Silivri Facebook
banner88

GERÇEK ENGEL  ( ENGELSİZ BAKIŞ ARANIYOR) NECLA COŞKUN
GERÇEK ENGEL  ( ENGELSİZ BAKIŞ ARANIYOR) NECLA COŞKUN Bugün engelliler günü. Bazen birkaç kelime yeter her şeyi anlatmaya “Sokakta beraber dolaşalım mı?” cümlesi gibi. Ben de Atatürk meydanının arkasındaki sokakta bebek arabasıyla dolaşamamış bir anneyim ve bugün için engelsiz biri olarak geçmeye çalıştığım o sokaklarda bir engelliyle karşılaşırsam yüzüne nasıl bakarım diye korkuyorum. Bu insanlar için yaşam nasıl ve neden bu kadar zorlaştırılabilir diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bu konuda kendimizi başkasının yerine koymanın önemi ile ilgili pek çok çalışma var. Onları anlamaya çalışmak ( empati kurmak) yeter mi? Bir engellinin hissettiklerini diğer insanların tam olarak hissetmesi mümkün mü? Değil elbette. Duygudaşlık toplumun bilinçlenmesi için önemli bir adım olabilir; ama yetmez. Engeli olan vatandaşlara karşı olumlu ayrımcılık yaygınlaştırılmalıdır. Engellileri etiketlemeyi bırakmalıyız. Onların tam bir insan olduğunu anlamalıyız. Onlar için fırsat eşitliği sağlamalıyız. Bir başkasının farklılıklarına saygı duymak, bireysel onuru korumak çok da zor değil. Zaten mesele zorluk da değil farkındalık. Bu çağda engelliye uygun kaldırım, bina girişi vs. yapmanın ne güçlüğü olabilir. İnsana en çok bu dokunuyor. Bir kaldırımı eğimli yapmakla yapmamak arasında yapan için bir fark olmadığına göre… Önemsenmemek, akla getirilmemek insanı yaralıyor. Günümüz dünyasında engellilerin sokakta rahat yürüyememesi, markete bankaya girememesi geri kalmışlığın somut örneğinden başka ne olabilir. Dahası var benim güzel ülkemde bazı alışveriş merkezlerine engelli tuvaleti koymuşlar el yıkama lavabosu yok. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Onların eğitimden bakıma, ulaşımdan istihdama pek çok sorunu var. Bir yerden başlamak gerekmiyor mu? Görme, duyma, bedensel ya da tanımlanmış zihinsel engeli olmayan ama düşünme, anlama engeli olan çok. Engelsiz bakış aranıyor. Bu konuda yol almak, belli bir gelişmişlik düzeyinin üstüne çıkmak istiyorsak acil önlemler almalıyız. Bununa birlikte öncelikle çocuklarımızı onların farkında olan bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Onlara çevrelerinde – sokakta, okulda – engeli olan bireylere nasıl davranacaklarını öğretelim. Acımayı ya da görmezden gelmeyi değil insana değer vermeyi öğretelim. Engelliler için yapılması gerekenler lütuf ya da keyfiyet değil bir görevdir. Her şeyi öğreniyoruz da değer vermeyi, sevmeyi öğrenemiyoruz sanırım; ama gerçek engel düşüncesizliktir, sevgisizliktir.  

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol