“Evet, olabilir beğendim” Dedi, usulca. Kirada az daha bir şey yaptırabilir misiniz? Telefonu kapadığında belli belirsiz bir gülümse belirdiği yüzünde yorgunluk ve hüzün çizgileri dağılmıştı.
-Ben, yakında işe başlayacağım. Burada bu kentte, Belediye de görev alacağım.
Uzun,uzun düşündüm.O işe, Kim bilir ne kadar çok ihtiyacı vardı?
Katlanmaya değer birileri varsa eğer; o zaman kızılcık şurubunu hep yanında taşıyacaksın.
Düşündüm de arka kapıdan işe girenleri ve ön kapıda sıra bekleyenleri..
Sizler sosyal demokrasiyi uygulayansınız. Biliyorum işiniz çok zor, gerçekten çok zor. Ne kadar iyi süzerseniz. Halk’ta sizi iyi süzer ve taçlandırır o zaman.
Umuttun yüreklerinde..
Asla unutma; umutlar pamuk ipliğinle bağlıdır yüreklere.. Çabuk kopabilirler.
Silivri’nin 1/5000 ölçekli planları ayın 27 sine kadar Belediye de askıda kalacaktır.Arsası tarlası olan vatandaşların bu planlara gidip incelemeleri menfaatleri icabıdır. Bu planlara iyi bakın, iyi kontrol edin eğer hoşunuza gitmeyecek bir durum varsa, şimdi itiraz ettiniz. 27 Nisandan sonra . yapılacak olan itirazlar geçersiz kalacaktır.
HAFTANIN ŞARKISI
Kalp kalbe karşı derler
Uyandım birden seninle
gece üçü bulmamış
bir bulut durdu gözümde
hasret bize uymamış
kalp kalbe karşı derler
sende üzüldün mü
ay bile çeker gider
geceyi düşündün mü?
yalnızlık bende saklı
çıkmaz bir an dışarı
elimde bir fotoğraf
o şimdi burda olmalı
kalp kalbe karşı derler
sende üzüldün mü
ay bile çeker gider
beni hiç düşündün mü
sensizlik bende saklı
çıkmaz bir an dışarı
elimde bir fotoğraf
o şimdi burda olmalı
Akşamdan kalma adam, büyük bir baş ağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla
gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.
Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor.Yatağın ayak
ucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri
Aspirinleri
içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;'Sevgilim, günaydın.
Kahvaltın mutfakta, ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni
seviyorum'.
Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış
oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri
duruyor.
Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;"Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?"
"Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu,
sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin,
ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.
Adam, şaşırmış vaziyette: Anlayamadım. O zaman niye her
şey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
Onu mu soruyorsun.
Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantolonunu çıkarmaya
çalıştığında, 'Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım' dedin.
ŞİİR KÖŞESİ
Hayyam’dan
Halden anlar bir dost gelip falı görünce;
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.