Silivri Facebook
banner88

Aşk, sen hem sağlık hem hastalık gibisin

Şubat ayı aşkların, aşıkların ayı…Sevgi, yaşamımızdaki en önemli şey… insanoğlu sevgi için yaratılmış sanki… başımıza ne gelirse sevgiden gelir… vatan sevgisi için ölürüz… annemizi, babamızı cok severiz, onların sevgisi olmazsa bir yanımız hep eksik kalır… çocuklarımız için kendimizi feda ederiz… sevdiğimiz renkler, kokular, tatlar vardır… doğayı, hayvanları severiz… parayı, şöhreti, gücü severiz… ama bir sevgi vardır ki, aklımızı başımızdan alır,  ayaklarımızı yerden keser… ne zaman geleceği hiç belli olmaz… bunun adına aşk deriz ilk başladığında… sonra arkasından sevgi gelirse eğer, mutluluğu yakalamışızdır…

Ümit Yaşar Oğuzcan, aşkın ilk heyecanını şöyle tarif etmiş :

Öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın
O çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın...

Şairimiz, bu yangının zamanla söneceğini biliyor ve istemiyor bitmesini heyecanın... bazen ulaşamamak, imkansızlık başka bir heyecan veriyor insana... aşkın o ilk hali mutlu ediyor bazen insanı, yani insan daha çok o heyecanı seviyor belki de... Adrenalinin damarlarda dolaşmasını seviyor...

Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel.

Söz konusu aşk ise, bu duygu bizi oldurur da, öldürür de... Doruklara çıkardığı gibi kör kuyularda merdivensiz de bırakır… Aşk bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür demiş Özdemir Asaf... Sonra devam etmiş: Aşk, sen hem hastalık hem sağlık gibisin…

Sevgi ikinci adımdır, daha dingindir… Aşkın heyecanı biter ama sevgi süreklidir, daha doyurucudur... Sevgi paylaşmaktır... Sevgi sadakattır, vefadır... sorumluluktur, fedakarlıktır... Sevgi emektir... anlayıştır, tutkudur... Sevmek yürek ister, cesaret ister… Ünlü Fransiz ozan Aragon’a, sevmek ölmekten bile daha zor geliyor…

Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam  sevgilim

Dünyanın en güzel aşk şiirini Nazım yazmış bana göre… bu aşk öyle doğal ki, öyle herşey gibi ki… sanki yanıbasımızda, yemek içmek gibi, nefes almak gibi, yaşamak gibi bize ait bir şey…

Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

Seviyorum kelimesini söylemek mi yoksa duymak mi daha güzel ? yani sevmek mi sevilmek mi ? bu ikilem hepimizin içindedir, yaşamışızdır çoğumuz… ama ikisi de emek ister… sevgiyle kalın…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol