Silivri Facebook
banner88

Kültürlerin Müzikli Beraberliği...Insan bilmediğinden korkar...

Evelyn, Sabine, Müjgan ve ben bir konser organize ettik... adını da Kültürlerin müzikli beraberliği koyduk...

Amacımız 60 senedir birlikte yaşayan iki toplumu, iki halkı, iki kültürü, iki dili bir araya getirmek... doğudan esen rüzgarla, batıdan eseni buluşturmak... iki kültürü birbirine tanıtmak
 
.................................
 
Bilindiği gibi Avrupa’da yaşayan, işçi olarak çalışan türklerin büyük bir çoğunluğunu, kırsal kesimden gelen, eğitimsiz halkımız oluşturuyor… Köyünden başka yer görmemiş bu insanlar, uçakla 2- 3 saat içinde Avrupa’nın göbeğinde bir şehre geliyorlar… şaşırıyorlar, korkuyorlar… kendilerini yalnız ve çaresiz hissediyorlar… çoğu derdini anlatacak kadar bile dil bilmiyor… doktora gidemiyorlar mesela… haklarını arayamiyorlar… böyle olunca kendi kabuklarına çekilmekten başka çözüm bulamıyorlar… Aynı mahallerde oturuyorlar, sadece birbirleriyle arkadaş oluyorlar, beraber calışıyorlar…
 
Icine kapanan bir toplumuz anlayacağınız... Avusturyalılar tanımıyorlar bizi... dışlıyorlar tanımadıklarını… onların akıllarında 500 sene önceki Viyana Kuşatması kalmış, hala bunu konu ediyorlar... okullarında en çok okutulan konuların başında geliyor bu talihsiz kuşatma... Okul kitaplarında türkleri kara bıyıklı, poturlu, elinde kılıcı olan bir vahşi gibi çiziyorlar... hatta bir şarap ismi var ki, söylemeye dili varmıyor insanın: türk kanı... burada bir sağcı siyasi parti ise bütün politikasını türklerin aleyhine yapıyor... „Viyana, Istanbul olmayacak“ diye,  kocaman afişler asabiliyor rahatlıkla..
 
Şimdi ise buralarda tartışılan  en önemli konulardan birisi yabancıların integrasyon problemi... Unutmadan söyleyeyim, yabancı deyince herkes çoğunlukla türkleri kastediyor.. Integrasyon nedir sorusu geliyor akla hemen?  Ben bu işin içinden 20 senedir çıkamadım... bu sorunun yanıtını hala veremiyorum...
 
Avusturyalılar, daha da genellendirirsek Avrupalılar, kendi yaşam tarzlarını baz alıyorlar... Burada entegrasyon, onlar gibi yaşamaktan, onlar gibi düşünmekten, onların dilini iyi konuşmaktan, onlara yalaklık yapmaktan ve de kendi ülkeni kötülemekten geçmekte...
 
Yalnız burada bir şeyi atlamak hiç istemiyorum veya yanlış anlaşılmak... onlar böyle istiyor ama bizim de kendimize biraz çeki düzen vermemiz de gerekmiyor mu dersiniz? Örneğin buradaki Türk çocuklarına baktiığımızda;  dillerinden küfürü düşürmediklerini, saygısız ve serseri olduklarını görüyoruz... bizler bile cocuklarımızın onlarla arkadaş olmasını istemiyoruz... Anne ve babalar köylerinden geldikleri gibi durmakta direniyorlar... yani bazen savunulacak yanımızı bulmakta güçlük çekiyoruz... yani ortada bir yerde buluşulamaz mi diye sorası geliyor insanın...
 
Ama herşeye rağmen; doğru olanın, oturup olayları seyretmek yerine,  harekete geçmek oldugunu bilenlerdenim... Işte bu noktada, burada yapılacak en güzel şeyin, kendimizi tanıtmak olduğunu düşünüyorum... onları da bize tanıtmak... karşılıklı tanışalım diyoruz... ve de en güzel tanıtımın kültürel tanıtım olduğunun bilincindeyiz...  birbirimizi tanıyalım, insan tanımadığını sevemez diyoruz biz... tanımadığından korkar… tanımadığıyla arkadaş olamaz
..............................
 
Saat ögleden sonra 3.00... sahnede 5 Avusturyalı türk müziğinden eserler çalıyorlar ve söylüyorlar... Dede Efendi’den, Tatyos Efendi’den... kırık bir türkçeyle ama yüreklerinde hissederek,  duyarak söylüyorlar şarkılarını...  sonra sahnede  iki türk kızı beliriyor ..Sinem ve Didem Balık ikiz kardesler... onlardan en güzel Opera Aryaları dinliyoruz...  Avusturyalılar şaşırıyorlar...  beni en sevindiren, gururlandıran an ise, kızım Ceren’in sahnede olduğu andı...  8 gençten oluşan rock-pop grubu Noise Brigade, sadece kendilerine ait olan şarkılarıyla ayakta alkışlandılar... gençler  sahnede büyüdüler sanki... Mira, Kristina, Katharina, Michael, Daniel, Jakop, Marianne ve Melissa Ceren’i hepinizin huzurunda kutluyorum...  Ceren’in o gün, sahnede söylediği türkçe şarkı ise, Silivri’li bir arkadaşına aitti,  Cenaze… Kübra yazıyı okuyorsa , onu da kutladığımı biliyordur artık… gençler yolunuz açık olsun…
 
Yılbaşı gecesi; Silivri’ de, Restaurant Avalon Lebiderya’da olacağız dostlarla birlikte... haber veremediğim diger dostları da buradan davet ediyorum... 2009 yılının hepimiz için güzel bir yıl olması dileğiyle… sağlıklı ve mutlu kalın…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol