Silivri Facebook
banner88

BABALAR CAN PAŞASIDIR... (NECLA COŞKUN)

BABALAR CAN PAŞASIDIR

 

 

Babasının ayakkabılarını kapının önüne koydular…

 

Evin büyüğünün gözlerinden omuzlarına çöken yük okunuyordu. Ev kalabalıklaştı ağızları bıçak açmıyordu.

Evin küçüğü hiçbir şey anlamıyordu. Babası gelse ona soracaktı. Babası doğruyu söyler sözünün eri olmayı öğretirdi. Babaannesinin kucağına verdiler onu annesinin ağlayışları dinmiyordu. Annesi bu kadar ağlarken babası nasıl olur da gelmezdi, küçük korkmaya başladı. Oysaki babası onları hiç yalnız bırakmazdı. Habersiz koymazdı. Anneleri babalarının ne zaman geleceğini hep bilir, evi babaları için donatırdı. Şimdi ise annesi büyük evladına sarılmış onunla dert ortaklığı ediyor, gözyaşları birbirine karışıyordu. Küçüğün gözleri hala kapıdaydı. Babası gelince herkes evine gidecek ve her şey düzelecekti.

Herkes evine gitti. Annesi ayağa kalktı herkes bir işin ucundan tuttu. Eve çöreklenen acı annenin ve çocukların ruhlarına çöktü. Herkes için başka bir hayat başlamıştı. Küçük günlerce bekledi, bekledi… En sonunda annesinin kollarında öğrendi babasının gelmeyeceğini. Evin duvarları yıkıldı, çatısı çöktü sandı. Bütün kuşlar kanatsız kalmış, bütün uçurtmaların ipleri havalanmıştı. Yüreğindeki sevgi yerini büyük bir özleme bırakmıştı. Özlemek ki her geçen gün alevlenen bir ateş gibi. Ama o da yaşayacaktı herkes gibi.

 

 İnsanoğlu her şeye rağmen yaşayabilir. İnsan olarak yaratılmış varlığa bu güç verilmiştir. Verilmiştir de sevgisini tadanların baba kokusu, baba ekmeği, baba nasihati, baba sözü hep içlerindedir. Annelerimiz can parçasıdır ama babalarımız da can paşasıdır. İster yanımızda olsun isterse çok uzağımızda- belki de sadece hayalimizde, düşümüzde- ama yine de baba ruhumuzun dayanağıdır. Gözlerimizi açtığımızda yanımızdaysa eğer yaşama bir sıfır önde başlarız. İlk günden itibaren karşılaşacağımız her zorluğun tedbirini önceden alabilmek için çırpınır çünkü onlar. Bir erkek ya babası öldüğü gün ya da baba olduğu gün büyürmüş. O günden sonra bir yetişin olarak çocukları için verdikleri emek onlar için gurur kaynağı oluverir. Açılmaz denen kapıları bizim için açar, bütün dünya karşımızda bir olsa önümüze kalkan diye kendini koyarlar. Her zor anımızın kalesidir onlar. Maneviyatları en büyük gücümüzdür.

 

Evlatlar da babalarının yaşamdaki en gerçek hediyeleridir. Ona ilk armağanını da baba diyerek verir ve baba cümle âleme duyurur bu sevincini. Baba dedi, yürüdü derken iş güç yorgunluklar unutulur, günün sonunda çocuklar kucağa alınarak dinlenilir. Küçükler de babalarının omuzlarında dalar tatlı uykulara. Çocuktan babaya, babadan çocuğa akan bir nehir vardır. Sevgi, saygı, deneyim, emek, hoşgörü, neşe bu nehirde gider gelir. Büyüdüğünde evlatlar zaman zaman unutsa da o günleri, babalar yaşam boyu kollarını, omuzlarını, kalplerini, kapılarını onlar için hazır tutar.

 

Babalarımız yanımızda olsun olmasın ruhumuzda, aklımızda tutalım onları. Fikirler, beğeniler, yaşayışlar farklı da olsa saygıyı, sevgiyi, emeği eksik etmeyelim onlardan. Çok geç olmadan bilelim kıymetlerini. Ellerini öpüp gönüllerini almak erdeminden yoksunlaşmayalım.

 

Varlıklarıyla bizi güçlü kılan, yaşamın değerlerini bizlere aşılayan, insan gibi insan olmamızı sağlayan tüm babaların günü kutlu olsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol