Silivri Facebook
banner88

Yıldırım : ''İstediklerini yapacaklarını sandılar ama yaptırmazlar''

Kaynak : Değişim Gazetesi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin, türban değişikliğinin iptali ile ilgili açtığı dava Anayasa Mahkemesi’nin 2’ye karşı olduğu 9 oyla iptal edildi. CHP Silivri İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği türban değişikliği ve belde belediyelerinin kapatılması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin çok yerinde bir karar verdiğini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi;

“Beklenen bir karardı”
“Bu, CHP’nin hazırladığı, DSP milletvekillerinin de destek verdiği bir itiraz dosyasıydı. Anayasa mahkemesi bunu görüştü ve çok yerinde bir kararla iptal etti. Her ne kadar oy birliği ile olmasa da büyük bir oranla yok saydı. Olması gerekende buydu ve beklenen bir karardı.

Yasama yetkisini elinde bulunduran TBMM’nin çıkardığı her kanun muhakkak doğrudur, muhakkak uygulanabilir diye bir kural yoktur. Onun içinde bir anayasa var. Anayasa mahkemesi mahkemelerin en üstüdür. Mecliste çoğunluğu elde bulunduran partiler, ‘millet bana yetki verdi ben istediğim gibi yasa çıkarırım’ deme konusunda ana yasa mahkemesi bir frendir. Laik Cumhuriyetin güvencesidir.

Meclisin her çıkardığı yasa kabul edilecek diye bir şey yok. Türban davası Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilmesi teklif dahi edilemez laiklik ilkesine dokunuyor. İşte bu ilkeye dokundurdukları için anayasa mahkemesi bunu reddetmiştir.”

“Çok şımardılar”
Yıldırım, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın alınan karara sevinemediğini, aksine ülkenin bu noktaya gelmesine üzüldüğünü belirten açıklaması ile ilgili “Genel başkanımıza yürekten katılıyorum. En doğru açıklamayı zaten yapmış. Bunun üstüne bir şey söylemek bize düşmez. Genel Başkanımız ‘durumun bu hale gelmesinden üzüntü duyuyoruz’ diyor. Genel başkanımız bütün ülkeyi, bütün vatandaşlarımızı sakin olmaya sağduyuya davet etti. Yaşananlar Türk demokrasisine gerçekten yakışmıyor” dedi. İktidara yüklenen Yıldırım “Bazı yazılı basında okuyoruz. AKP’nin silahşörleri orada. Halkı Anayasa Mahkemesi’nin, Türk mahkemelerinin kararlarını tanımamaya çağırıyorlar. Açıkça suç işliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları bunları görmüyorlar mı? Bunlara dur diyecek kimse yok mu? Halkı kışkırtıyorlar. Demokrasilerde çare sandıktır. Halka güveneceksiniz. Halkın verdiği kararı da iyi okumak, verdiği görevi dürüst yapmak lazım.

Türkiye Cumhuriyeti, yasama yürütme yargı olmak üzere 3 prensip üzerine yürür. Yürütme yasamanın bir sonucudur. Yasama meclistir. Hükümet yasamanın ona verdiği gücü, kalkıp yargıyı etkisizleştirme, siyasal bir takım manevralarla bir takım yetkiyle, yargıyı güçsüzleştirmeye, bir tarafa itmeye çalışırsa, yargıda tabi ki kendini, ülkeyi koruyacaktır. Etkisizleştirmeye çalıştıkları yargı bir gün onlara da lazım olacak. ‘Ben % 47 oy aldım, istediğimi yaparım’ diye bir şey yok. Olmadığını da görüyorsunuz. Böyle dur derler. Zaten dur diyen de bu ülkenin evlatlarıdır. Halk ki buna çok az bir süre kaldı, onlara gereken cevabı verecek ve dur diyecektir. Halkın verdiği yetkiyi yanlış kullanıyorlar, yanlış anlıyorlar ve çok da şımardılar. ‘Her iki kişiden biri bana oy verdi ben istediğimi yaparım’ dediler. Ama yaptırmazlar. Hangi parti yaparsa yapsın, anayasaya aykırı yasa çıkarmada anayasa mahkemesini karşılarında bulurlar. Bu ülkenin gerçekleri, güçleri, dengeleri vardır. İşine gelene eyvallah, işine gelmeyene tokat olmaz” şeklinde konuştu.

“İşlerine gelince adil yargı, işlerine gelince cübbeli darbe”
Bazı hukukçuların Anayasa Mahkemesi’nin yok hükmünde saydığı kararı siyasi bulduğu yönünde çıkan haberleri değerlendiren Yıldırım “AKP’nin lehine karar verildiği zaman, mesela bir seneden fazladır yürütülen bir Ergenekon soruşturması var. Ergenekon’u dillerine doladılar. Dâhil etmedik kimseyi bırakmadılar. O zaman Türk adaleti adil yargılıyor oluyor ama beğenmedikleri bir karar çıktığı zaman hemen yargı taraflı, cübbeli darbe diyorlar. Bunlar yakışıklı ifadeler değil. Bu onların tek pencereden baktıklarını gösterir. Bunlara katılmak mümkün değil. İşlerine göre adil yargı, işlerine göre cübbeli darbe. Böyle bir şey yok” dedi.

“Battı mı da bir gecede belde belediyelerini iptal ediyorlar?”
Belde belediyelerinin kapatılması hakkında görüş bildiren İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım “Her çıkarttıkları yasanın aldıkları kararın kendine göre bir ayrıcalığı, özelliği var. Bunları o şekilde değerlendirmek lazım. Benim kişisel fikrime göre türban laiklik ilkelerine aykırı olduğu için iptal edildi. Büyükşehir belediyeleri sınırları içerisindeki belde belediyelerinin kapatılması da, referandumla iptal edilmesi gerekir. Orda yaşayan halka sormak gerekir. Burada yasaya uymayan bir kısım var. Ben böyle düşünüyorum. Aldığımız izlenimlere göre, CHP’nin itiraz dosyası da çok güçlü ve çok kabarık haklı gerekçelerle hazırlanmış” şeklinde konuştu. Yıldırım konuşmasına şu cümlelerle devam etti “Değirmenköy Belediyesi 1963 yılından beri 45 senedir kurulu. Battı mı da bir gecede iptal ediyorlar? Bu yasa Büyükşehir yasası içinde 2004 yılında çıktı. Bu yasa 4 seneden beri varsa neden şimdi uygulanıyor. Şimdi o gün uygulamıyorsunuz kalkıp belde halkına da sormadan bugün uyguluyorsunuz. Bir günde beldeleri köye dönüştürüyorsunuz, köyleri mahallelere dönüştürüyorsunuz. Hangi akla hizmet ediyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Orda yaşayan insanların hiç mi değeri yok. Hiç mi onlara sorma gereği duymuyorsunuz? Köyler belde olurken belirli bir nüfus oranını gözetiyorsunuz, referandum diyorsunuz. Ama belde belediyeliklerini iptal ederken tek kelimeyle hallediyorsunuz. Padişahlıkla mı yönetiliyoruz? Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devletidir. Çok yanlış bir karar. Umarım bu yanlıştan da dönülür. Anayasa mahkemesi en doğru kararı verecektir. Bunu hep beraber yaşayıp göreceğiz.”

Melis AVCI- Müge CESUR

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol