Silivri Facebook
banner88

18 Mart 1915

Bu vatanın, her evladı biraz Çanakkalelidir. Bende öyle sayarım kendimi. Anne tarafım Eceabat, Alçıtepeli’dir.

Ben, savaşları değil, savaş sonrasını anlatacağım sizlere.

İtilaf kuvvetleri,  12’si zırhlı olmak üzere 18 muhrip, 7 mayın tarama gemisi ve 109 adet  irili ufaklı savaş gemisi ile saldırdılar.
 
Bizim bir tek  mayın dökme gemimiz Nusrat.

510 adet toplarına karşılık, 

150 topumuz vardı.

Bu 12 zırhlının 8 tanesi bu toplarla batırıldı.

Batmaz denilen ve namlu ağzının çapı 36 cm olan  topları ile korku salan İngilizlerin Gurur kaynağı olan Queen Elisabeth; 8 dakikada boğazın  karanlık sularına gömülmüştü.

Fransızların  gurur kaynağı Bouvet’inde akıbeti aynı idi. Bir diğerinin, bir diğerininde  akıbetlerini  Türk tabyalarından atılan topçu ateşleri belirliyordu.

Peki, bu toplar ne oldu? Bu asansörlü, raylı, büyük gövdeli, kalın namlulu toplar ne oldu dersiniz? İrili, ufaklı 150  Türk topu ne oldu? Düşman kuvvetlerinin kaçarken bıraktığı bir o kadar düşman topu Ne oldu dersiniz? Hemen Söyleyelim.

Satıldı, Bir hurdacıya Satıldı, 1954 yılında Maliye Bakanlığının aldığı bir kararla bir hurdacıya satıldı; anlı şanlı tarihimiz.

Çanakkale savaşlarının yıldızı, Mayın dökme gemimiz, Nusrat ne oldu?  2000 yılların başında satıldı. Alan kişilerde,  Restaurant yaptı.

Ya! diğerleri: Yavuz, Hamidiye, Mecidiye, Muavenet gemileri onlar ne oldu? Onlarda satıldı. Usturalara jilet oldular.

Aslında, Gelibolu yarımadası başlı başına bir müzedir. Sizler, bu yarımadayı gezerken İki küçük müze göreceksiniz. Biri Kabatepe limanında, diğeri Alçıtepe köyünün içindedir.

Bu müzelerin içindeki hatıratları bir kişi toplamıştır. Alçıtepe köyünden Salim MUTLU.
Yıllarca topladı, yavaş, yavaş  topladı. Kimisini köylü tarlasında bulup getirirdi,  kimisini  satın aldı, Bizler götürdük verdik. Köyün bakkalıydı Salim amca; karşılığında birer Çanka gazozu içerdik. Yıllar sonra her iki parçadan birini devlete verdi. Böylelikle
Kabatepe Müzesi oluştu. Nur içinde yat Salim amca.

Beni en çok etkileyen olayların başında ise  Gelibolu yarımadasına çıkarma emrini veren İngiliz General Sir Hamilton’un Savaştan sonra yazdığı anılarındaki sözlerdir.
Savaş karargahını  İmroz adasına kuran General; anılarında aynen şöyle demektedir.
Yazıldığı gibi aktarıyorum sizlere.

Saroz körfezinden ve Dardanelden( Çanakkale Boğazına verilen isim) attığımız toplarla bu küçücük yarım adayı günlerce dövdük. Hatta, bu top mermileri karşılıklı olarak gemilerimize zararda verebilirler endişesi yaşıyorduk. Artık bu küçük yarımada da Canlı bir sinek dahi yaşayamayacağına karar verdim ve gemilerime çıkarma emrini verdim.      
Maalesef Unuttuğum Tek bir şey vardı… Mustafa Kemal

Sir Hamiltonun yazısı aynen böyle bitiyordu.

Unutmak ve Unutturmak isteyenlere..

O hayatında bir kere unuttu, Savaşı Kaybetti. Bu gün, Ata’sını unutanlar, yarınlarını kaybederler.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol