Silivri Facebook
banner88

MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ MASAYA YATIRDI...

TERKOĞLU MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ MASAYA YATIRDI

ODATV davasında sanık olarak yargılanan Gazeteci- Yazar Barış Terkoğlu, Silivrililerle “Türkiye’de medya özgürlüğü” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.

 

Silivri Belediyesi’nin Kasım Ayı Söyleşi Günleri kapsamındaki ikinci konuğu Gazeteci- Yazar Barış Terkoğlu’ydu. Sergi ve Nikâh Salonu’nda gerçekleşen programda “Türkiye’de medya özgürlüğü”  konulu bir söyleşi gerçekleştiren Terkoğlu’na Silivrililer yoğun ilgi gösterdi.  

 

“ÖNCE TÜRKİYE’NİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE EDİLMELİ”

Medyanın özgür olabilmesi için, önce ülke genelinde bir özgürlük olması gerektiğini belirten Terkoğlu şunları söyledi; “Türkiye’de medya özgürlüğünü tartışmak için beni çağırdınız sizlere teşekkür ediyorum. Medya özgürlüğünü tartışmak için tuhaf bir yer burası, ben biraz hemşeriniz sayılırım son 3 yılımın 2 yılını Silivri’de hapishanede geçirdim. ODATV davasında benim gibi birçok gazeteci arkadaşımla beraberdik. Gittiğimiz yerlerde hep basın özgürlüğü diyorlar ama ben bu kavramı pek fazla sevmem. Çünkü bu kavram o kadar sakat bir kavram ki dikkat ettiniz mi bilmiyorum, gazeteciden önce asker içeri atıldı, siyasi parti liderleri içeri atıldı, sivil toplum örgütü liderleri içeri atıldı. Basın özgürlüğü demiş olduğumuz şey; toplum özgürlüğünden farklı bir şey değil. Yani ben bir gazeteci olarak toplumda ki bütün insanlar özgür ise özgürümdür zaten. Onlar özgür değilse, onlar kendilerini ifade edemiyorsa ben de özgür değilim. O yüzden ben her şeyin üzerinde, herkesten daha imtiyazlı basın özgürlüğünü reddediyorum! Ben Türkiye’nin özgür olması gerektiğini ve onun için mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Nitekim gerçekten dünyaya baktığımızda bunu görüyoruz, bir ülkede özgürlük var ise rahat rahat yazıp çizebiliyorlar, özgürlük yoksa kimse için özgürlük olmuyor.”

 

“CİNAYETİ İŞLEYEN KATİL TANIKLARI ORTADAN KALDIRMAK İSTER”

Terkoğlu konuşmasına şöyle devam etti; “Bu ülkede yasadışı bir şey yapan, hukuka aykırı bir eylem yapan bir insanın karşısında ilk olarak basın vardır, örnek olarak kendinizi bir katil yerine koyun. Bir cinayet işlediniz, ne yaparsınız? Cinayetin tanıklarını ortadan kaldırmaya başlarsınız, cinayet duyulmasın istersiniz. Bütün yozlaşmış iktidarlarda, bütün çetelerde, bütün yapılanmalarda da bu böyledir, basını bu şekilde ortadan kaldırmaya çalışırlar. Zamanında “Deniz Feneri” yolsuzluğunu yazan “Doğan Medya Grubu” hakkında Tayyip Erdoğan şöyle bir konuşma yapmıştı 19 Ekim 2008 tarihinde, “Gelin partinin mensupları olarak yalan yanlış haber yapan medyaya karşı sizlerle kampanyamızı yapalım, bu gazeteleri evlerinize sokmayın.” Hatırlıyor musunuz? Tayyip Erdoğan bunları söyledikten sonra neler oldu?  Vergi memurları elinde çantalar ile gittiler Doğan Medya Grubuna, bütün servetine 5 Milyar liraya yakın bir paraya vergi cezası kestiler.”  

 

“NE OLURSA OLSUN BİZ KAZANACAĞIZ”

Cezaevinde tutulduğu dönemde yaşadığı zorluklardan söz eden Gazeteci- Yazar Barış Terkoğlu; “Yurtdışına gittiğimde, bana diyorlar ki “Bizim ülkemizde bunlar olsaydı biz susardık, siz nasıl hala susmuyorsunuz?” İşte Türkiye böyle bir yer, ben bundan 3 sene önce kimsenin tanımadığı kendi halinde bir insandım. O inatla hapishanede kitap yazdım. Bize kitap yazdıktan sonra kaide getirdiler hapishanede, içeri aynı kitaptan 2 tane sokamazsınız diye. Böyle kural mı olur? Olurda birisine imzalar kitap göndeririz diye ikincisini sokmaya izin vermediler. Affedersiniz ama rehin tutmanın bile bir adabı vardır. Bu derece onurdan ve adaptan yoksunlar, o derece insanla mücadele ediyorlar. Ama ben bu mücadeleye bakarak diyorum ki; ne olursa olsun biz kazanacağız!” şeklinde konuştu. Dakikalarca alkışlanan Barış Teroğlu’na söyleşi sonunda Silivri Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü Ömer Sebahattin Çetin hediyeler sunarak teşekkür etti.

 

 

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol