DENİZ SEZONU GELDİĞİNDE, GÜMÜŞYAKA’YA KOMŞU, SULTANKÖY DE HEP AYNI ÜZÜNTÜ YAŞANIR.
TEKİRDAĞ SEYMEN İLE SİLİVRİ DEĞİRMENKÖY DE Kİ TKSTİL FABRİKALARI BOYA ATIKLARINI, MODERN ARITMA TESİSLERİ OLMASINA RAĞMEN, KINIKLI DERESİ ARACILIĞILA SULTANKÖY PLAJINA YILLARDIR GİZLİCE AKITIR.
DENİZ BİR GÜN KAN KIRMIZI, BİR GÜN KAHVERENGİ, BAŞKA BİR GÜN İSE SAPSARI OLUR. MÜFETTİŞİN GELECEĞİ GÜNLER İSE MASMAVİDİR.
Türkiye’nin sayılı tabii plajlarından biri de Silivri ilçesine komşu, Sultanköy de ki 4 klm uzunluğunda ki halk plajı.
Rüzgara karşı korumalı olması da ayrı bir özelliği.
Bu tabii plaja KINIKLI deresi akar.Kış aylarında akması sırasında kimsenin bir itirazı olmaz.Deniz sezonu geldiğinde her yıl tekrarlanan mitingler düzenlenir.ZEHİR ÜRETEN DENİZ İSTEMİYORUZ diye yürüyüşler yapılır.
Yaz aylarının sıcak günlerinde denizin rengi bir gün kan kırmızı,bir gün sarı, başka bir gün ise başka renk alır .Haliyle denizin sık sık rengini değiştirmesi artık olağan bir olay haline gelmiştir.
Tekirdağ Seymen ile Silivri Değirmenköy de ki sayıları 5 olan büyük tekstil fabrikaları ,atıklarını KINIKLI deresi aracılığıyla Sultanköyün plajına yollar.
Bir zamanların İstanbul Çevre müdürü ,halen Avcılar Bel.Başkan yardımcısı olan Yavuz Çengel bu fabrikaların patronlarıla büyük mücadele vermişdir. Tümüne ağır cezalar yazarak ,trilyonluk arıtma tesisatı kurdurmuşdur.Ne var kı fabrikalar bildiklerini okur. Aynen Büyükçekmece de ki AKÇİMENTO da olduğu gibi. Arıtma olmasına rağmen çalıştırılmadıklarının gerekcesi: Arıtma malzemelerinin çok pahalı olması , imalatta azalma yaratması.Üretilen malın pahalıya çıkması.
Görevlilerin ne zaman teftiş edeceğini bu fabrika yöneticileri çok iyi bilir. İşte o günler arıtma tesisleri tam kapasite çalışır. Hafta sonları ve mesai bitimleri arıtma durdurulur.
Plaj kıpkırmızı olmuş,vatandaş hastalanmış kimin umurundadır.Fabrika sahipleri maliyeti ucuzlatarak para kazanmaya bakar.
Yaz aylarında Kınıklı deresinin denize ulaştığı , noktada ki villa sahipleri denize giremedikleri gerekçesiyle, sezonluk kiraya vermeye çalışırlar. Ne yazık ki tutan olmaz,tutacak olan da istenen paranın dörtte birini teklif eder.
Kınıklı deresinin plaja döküldüğü noktada , Bir süre önce derenin akışı geçiçi durduruldu. Çevredekiler sevindi. Artık temiz denize girebiliriz diye.
Olay sürpriz oldu. Boru döşeme çalışması için Marmara Ereğlisi Mal Müdürlüğü onay vermiş. Sultan köyde 20 den fazla doğalgaz dağıtım firmalarına ait depolar mevçut. Bu depolara dış ülkelerden gemilerle doğalgaz gelmekte. Deniz dibinden geçirilen borularla ,gemide ki doğalgaz ana depolara aktarılmakta. Deniz suyu bu boruları zamanla eritiyor. Dere ve deniz içinden geçirilen borular sık sık değiştirilmekte.
Evvelce sade zehir akıyordu denize ,şimdi plaja yüzmeye gelecek vatandaş artık bilecek ki ,plajın altından geçen DOĞALGAZ boruları nedeniyle bomba üstünde yaşıyor.
Dere ağzının kapatılması durumu yok. Borular genellikle plaj mevsimi hariçin de onarılıp değiştirilmekte
İnsanın aklına; zehirli boya atıkları acaba GÜMÜŞYAKA’yı da etkiler mi? Bugüne kadar bir çalışma yapıldı mı?
Özcan BÜYÜKOĞLU