Silivri Facebook
banner88

AĞLANACAK HALİMİZ... (NECLA COŞKUN)

AĞLANACAK HALİMİZ

 

Karşısındakini düşünmeye davet eden tatlı bir azarımız vardır bizim: “Ağlanacak haline gülüyorsun!” deriz, eleştiririz. Toplum olarak olumsuz eleştiriye açık olduğumuz pek söylenemez. Şimdilerde ipin ucunu kaçıranlar da yok değil; ama özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirmek de âdetten değildi yakın zamana kadar.

 

Ağlanacak halimize gülmenin bazı zamanlarda bir güzelliği de var hani. Bu hallerimizi mizaha bağlayabiliyorsak pek de güzel oluyor.

 

Ülke kaynıyor malum. Bir de gezi süreci yaşadık. Kızgınlıklar, yorgunluklar, öfkeler, iddialar derken tansiyonlar yüksek bir hayli. Bu ortamda karşımıza bir mizah döşeniyor ki şahane. Karşıt görüşlerin mizah ustaları birbirinin altında kalmıyor doğrusu. Sarsıntı yaratan her haberin ardından acaba bunu nasıl işlediler diye bir de dönüp onlara bakıyoruz. Kulağı tersten göstermek, görülmeyene dikkati çekmek, can alıcı noktaları yakalamak da mizah ürünleriyle eğlenceli hale geliveriyor.

 

Mizahın sosyal bir ihtiyaç olduğu ortada. Alaydan, insan onurunun rencide edilmesinden, itibarın lekelenmesinden uzak; daha iyiye, güzele olan ihtiyaçtan doğan yapıcı eleştirilerin ürünü mizah herkese gerekli. Son günlerde sosyal medya karikatür ile halkı kaynaştırdı. Eleştirel fıkralara, karikatürlere, afişlere yetişmek sıkı takip istiyor.

 

Bu zekâ ürünü farklı yaklaşımlar toplumların da olaylara farklı açılardan bakmasına olanak sağlıyor. “Gülmek de ağlamak gibi acının çocuğudur.” diyor Baudelaire. Ülkemizde yaşananlara bakınca- halk da neye üzülsün, sevinsin, şaşırıyor bazen- Baudelaire’yi haklı bulanlar olacaktır.

 

Yeni bir yıla girerken tüm bu yaşananların altından sağ sâlim çıkılmasına da yardımcı olur mu bilmem ama kimisine acıdan, kimisine keyiften mizah hepimize iyi geldi doğrusu.

 

Yeni bir yıl dedim de dilekler, beklentiler listeler uzun. Acaba biz bu yılda yaşantımıza öncekilerden daha değerli ne katacağız? Gerçekten vazgeçemeyeceklerimize vazgeçilmez olduklarını söyleyebilecek miyiz ya da yüklerimizden silkinip kurtulabilecek miyiz? Çocuklarımıza daha kaliteli zamanlar ayırıp, gülüp geçtiklerimizi durup düşünecek miyiz? Gerçekten daha iyi bir yaşam için didinecek miyiz? Bilmem. Ama bugün siyaset, ekonomi, 3. sayfa haberleri konuşmayacağız, yere kaşık düşse oynayan bir millet olarak gülüp eğlenip oynayacağız ve sonra biri çıkacak “ülke olarak ağlanacak halimize gülüyoruz ya” diyecek sanırım.

 

Yeni bir yılın uğruna inananlara, inanmayanlara, hepimize oh be ömrümde ne güzel günler görecekmişim dedirtecek bir yıl diliyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol