Silivri Facebook
banner88

Rudyard Kipling' den 'Eğer!..'

Eğer, herkes senden kuşkulandığı zaman, onların bu kuşkularını hoşgörüyle karşılayabilir ve kendine güvenini yitirmezsen;
Eğer, bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan, ya da senden nefret edenlere, nefretle karşılık vermezsen ve ne çok iyi görünmeye çalışır, ne de çok akıllıca sözler etmezsen;
Eğer, hayaller kurabilir ama bu hayallerine tutsak olmazsan;
Eğer, zafer ve felaketle yüz yüze gelir ve her ikisini de aynı şekilde soğukkanlılıkla karşılayabilirsen;
Eğer, söylediğin doğru sözlerin, düzenbazlar tarafından değiştirilip ahmakları aldatan bir tuzak haline getirilmesine dayanabilirsen ya da hayatını adadığın şeylerin bir anda yıkılıvermesini durup seyredebilir ve sonra eskimiş aletlerle onları yeniden kurabilirsen;
Eğer, en kötümser halinde bile yüreğini, sinirlerini ve enerjini yeniden seferber edebilir ve amacına ulaşmak için çabalayabilirsen ve sana kendi iradenden başka dayan diyecek kimse yokken bile dayanabilirsen;
Eğer, cahillerle haşır-neşir olduğunda erdemlerini koruyabilirsen ya da krallarla birlikteyken kibirlenmez ve sağduyunu koruyabilirsen;
Eğer, herkese değer verir ama, yine de kimseye fazla güvenmemeyi öğrenmişsen;
Eğer, her bir dakikanın altmış saniyesini yararlı işlerle doldurabiliyorsan;
İşte o zaman, dünya da, içindeki her şey de senindir.
Ve hatta, bunun da ötesinde, sen ADAM olmuşsun demektir. 
           
Bu harika dizelerin sahibi; İngiliz Şair, roman ve hikaye yazarı ‘Rudyard Kipling’ 1865 yılında İngiliz bir ailenin çocuğu olarak Hindistan’ da doğdu. İlk tahsilini İngiltere’ de yaptıktan sonra Hindistan’ a döndü. Lahor’ da gazeteciliğe başlayıp genç yaşta yazıları ile kendini kabul ettirdi. 1889 da İngiltere’ ye dönüp Londra’ ya yerleşti. 1907 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ nü kazandı. 
Etrafımızdaki insanların taşıdığı pek çok özelliği, yarattığı hayvan tiplemelerinde bulabiliriz. Ama hepsinin kendine özgü yanları olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu kitaplardan alınacak en önemli ders ise şudur: ‘Orman büyük, yavru ise küçüktür.’
Tüm yazılarında hayata ve insanlara duyduğu bağlılık ve hayranlığı hissettirmeyi bilen yazar, 1936 yılında Londra’ da öldü.
Üstte yazdığımız şiiri pek çok insanın bildiğinden hiç kuşkum yok. Mutlaka bir dergi veya gazetede ya da herhangi bir yazarın köşesinde rastlamışlardır. Ben ise, (O önemli insana haksızlık ettiğimizi düşünerek) bu muhteşem satırların sahibini okuyucularımız da biraz tanısınlar istedim…
                                                        
                                                      *                   *                   *
          
Bu haftaki köşe yazımı ülkemizde ve (pek tabi ki ) Silivri’ de siyasetle uğraşanları ilgilendiren bir fıkra ile kapatmak istiyorum. (Bu işi hakkıyla yapan dostlarımız lütfen alınmasınlar…)
Eski siyasetçiler veya siyasete yeni soyunanlar ‘kıssadan hisse’ çıkarabilirlerse ne ala!

Güvercin ve siyaset

İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlarmış.
Birincisi;
‘Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyasetçileri hatırlıyorum…’ demiş.
Diğer ihtiyar;
‘Neden?’ diye sorunca diğeri eklemiş;
‘Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar. Havalanınca kafamıza ediyorlar…’

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol