Silivri Facebook
banner88

METİN KARAKAŞ'IN BASIN TOPLANTISI TAM METNİ...

KARAKAŞ’IN  BASIN TOPLANTISI  TAM METNİ…                                

 KARAKAŞ’IN BASIN TOPLANTISI

    AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş bugün AK Parti İlçe Binasında, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Elif Koryürek, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Gezeren ve Tanıtım ve Medya Birim Amiri Yavuz Bayram ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

   Toplantıyı, genel siyaset, İBB destekli çalışmaları ve yerel siyaset şeklinde sıralayan Karakaş’ın hedefinde yine Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar vardı.

                                                   GENEL SİYASET

     “CUMHURİYET HALK PARTİSİ BDP’Yİ TAŞERON OLARAK KULLANIYOR”.

   Suriye meselesi önemsediğimiz bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşiyor. Irak’taki parçalanma süreci Suriye içinde uygulanmaya çalışılıyor. Suriye meselesinde Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.  Yine çok önemli bir konu sivil anayasa yazımına başlandı.  Fakat bu da engellenmeye çalışılıyor. Bir Milletvekili kaçırıldı mı? Yoksa bilinçli bir şekilde mi ortadan kayboldu? Ben Milletvekili Aygün’ün kaçırıldığını düşünmüyorum. Çünkü bu güne kadar kaçırılanlar hep AK Parti’nin üst düzey yöneticileridir. Siyaset yapamadıkları gibi hedef değillerdir. Burada asıl hedef AK Parti hükümeti, devlettir. CHP Hükümeti BDP’yi taşeron olarak kullanıyor. BDP’de sol bir partidir.  PKK ve BDP Kürt kesiminin temsilcisi değildir.    Sayın Kılıçdaroğlu Sosyalist Enteryonist Bildirisi’ne imza atmıştır.  Bu bildiri PKK’nın bağımsızlığını istemesiyle alakalıdır. Bu bildiriye imza atmakla tarih bir hata yapmıştır. Umarım bu hatasından en kısa sürede döner.

               4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ NİTELİKLİ BİR ADIMDIR

    Genel siyaset içinde 4+4+4 eğitim sisteminde bahsetmek istiyorum. 4+4+4 eğitim sitemi Pazartesi Günü başladı. Ben 5+3+3 sisteminden mezun olmuş biri olarak o gün ki müfredatın yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu sistem sayesinde çocuklarımız birkaç yabancı dil öğrenecekler nitelikli, ne istediğini bilen aydın, çağdaş genç nesiller yetişecek. Bu sistemle okula başlayan çocuklarımızın nasıl geliştiği birkaç yıl içerisinde hep birlikte göreceğiz. Bu nedenle 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte nitelikli bir adım atıldı. Bir diğer konuda üniversite harçlarının kaldırılmasıdır. Üniversite dönemlerinde maddi durumu pekiyi olmayan bir kardeşiniz olarak, Üniversite harçlarının kaldırılmasını çok önemli buluyorum.” Dedi. Ve basın mensuplarının genel siyaset ile ilgili sorularını yanıtladı.

 SİLİVRİLİYİZ.COM İMTİYAZ SAHİBİ CİHANGİR DAVUTOĞLU:  “ Anaokulları 36 ay + 1 gününü tamamlamış çocukları alacak. Engelli kardeşlerimiz için de bu geçerli, eğer anaokuluna gitmezse özel eğitimden yararlanamayacak. Silivri’de 3 yaşındaki engelli çocuğun gidebileceği bir okul var mı?”

 KARAKAŞ: “ Benim bu konuyla ilgili pek bir bilgim yok. Fakat bir okul 3 yaşındaki engelli kardeşlerimizin gidebileceği bir şekilde düzenlenebilir. Ben bunu notlarım arasına aldım. Girişimde bulunup size haber vereceğim. Ayrıca siz söylemişken aklıma geldi. Engelli ev hanımlarına sigorta desteği veriliyor. Bu da çok önemli bir çalışmadır.  

 HAYRİ GÜNEL: “ AK Parti Suriye’ de ne arıyor?  Lojistik ve silah desteğini açıklar mısınız?

 KARAKAŞ: “ Suriye’ye sınır çekilmiş. Hala, Teyze çocukları sınır ötesinde olanlar var. Irak’taki kuzey yapılanmaları ve terör olayı bitmemiştir. Türkiye’nin yarın öbür gün başının ağrıyacağı için destek veriliyor. Lojistik destek var. Çünkü kan bağımız var. PKK hiçbir zaman bu kadar köşeye sıkıştırılmamıştır. 300 küsur terörist öldürülmüştür.  Silah desteği yok.

 HAYRİ GÜNEL: “ Asker ölümleri konusunda sayı neden artıyor? Verilen sayılar doğru mu? Afyon’daki patlama ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

  KARAKAŞ: “ Herşeyin bir bedeli var. Keşke bizlerde şehitlik mertebesine ulaşsak. Ben sayılarla ilgili bir yanılma olacağını düşünmüyorum. Afyondaki patlama tamamen ihmalden kaynaklıdır. Hem maddi kaybın olması hem de 25 evladımızın şehit düşmesi bizleri çok üzmüştür.”

       İBB DESTEĞİYLE AK PARTİ’NİN SİLİVRİ’DE YAPTIĞI ÇALIŞMALAR

“ Boğluca Deresi ıslah çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Ben Başbakanımıza Silivri’de yapılan hizmetleri saydığımda o kadar oldu mu? dedi. Boğluca Deresi asrın yatırımı çok prestijli ciddi bir yatırımdır. Bu imalatı 3- 4 ay sonra açmış olacağız. 15 milyon+ KDV bedeli olan imalattır. Yıkım polemiği yaşanıyor. Bu firmanın kendi içinde yaşadığı bir sorundan kaynaklıdır. Özel bir makine ile özel bir yıkım Perşembe Günü gerçekleştirilecek. 30 metre genişliğinde Hızır Ilkın ve Vakkas Köprüleri yeniden yapılacak. Belediye Başkanı özür dilememi istemişti. CHP’nin özür dilemesi gerekiyor. Çünkü bu mütahit aksamaları onlar yüzünden oldu. Bu mütahit aksaması devam ederse İBB yıkım ekibi yollayacak. Gene çok önemli bir konu İSMEK hizmet binası yapılacak. Çok güzel görsel bir bina inşa edilecek. 1 trilyon 750 milyar gibi bir bütçe bu iş için ayrıldı. Çayırbaşı, Sarıyer ve Adnan Menderes Bulvarı yapıldı. Darısı Silivri’nin başına.

  Cumhuriyet Mahallesindeki okulların yer teslimi alındı. Hasan Özvarnalı ve İmam Hatip Okulları’nın bahçelerinde yağmur suyu sorunu vardı. Okul bahçelerine asfalt döküldü. Birçok okulun tamiratları yapıldı. Ramazan Ayının son günlerinde metro, hafif metrodan bahsetmiştim. Silivri büyüdü.  Bu uzun bir çalışma olacak. Ben büyük düşünüyorum. Işıklar, Yol, meydanla kandırıp sevindirmeye çalışıyor. Başta Belediye Başkanını, meclis üyelerini Silivri’nin il refleksi içinde olabileceğini düşünmeye davet ediyorum. Bu konuyla ilgili iki başlık açacağım. E-5 güney planları ve Selimpaşa planlarıdır. Selimpaşa planları çok önemli, Silivri’den daha önce gelişebilir. Benim önerim orada arazisi olanlar ellerinde tutsunlar. Orada yapılacak olan çalışmalar kentsel dönüşümün önünü açacak. Silivri E-5 güneyi yani Kavaklı yolundan Kınalı, Çanta sınırına kadar olan ve hemen kuzeyin cezaevine kadar olan bölümle ilgili olan planda şu anada Belediye Meclisi’nde 3- 4 aydır bekleniyor. Geçen hafta son görüşmelerimizi yaptık. Bu çalışmalar devrim niteliğinde olacak. Silivri vizyon sahibi insanlar tarafından yönetilmelidir. Çünkü Silivri kaderine terk edilecek bir yer değildir.

 Mezarlıklarla çok ciddi hizmetlerimiz oluyor. Sinekli ’de tren rayları değiştiriliyor. Ramazan Ayını hep birlikte gerçekleştirdik. Eskiden İftar programları sadaka olarak değerlendiriliyordu. Ramazan Ayının birleştirici, bütünleştirici bir özelliği vardır. Silivri Belediyesi bu ruhu yakalayamasa da iftar sofraları kurması bizleri de sevindirmiştir. Bizimde Büyük Şehir’in gerçekleştirdiği çok güzel iftar sofralarımız oldu. Bayramlaşma programımızda sokaklarda insanlarla kucaklaştık. Bayramlaşma ziyaretlerindeki sinerji en büyük ankettir. İnsanlar sizi gördüğünde tebessüm ediyorsa, elinizi içten sıkıyorsa bu en güzel ve doğru ankettir.”

                                          
 
                                                     YEREL SİYASET
 

 Karakaş, yerel siyaset başlığı altında Kültür Merkezi Meselesi, kendi değimiyle gazeteci kimliğine bürünmüş bir zatı muhterem ve Işıklar’ın mail ortamındaki yazışmalarından ve erken seçimlerle ilgili olaylardan bahsetti.

                      KÜLTÜR MERKEZİ TAM BİR FİYASKODUR..

 “ Kültür Merkezi tam bir fiyaskodur.  Çünkü Sayın Belediye Başkanı seçildiği günden bu zamana kadar bizim hakkımızda hangi iftira ve yalanı söylemiş ise birebir belediyecilik hayatında yaşayan kendisidir. Hatırlarsanız Öztekler firmasıyla yapmış olduğu bir anlaşmanın hep onu öne sürmesi doğru değil. Bence Özteklerle Sayın Balcı’yı karşılaştırmak abesle iştigaldir. Bu firmalar arasında ilişki kurmak kesinlikle doğru değildir. Özteklerle yapmış olduğumuz projenin arkasındayız. Her şey hazırdı. Yerel seçimlerin araya girmesiyle Belediye Başkanı “ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum.” Dedi.  Öztekler firması bir dilekçe göndermiş, fakat belediyeden bir cevap gelmemiş ve iş askıya alınmış. Söylediğinin de arkasındadır. Ben Silivri’ye bir söz verdiğini fakat belediyenin istemediğini söyledi ve Silivri Halkı nasıl bir yönetim zafiyeti yaşandığını bir kez daha gördü. Kirli ilişkiler var mı yok mu? Bunu yargıya intikal ettirdik. Şahsımın da içinde bulunması nedeniyle bu olayı aydınlatmak için müfettiş talebinde bulunduk. Hatta geçen hafta CHP’li arkadaşımızın verdiği önergede AK Parti’nin yapmış olduğu çalışmaları başlıklar altında anlatan bir açıklamalardı. Kendileri bizim gibi çalışma yaptı mı? Bilmiyorum. Bize böyle bir evrak vermedi. Biz olayı yargıya intikal ettirdik. Savcılıkta araştırmaları yapacak.  Yapılan bu protokolü açığa çıkarma noktasında Belediye geçen hafta tarihi bir hata yaptı. Buradaki amaçları nedir onu bilmiyorum. 50 trilyonluk bir Kültür Merkezi ile ilgili alel acele karar alınması da yönetim zafiyetinin en güzel göstergesinden bir tanesidir. Silivri Belediyesi’nin bu günkü bütçesinin 100 milyon lira olduğunu düşünürseniz. Hiçbir şey yemeyip içmeyip yarısını oraya ayıracak olan bir bütçe ve 2 yılda bitireceğim diye gelecek yılları da bağlayacak olan böyle bir anlayışında kendi söylediklerine ters düştüğünü belirtmek istiyorum. Bir şeyler satıp mı yapacağız? Kaynak kullanarak mı yapacağız? Bunları, belki 3 yıl önce getirseydi, oturup konuşabilirdik. Ama şu zaman diliminde atmış olduğu yapacağı imalatı protokolünün boşa çıkartılacağının özellikle altını çizmek istiyorum. Belediye Başkanı şark kurnazlığı yaparak protokolü boşa çıkarmak istiyor. Kültür Merkezi meselesi Ak Parti meclis grubunun otaya çıkarmış olduğu bir meseledir. Belediyenin kendi iç sorgulamalarıyla ortaya çıkmış bir mesele değildir. Süreci takip etmemeleri, yasal anlamda hiçbir adım atmamaları, anlaşma yaptığı mütahite yeri teslim etmemeleri bunları Belediye Başkanı biliyor. Bizler sorduk hala net bir cevap gelmedi. AK Parti meclis grubu olayı açığa çıkarınca Belediye Başkanı korkmuş ve hamleler yapmıştır. Önerge vermek mantığı ile de bu işten nasıl sıyrılırımın yollarını aramıştır. Silivri Belediyesi’nin telefonları yeni açıldı borçtan, mazot vermiyorlar Silivri Belediyesine. Silivri Belediyesi prestijini kaybetmiş bir şekilde ve 50 milyonluk bir projenin altına girmek için kolları sıvıyorsunuz. Hesap bilmeyen, bir yönetim zafiyetinin en üst düzeye çıkmış olduğu bir durumdur bu.

     AİLESİNE KÜFÜR EDEN BİRİYLE ABİ KARDEŞ OLDUYSA DİYECEK BİR ŞEYİM YOK…

     >Yönetim Zafiyeti kavramını ben ortaya atmıştım. Bir zafiyeti de bugün ortaya atacağım. Bir ruh ikizi oluştu bu mail yazışmaları ile birlikte karakter zafiyetinin de ortaya çıktığını belirtmek istiyorum. Bu ben söylemiyorum arkadaşlar, en yakın çalışma arkadaşları eski belediye başkan yardımcıları Yılmaz Kandemir ve Abdullah Yıldırım söylüyor. Silivrilix Belgeleri ile ilgili ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum. Ama biri mahkeme koridorlarında koşturuyor, biri de biz böyle yazışmalar yapmadık diye yalanlamadıkları için ve gelen bilgilerde de Kaan kardeşimizin bize de attığı hem mesaj hem de mail ortamlarında gördüğümüz bilgilerle de çok çirkin ilişkilerinin olduğunu da ortaya çıkarmıştır. Zatı Muhterem ben toplantı da Belediye Başkanına ne oldu diye sorduğum da kendi cep telefonuna gelen mesajları bana okuttuğunda gerçekten çok utanmıştım. Çok ağır, çoluk çocuğuna, ailesi varacak kadar hakaretler, mide bulandırıcı şeylerdi. Belediye Başkanı’nın mecliste ve bazı ortamlarda yapmış olduğu konuşmalardan sizlere okumak istiyorum. Çünkü o gazeteci kisvesine bürünmüş kişiye taviz vermeyen biriyim.

 Sayın Başkanın ifadeleri bu; “ hakkımda çıkan haberlere bakın.” Biri soruyor. “ yerel gazetelerden birine küfürlü mesaj yolladığınız ifade ediliyor. Gerçekten bunu yaptınız mı?” diyor Belediye Başkanına, Işıklar: “ tamamı onurumu, şerefimi hedef alan seviyesiz yakıştırmalar, şahsımı ve kurumumu itibarsızlaştırmaya yönelik bir sürü haberler yapıldı. Beni olduğumdan farklı göstermeye çalışıyorlar. Beni tanıyan bilir ki ben o yazılan yazılardaki bahsedilen gibi birisi değilim. Ben de bir insanım ve sabır noktam var. Yazdıkları yetmiyormuş gibi bir de cep telefonuma mesaj atıyor. 40-50 tane mesaj var sakladığım. Ancak kamuoyuyla paylaşamıyorum. İçeriği çok ucuz ifadelerle dolu, önemsemiyorum. Ama sürekli bir rahatsız edilme söz konusu.”  “Karşılık verdiniz mi?” diyor bir arkadaşımız. Işıklar: “ ailem ve tanıdıklarımız var. En çok önemsediğim çoluğumun çocuğumun babalarını tanımadığı bir şekilde görmelerine asla gönlüm razı olmaz. Hakkımda yazılan asılsız haberlerden sonra telefonuma da mesaj atılınca dayanamadım. Ben de içlerinden bir tanesine mesaj attım.” Bunu bana da söylemişti arkadaşlar. Küfürlü mesaj mı diye soruyor birisi, Işıklar: “ Gazetecilik mesleğini etik bir şekilde yapan birisi değil ki. Şantaj ve tehditle çıkar peşinde koşan birisi, insanların özel hayatlarını, çocuklarının isimlerini porno sitelerine ekleyen, tuvalet kapılarının ardına milletvekillerinin isimlerini ve telefon numaralarını yazan bir tavır içerisinde olan birine nasıl cevap verilir ki, onun anladığı dil, ancak onun kullandığı dildir. İnkâr edecek değilim. Yaptıkları karşında dayanmadım ve onun anladığı dilden ona mesaj attım. Emin olun ki onun anladığı dil insani bir dil değil. Normal şartlarda işini emeğiyle yapan gazetecilerle hiçbir sorunum yok. Bunu şantaj aracı olarak görenlerle sorunum bitmeyecek. Bende onlara asla teslim olmayacağım.”

 Evet, arkadaşlar asla teslim olmadı Sayın Belediye Başkanımız direk teslim oldu.  Işıklar: “ gerçek değeri olmadığı halde önüme konulan faturalarla benden bir şeyler almaya çalışıyorlar. Bu zamana kadar gazetecilere bu şekilde bakılmış. Basını kişisel çıkarlarını elde etmek için elindeki gücü baskı unsuru olarak kullanmak isteyen 3 gazeteci var. Ben bunlarla değil, gazeteci kimlikleriyle bir arada olmak, insan olarak ta karşılaşmak istemiyorum.

Sonuç ne biliyor musunuz? Mail ortamında Abi nasılsın? İyiyim kardeşim sen nasılsın? O ona abi demeye başladı. Öbürü de ona kardeşim demeye başladı. Bununla ilgili bir cümle daha söyleyeceğim.

 Sayın Abdullah Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı

 Karakter zafiyeti dedim ya işte bu konu en yakın çalışma arkadaşı onun bence belediye başkanı olması noktasında emeği olan kişinin sonuçta geldiği nokta bu, işte karakter zafiyetinin ortaya çıkardığı ilişki burada. Şantajlarına boyun eğmeyeceğim dediği insanı gördünüz. Biri ona abi diyor. O da kardeşim diyor ve ona çeşitli imkânlar sağlama noktasında da hamleler yapıyor. Bugün Belediye Başkanının içine düştüğü durum çok zavallı bir durumdur. O Selami Bey’le benim beddua mı aldı. Mail dökümlerinin ortaya çıkması tarihi bir olaydır. Kim nasıl çıkardı onu da bilmiyorum. Ama bize Kaan kardeşimizden gelen bu haberleşme, mail ve diğer teknik yollardaki belgeleri okuduğum da çok bekledim acaba böyle bir şey gerçekten var mı diye çünkü elektronik ortam da birçok şeyler düzmece yapılabiliyor. “Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim eğer o gazeteci müsveddesini kendine dost olarak seçtiyse bunu daha rahat bir şekilde de telaffuz edebilirim.

           1 KASIM 2013 SİLİVRİ’NİN IŞIKLAR’DAN KURTULUŞ TARİHİDİR…

   Arkadaşlar yerel seçimler 27 Ekim 2013 te yapılacak gibi bir durum söz konusudur. < MHP bu konuda destek verdi. CHP 3 Kasım oldu. Mazbata tarihi yaklaşık olarak 1 Kasım’a tekabül edecek, Silivri’nin kurtuluşu. Yani bu şu demek Silivri 1 Kasım’da Belediye Başkanı ve ekibinde kurtulacak. 3- 5 ay daha erken kurtulacak Ak Parti hükümeti ile daha erken bir şekilde karşılanacak. AK Parti ile beraber şehrin kendine olan öz güveni tekrar kazanılmış olacak. Silivri’nin en büyük Siyasi Partisi biziz. Silivri’de projeler yarışacak. Belediye Başkanı anketlerle kendini kandırıyor. %51 alacakmış. AK Parti % 20 lerde geziyormuş. Ak Parti’nin oy oranı %35-38 lerden aşağı düşmemiş ki. Belediye Başkanı Ali Cengiz oyunu ile kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışıyor. En güzel anket sandıklardır. Sandık günü geldiği zaman halk onlara en güzel dersi verecektir.

> Ben Osman kardeşimize sert bir üslup kullanmadım. Kültür Merkezi’nde atladığım için söylüyorum. Belediye Başkanının üslubunu beğenmedim. Belediye Başkanı Osman Umuç’a sen bu işlerden anlamazsın oturup san anlatamam gibi kaba bir üslubun yakışmadığını söyledim. Osman kardeşimiz yerinde gerçekten cuk diye oturacak bir şey söyledi, çadırda oturmak yerine bu yolları yapmasaydın. Kültür Merkezi’ni yapsaydın, taşları bu kadar rezil bir şekilde döşemeseydin Kültür Merkezi yapıp krediyi ona harcasaydın sözü de bence çok yerinde bir sözdü. Belediye Başkanından özür dilemesini bekliyoruz.”

 

BASIN MENSUPLARININ KARAKAŞ’A SORULARI VE ALDIKLARI CEVAPLAR AZ SONRA AYRI BİR HABER OLARAK YAYINLANACAKTIR.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol