Sayın, Eser, rakamlarla yanıtladı bu soruyu...
Verdiği rakamlar,tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir tablo sergiliyordu.
Bu rakamları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum: Daha doğrusu yorumlarınıza bırakıyorum.
Türkiye'de kaç okul var ?...................67.000
Kaç hastane var ?...................1.220
Kaç sağlık ocağı var ?....................6.300
Peki kaç cami var ?.....................85.000
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
Peki, kaç kilise var ?.....................270
Kaç cem evi var ?.....................100
Türkiye'de kaç doktor var?.....................77.000
Peki, kaç din görevlisi var ?.....................90.000
Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
Türkiye'de kaç kütüphane var?......................1.435
Almanya'da kaç kütüphane var?......................11.000
Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var.......................13
Kaç kentte kuran kursu var?........................81
Kuran kursların toplam sayısı kaç ?.........................3.852
Türkiye'de 1 opera derneği var, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
Peki, kaç tane 'cami yaptırma derneği' var ?..........................35.000
İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar?..........783 trilyon, Ulaştırma Bakanlığı'nın?.............678 trilyon
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın?. ..............677 trilyon, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın…..632 trilyon...
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ?..................280 trilyon, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ?. .249 trilyon... Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 404 trilyon
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi ne kadar?...............1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar, 22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997'de 66 trilyon, 1998'de 119, 1999'da 180, 2000'de 270, 2001'de 302, 2002'de 553, 2003'te 771
2004'te 1 katrilyon, 2005'te 1 katrilyon., 2006'da 1,3 katrilyon, 2007'de 2,7 katrilyon...
Bir ülke,Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor, bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa,doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa,hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa,o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi? İşin esası budur; gerisi laf-ı güzaftır..
.
Bu son cümle den sonra ayrıca yorum yapmamızın yakışı kalmaz.
Bu yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan sizlere aktardım
ŞİİR KÖŞESİ
BEKLE BİZİ İSTANBUL
Salkım, salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünür düşünürüm
İstanbul
Binbir direkli Haliç'inde akşamlar
Adalarında bahar Süleynaiye'nde güneş
Ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
Tophane'nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan çocuklarınla bekle
Bekle zafer şarkılarıyla geçişimizi
İstanbul
Haramilerin saltanatını yıkacağız
Bekle o günler gelsin, gelsin İstanbul
Sen bize layıksın bizde sana İstanbul
İstanbul
Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla köprülerinle meydanlarınla
Bekle bizi İstanbul
gülüne dokunmadan sizlere aktardım.
Vedat TÜRKALİ
DÜKKAN SENİN KÖŞESİ
(Bu hafta; dükkan senin köşesinin konuğu gönderdiği fıkra ile Nejat ALTINKESER)
PAZARLAMA TEKNİĞİ
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde her şey ama her şey satılmaktadır. Patron sorar :
- Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
- Evet köyümde bu işi yaptım. Patronun gözü çocuğu tutar :
- İyi, yarın başlıyorsun.
Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır ;
- Evet, bugün kaç satış yaptın??
- Bir!
- Ne bir mi? Diğerleri 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?
- 320.334 USD doları. Patron şaşırır ve sorar:
- Nasıl becerdin bunu?
- Adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
- Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın? Genç çocuk cevap verir :
- Yoo aslında karısı için bir tane orkid (pad) istemişti... Ben de ona şöyle dedim:' Hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git...'
HAFTANIN ŞARKISI
KALBİMİ KIRA KIRA
Senden bana ne kaldı, bir hatıradan başka
Bir daha geri dönmem, yalan kattığın aşka
Kalbimi kıra kıra, bıraktın bir hatıra
Günahını yalancı dudaklarında ara
Göz yaşların boşuna, düşme artık peşime
Yansın yüreğin yansın, şimdi de bende sıra
Kalbimi kıra kıra, bıraktın bir hatıra
Günahını yalancı dudaklarında ara