MANZARALI KABRİSTAN... (Ö. BÜYÜKOĞLU)
Faruk DURAK ve Sabahat DURAK, Kumburgaz Serhat sitesinden; benim çok eski komşularım idi. Şu an her ikisini de Rahmetle anıyorum.
Yaşanan ilginç öykü 1970 yılında geçer. Faruk bey muhasebeci, Sabahat hanım ise, Kadıköy/Üst Göztepe- Mehmet Beyazıt lisesi Md.yardımcısı olarak görev yapıyordu.
Faruk beyin hayatta istediği en önemli şey, ev sahibi olabilmekti.Tek bir arzusu vardı. Evin balkonundan Kızkulesi -Kazlıçeşme-Tophane üçgeni arasında kalan DENİZİ görebilmek.
Ne var ki eşi Sabahat hanım öğretmen olmasına rağmen, karı/kocanın aldıkları maaş sınırlı olduğundan bu imkana kavuşamadan hakkın rahmetine kavuştular.
Faruk Durak son derece kararlı idi. Madem ev alamıyorum. Elimde ki 3/5 kuruşla aynı imkana sahip, manzaraya hakim mezar yerim neden olmasın ki dedi ve böyle bir yeri aramaya başladı.
Arama uzun sürdü ve netice de istediği mezar yerini buldu.
Karaca Ahmet Mezarlığında 417 Parsel tam istediği gibiydi. Kızkulesi de görünüyordu, Kazlıçeşme de,Tophane sahilleri de. Marmara denizi adeta ayaklar altındaydı.
İstanbul Mezarlıklar Md.lüğüne müracaat etti.417 parsel de 2 kişilik mezar yeri satın almak arzusundayım dedi.
Görevli:-"Şu anda 280 parsele cenaze gömüyoruz.417 parsele gelmesi uzun sürer".
Faruk Durak:-"Şu anda gömü için gelmedim.Kendim ve eşim için boş yer satın alacağız.Şu anda 45 yaşındayım.417 e sıra gelene kadar da yaşarım herhalde."açıklamasında bulundu.
Görevli:-"Önce vezneye 800 TL yatırın.Makbuzu getirin ve Tapu muamelesine başlayalım."
Yukarda ki yaşanmış olan olay ;1970 yılı Mart 15 de gerçekleşti.
Aradan 11 yıl geçer. Durak ailesi fertleri sağdır. Faruk Durak beye Üsküdar İcra Md.lüğünden bir zarf gelir.
Zarfın içinde İst.Belediyesine olan 8 bin TL borcun ödenmesi istenmektedir.
İstanbul Belediyesi Faruk Durak beye, çıkarttığı mezarlık alacağını gazete ilanı ile tebligat yapmış, Faruk bey de bu borçtan haberi olmadığından ve ödemediğinden icraya verildiği anlaşılıyordu.
Eğer borç ödenirse mesele kalmayacak. Eğer inkar ederse dava açılacak İnkar tazminatı-Avukatlık ücreti, Mahkeme ve Gazete ilanları parası talep edilecekti kendisinden.
Faruk Durak bir muhasebeci idi. Hesabı kitabı bilirdi. Hayatta kimseye borç yapmamıştı. Netice de BORÇU, İcra Md.lüğünden gelen ödeme emrini, Üsküdar İcra Tetkik Mahkemesinde dilekçe vererek red etti.-"BENİM KİMSEYE BORCUM YOKTUR" dedi.
Faruk dostum olduğu nedeniyle, gazeteci olarak devreye girdim. İst.Belediyesi avukatlarıyla irtibat kurdum.
Faruk Durak 1970 de 800 TL ödeyip 417 parselde 2 kişilik mezar yeri almıştır. Ancak o tarih de gömü 280 parselde yapıldığından, o günkü rayiç üzerinden para ödetilmişti.
417 parsele ancak (1981 yılı) şimdi sıra gelmiştir. Haliyle rayiç bugünkü şartlara göre (1981) ayarlanması gerekmektedir..Yani 8800 TL değer artışı olmuş ve 800 TL düşüldüğünde 8000 TL borç çıkartılmıştır.
Borç farkı 8000 TL ödenmezse, konu edilen manzara gören mezar yeri, belediyece istimlak edilecektir. Ayrıca Avukatlık ve mahkeme masrafları bu borca eklenecektir.
Günlerce geceleri uyuyamadılar. Moralleri bir defa bozulmuştu. Karı-koca düşündüler ve aklına gelen fikri ertesi sabah uyguladılar.
Önce bir mezar yapan mermerci ile anlaşıp, adları ve soyadı bulunan ancak ÖLÜM TARİHİ olmayan, bir mermeri, mezarlık başucuna koydular. Çevreden buldukları taşlarla çevirip, sahipli mezar havası yarattılar.
Sıra, İcra Tetkik hakimliğinde ki duruşmaya geldi.
Faruk Durak kendini kısa ve öz kelimelerle savundu. Sonra da Üsküdar İcra Tetkik Hakimi, mahkeme de kararını açıkladı:
"-Faruk Durak 10 yıl önce 800 TL ödeyip,mezarlıklar müdürlüğünün onayıyla mezar yeri satın almıştır. Üstelik buranın çevresini taşlarla koruma altına almış ve ad/soyadı yazılı taş diktirmek suretiyle İSKAN etmiştir. Kabristanlarda İskan olayı, İskan müsaadesine bağlı değildir. Zira Elektrik-Su kanalizasyon gibi bağlantılar ve mimari hesaplar dikkate alınmayacağından, davacı İstanbul Belediyesi HAKSIZ görülmüş Davalının Beraatına, temyiz yolu açık olmak üzere hükmolunmuştur.
Yıl 1981. Faruk Durak çok mutlu olmuştu bu karara .
-"Dünyada mekan sahibi olamadım ama, Mahkeme kararıyla da olsa ,öteki dünyada tapulu bir yerim var artık diyordu. Üstelik şahane manzaralı. Bu bana yeter artar bile.
Evet şu anda Durak ailesi ,Karaca Ahmet kabristanı 417 parsel de yan yana aynı yerde gömülü. Marmara denizi ayakları altında. Allahın rahmeti üzerlerinde olsun.
Yukarda ki olayı gündeme getirmemin gerekçesi: İBB ile Silivri de ki kabristanlarda yakını olan vatandaşlar arasında ki gerginliği hafifletebilmek.1,20 x 2.20 mt likten büyük yerlere gömü yapılmış olabilir. İBB geçmişte ki hakkını unutup, bundan sonra ki geleceğe bakmalı ve kabristan da yatanların , aile yakınlarını üzmemelidir.
Sevgi ile kalın.
Özcan BÜYÜKOĞLU