Silivri Facebook
banner88

Çağdaş Yaşam II
 
Buradan hepsine çok teşekkür ediyorum...
 
Konuya geçmeden önce bir şeyi belirtmeden geçemeyeceğim...
Türkiye’de yaşayan hiç kimseden bana bir yorum gelmedi nedense! 
Gelen 20’ye yakın mektuptan hepsi yurt dışında yaşayanlardı...
Bazı yakın dostlarım da telefonla sorumu yanıtladı... 
 
Bu konu öyle dipsiz bir kuyu ki, içinden çıkmak zor... Her kafadan ayrı ses çıkmakta... Ama ortak bir payda var yazılanlarda... adaletin hüküm sürdüğü dünya isteği... çoğu kişi adil ve insandan yana olmayı çağdaşlıkla eşleşdirmis ki, buna sonuna kadar katılıyorum...
 
Canlıdan yana olan bir dünya anlayışı, ki bu terim insanı olduğu kadar hayvanları ve de doğayı da içermekte benim için, elbette istenilen bir durum... yani bunun çağı yok bence... ya da çağdaşlık son durumsa, yani son devir ise, yani zaman geçtikçe ilkellikten uzaklaştıysak, yani teknoloji sayesinde ufkumuz genişlemiş ve daha detaylı düşünebilme yetisi kazanmışsak, yani insanca yaşamanın köleliğin yerini aldığını düşünüyorsak; bu durumda, çağdaşlık sadece düşünce biçimimizle ölçülür, yaşam biçimimizle değil...Fakat egemen kültür için çağdaş olmak bu değil sanırım... Eğer böyle olsaydı, Avusturalya’nın gerçek sahipleri Aborjinler en çağdaş insanlar olarak kabul edilirlerdi... ya da Afrika’da yaşayan yerliler, Güney Amerika’nın kızılderilileri mesela... Bu teori sözün başında anlamını kaybetmiştir benim için... çünkü burada, egemen kültürün içini doldurduğu “çağdaş yaşam” kavramını konuşuyoruz…
 
Viyana’dan bir arkadaş uzunca bir yanıt yollamış, bir kısmını hiç değiştirmeden sizinle paylaşmak istiyorum:
 
„Tarihte çeşitli çağlardan, devirlerden bahis vardır. Mesela yontma taş, cilalı taş devri, bronz çağı vs. sonraları ilk çağ, orta çağ, yeni çağ, yakın çağ gibi. Ayrıca atom çağı, elektronik çağı, komputer çağı falan. Şu anki çağın adı nedir tabii tartışılabilinir. Mesela komputer çağı veya kolaylık olsun diye modern çağ diyelim. Mesela dünya şimdi modern çağda desek tabii bu bir genelleme olur ve dünyanın heryeri için geçerli olmayabilir. Mesela "papua neu guinea" veya amazon ormanlarında, dünyanın geri kalan kısmından tamamen kopuk ve takriben taş devrini filan yaşayan kabileler olabiliyor.
 
Bunlar veya benzerleri çağdaş değil, çağ dışı  yaşamaktadırlar. ( yani dünyada daha ileri birçok ülkenin ancak uzak geçmişlerinde yaşadıkları bir çağa benzer şartlarda yaşamaktadırlar.) Fakat çağ dışı yaşama kötü, çağdaş yaşama iyi demeye belki hakkımız olmayabilir. Mesela ben içinde bulunduğumuz çağı bile bircok bakımdan ilkel buluyorum (hala harpler var mesela ne kadar geriyiz)”
 
Materyalist tarih anlatımı, insanın gelişimini alet kullanımıyla paralel görür... Bu durumda teknoloje ayak uyduran bir insan çağdaştır diyebiliriz... Bu tezi savunan büyük çoğunluğa bir sözüm var...  sizlerin tezinden yola çıkarsak, en gelişmiş silahlarla insan öldüren biri çağdaştır bu durumda... zaten yorumunu yazdığım arkadaşım da bu çelişkiyi gayet güzel dile getirmiş...
 
Yine Viyana’dan bir dostum da benzer seyler söyledi:
 
“Cagdaslik güne uygun hareket etmektir. Her cagda yükselen degerler vardir ve bu degerlere uygun bir yasam cagdas yasamdir. Örnegin bizler bilim cagindayiz ve bilimin gösterdigi yolu secmeliyiz. Bilimin sundugu sekilde yasamak cagdasliktir.”
 
Yine Viyana’da yasayan bir arkadasimin sözlerine de yer vermek istiyorum:
 
“ Cagdas olmak duyarli olmaktir. Haklara sahip cikmak. Kendi düsüncesini zorla dayatmamak ve farkliliklari kabul etmektir cagdaslik.  Bizim yasadigimiz hayat cagdastir, gerisi degildir zihniyeti cagdisidir. Kimdir cagdas, kim karar veriyor buna? Her insanin kendisini layik buldugu yasam bicimi ona gore cagdaslik.”
 
Galiba iki türlü çağdaşlık anlayışı var...
Biri yaşam biçimiyle sınırlı olan, diğeri ise kafalarımızın içindeki, yani hayata bakışımızla ilgili olan...
 
Birinci anlayış genelde hakim olan sanırım...
yani insanlar çağdaşlık ilkesini savunurken karşısındakinin ne giydiğine, hangi aletleri kullandığına, nerede yaşadığına, nasıl yaşadığına bakmakta...
 
halbuki çağdaşlık kafamızdadır, beynimizdedir, düşüncelerimizdedir...
 
Bu bağlamda Avrupa ve Amerika’nın ne kadar çağdaş olduğu sorgulanır...
Veya Türkiye’de kimlerin çağdaş olduğu!!
 
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol