TATİLCİLER DİKKAT! (NECLA COŞKUN)

TATİLCİLER DİKKAT! (NECLA COŞKUN)

Öyle anlar vardır ki bir of çekmek isteriz. Bu anlarda her şeyden sıkılır insan en çok da kendinden. Yaz tatili uzun olanlar beni daha iyi anlayacaktır sanırım. Hele hele kış boyunca yoğun tempoda çalışıp yaz günleri kendini dinlendirmek adına boş duranlar. Hemen belirteyim insan bedenine, ruhuna, beynine boş durmak yaramıyor kanısındayım.

Söz meclisten dışarı tabi tatili kısa olanlar boş durmanın hayalini bile kuramayanlar da çok. Onlara da miskinliğin insana yaramaması, zaman uzadıkça kalitesiz geçirilmeye başlanması bir teselli olsun artık. Laf aramızda tatili kısa olanlar için de bu uyuşukluk pek tatlı, onlara göre yaşam akışına bırakılıp yılın birkaç günü mızıkçılık da edilebilir pek ala değil mi?

Çevreme şöyle bir göz gezdiriyorum da pek çok kişi uzun süreli boş durunca her şeyden şikâyet ediyor. Şu an siyasetten topluma, bireye, işe, güce, mesleğe, yaz boyunca gençlerin boğuştuğu lise, üniversite, alan, memuriyet gibi sonu gelmeyen sınavlara bakınca  “ülkemizde malzeme bol biz ne yapalım ağzımızı açsak şikâyet oluyor” diyenlerinizi de duyar gibiyim. Gelin görün ki boş vakit uyuşukluğu (tıpta böyle bir teşhis olmalı bence)insanın şikâyetin ötesine geçmesine bir türlü izin vermiyor.

Tatilciler aman dikkat dinleneceğim derken zaman öldürmeyin! Tatil uyuşukluğuna kapılanlar yaşamın ritmini de kaybediyor. İşin daha da kötüsü bu bitmek bilmeyen şikâyetlerin sonu hep bir umutsuzluğa bağlanıyor ne yapsan bir çıkış yok.

Şikâyet deyince aklıma hep şu beyit gelir benim.

"Cihanda "âşık-ı mehcur" sanma rahat olur

Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur"

Boşa geçirilen zaman uyuşukluğuna kapılmamışsak sanırım zamanımızı da şikâyet etmekle harcamıyoruz. Şikâyetin ötesine geçebilmeyi düşünürken “Dünyada aşktan uzakta kalan sanma rahat olur” anlamındaki birinci dize bizim için asıl yol göstericimiz oluyor. Marifet her zamanki gibi aşkta.

Aşkı tasavvufta bulanlar,,,

Aşkı badem gözde selvi boyda arayanlar…

Aşk için kül olanlar…

 Aşka âşık gönüller…

Dünya hali aşktan uzakta gönüller de var. İşte bu uyuşukluğa en çok onlar kapılıyor. İnsanoğlunun mayası aşk öyleyse gereği yapılmalı değil mi?

Aşkla nefes almak, çalışmak, yorulmak. Yaşama, aşkla bakmak, daha güzele, daha iyiye olan inançla, istekle bağlanmak gerek.

Reçete hazır boş vakit uyuşukluğunu üstümüzden atmak için yaşama aşkla sarılıp her anın kıymeti bilinmeli, uzun süreli miskinlik edilmemeli. Zaman kaliteli değerlendirilmeli. Yaşadığımız ana değer katarak kendimize değer katalım.

Tüm tatilcilere uyuşukluktan uzak verimli,“neşeli günler” diliyorum.