Silivri Facebook
banner88

2,5 TRİLYONLUK İNSAN YOKLUK İÇİNDE ÖLDÜ...

MAL VARLIĞI, 2.5 TRİLYON OLAN  İNSAN,YOKLUK  İÇİNDE ÖLDÜ.

 

Silivri, Uğur Mumcu  Meydanı’nda, 800 mt2  arsası ile iki müstakil dairesinin ,rayiç   değeri  tam 2.5 trilyon. Arsanın   olduğu yer, 200 yıl öncesi  yol geçen hanı  olup, atlı  yolcuların  dinlenmesi için  bir nevi otel ve ahır olarak, sonra  şaraphane, en son da  bakkal olarak  çalıştırılmış.

Buranın en son sahibi de geçen ay vefat eden Behzat Nalbantoğlu.

80 yaşında  vefat eden Nalbantoğlu ; çocukluğunda   buraya gelen müşterilerin  çoğunluğu  at  sırtında   Trakya ya  mal satmaya giden ermeni tacirler  olduğunu anlatırdı.

Babası vefat ettikten sonra  bir süre daha  bakkallık yapan  Behzat amca, hanı  tamir  ettirmeye  karar verir ama  devleti  karşısında bulur.

Bir çivi  çakmaya dahi müsaade yoktur. Burası  antik bir alan olduğundan  ,ancak  devletin  kontrolünde  ihya  edilebilir  sözü  devamlı akıllarda  soru işareti bırakmışdır.

Silivri'nin   belediye  başkanları   defalarca  burayı  ziyaret  ederek  mavi bonçuk dağıtmış, hiçbiri de  neticelenmemiştir. Hatta  bir belediye  başkanı  TRT yi bizzat çağırıp,   han  arsasında ,ümit veren  açıklamalarda bulunmuştur.

Silivri de özel bir huzurevinde  vefat ettiğinde ,cenazeyi kaldırmak için  Yılmaz Kandemir  desteği hariç 15 kişi zorlukla bulundu.

Sağlıklı günlerde, yanından eksilmeyen  belediye  başkanları, Nalbantoğlu'nun  ölümünden bile haberleri olmadı ki ,cenazeye katılsınlar

Büyük AVM  firmaları ,restore   izin işini  hal edin 2.5 trilyonu  çebiniz de bilin demelerine karşılık netice  çıkmamıştır.

Tüm  mücadeleler,  sonuçsuz kalıp , ücretli   huzurevinde  emekli  maaşıyla  geçinmeye  çalıştı.

Öleceği güne kadar  hafızası  çalışmış,tek sıkıntısı  kulaklarının  az duyması  olmuşdur.

Sağlığında satın aldığı 2 müstakil dairesi,1 hanı  tek mirascısı bayan  yeğenine kaldı.

Behzat Amca ile 20 yıllık  dostluğumuz vardı.Dükkan önünde çaylarımızı içerken  anılarını zevkle dinlerdim.

Yunanistan  ve Bulgaristan'dan  pek çok din adamı hanı ziyaret etti.Gezdi  ve fotoğraflar çekti.İddiaya  göre  ;Atatürk'ün  gayri müslümleri  memleketlerine  yollama  esnasında,özellikle  ermeni  tüççarların,bu han içine  altınlarını  sakladıkları  iddiası.Bir defa,ÖZEL DEFİNE ARAMA  makinesi ile  zemin de  test yapıldı.10 mt derinlikte  makinenin  sinyal vermesi   heyecan yarattı.Sinyal  sesi  o tarihlerde PTT  binası  önünden dahi  duyulacak kadar kuvvetli idi.Bu olaya ben şahidim.

Türkiye'nin  çeşitli  yerlerinden  ,yaş ortalaması  40-55  arası  olan  kadınlar  hana gelerek,Nalbantoğlu'na  evlenme  isteğinde  bulunduklarını bilirim.Hayatında,vefat eden kardeşi gibi hiç evlenmemişdi.Rahmetlinin  gençliğinde bile,hiç  bir kadınla ilişkisi olmadığını  sıkılarak açıklamışdı.

Sabah  boş hana gelir,akşam  20.00  sularında evine dönerdi.

En büyük korkusu,han  bahçesinde  define  aramaya  gelecek  korsanların,kendini  öldürebileceği  kuşkusu idi.

Benim gibi  çok özel dostları vardı.Yılmaz Kandemir  en başta gelir.Huzurevine  nakledildiğinde Kandemir  desteğini  devam ettirdi.

Fotoğrafda  görülen  toprak şarap fıcısını Kardemir ,Nalbantoğlu'n dan anı olarak vermesini istedi.Kabul etmemişdi ama pişman oldu.Keşke  Yılmaz beyi kırmasaydım dedi. Sonra barışmışlardı.

Varlık  içinde yokluk yaşamak.Hoş bir şey olmasa gerek.Serveti vardı..Hiçbir işe yaramadı.Sessiz sedasız  15 vatandaş-dost ile   toprağa  intikal ettirildi  ve  unutuldu gitti..

Özcan BÜYÜKOĞLU

 

 

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol