul da bir karşılaştım. Üniversite projesini sorduğumda net olarak demese de şimdilik yattı demek istedi. Edindiğim bilgiye göre bu üniversiteyi Çanakkale tarafında kurmak için orada bulunan belediyelerle görüşmeler yapıyorlar….