ATATÜRK İLE AYDINLANMAK... (NECLA COŞKUN)

ATATÜRK İLE AYDINLANMAK... (NECLA COŞKUN) Bir insan ömrüne ne sığar? Neler yapabiliriz şu üç günlük dünyada? Bir davamız mı olur, ölür müyüz uğruna? Bir ailemiz mi olur, bir sevdiğimiz mi olur peşinden koştuğumuz? Kinimiz, nefretimiz, alınacak öcümüz mü olur? Yoksa verilecek bir hesabımız mı olur? Kendimizi kurtarabilir miyiz? Herkesi geçtim de kendimize bir hayrımız olur mu? Yoksa çok ama çok büyük bir hayalimiz olur da dört yanımız ateş içinde, tamamen zor ve elverişsiz şartlar altında anasız, babasız, eşsiz, ailesiz bu hayli gerçekleştirmek için azim ve kararlılıkla bir ömür mü süreriz? Bu ömre böylesine bir hayalin ne kadarını sığdırabiliriz? İşte bu biraz zor göründü değil mi? Herkesin harcı mıdır büyük bir hayal kurmak ve bu hayale sefalet içindeki bir halkı ortak ederek geleceği planlamak? Bunun için idealist, kararlı, cesur, iyi planlamacı, ön görüleri sağlam bir insan olmalı. Böyle bir insan da her topluma, millete sık sık bahşedilmiyor, nasip olmuyor. Ne mutlu ki, -değil bir insan ömrü- yüz yıllar alacak büyük işlerin hayalini kurabilen, gerçekleşmesini sağlayabilen bir dünya lideri bağışlandı bize. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk kendi ömrüne bir ülkenin kaderini sığdırdı. Parçalanan, dağılan bir imparatorluktan tam bağımsız bir ülke kurdu. Herkesin harcı mıdır, dedim ya değildir işte. Davasına bu kadar inanmak, vatanını böylesine sevebilmek onun bağımsızlığını en büyük hayali yapmak herkese nasip olmamıştır. Ancak o tam bağımsız, ilim irfan yuvası, halkın seçme ve seçilme özgürlüğüne sahip olduğu, bir ülke hayal etti. Para, pul, aile, eş dost sevdasına düşmedi de vatan sevdasına düştü. O böylesine vatan aşığı olduğu kadar mükemmel bir askerdi de. Bir o kadar tarih sevdalısıydı. Okuma tutkunuydu. Zihni, modern, kalkınmış, özgür bir ülke kurmak için çalışan bir dâhiydi. Başka liderler ömrüne ne sığdırdı ne sığdıracak tartışılır; ama Atatürk dünya haritasına tam bağımsız bir ülke sığdırdı. Halkın %3’ünün bile zar zor okuduğu, erkeklerin uzun yıllardır savaştığı harabe, yoksul bir toprak parçasına umudu olan bir vatan sığdırdı. Atamız bu gün tüm dünyanın umududur. “Biri vardı, bulunmaz denileni buldu, yenilmez denileni yendi, yıkılmaz denileni yıktı, kurulmaz denileni kurdu.” diyenlerin umududur. Bu gün ağlayıp dövünmek yerine onun gibi,   hayalimiz,  azmimiz olsa, çalışma gayretimiz, sabrımız, inancımız olsa. Ona hayranlık duyup feyz alsak yaşamından, fikirlerinden, özgür bakışından, ileri görüşlülüğünden, bir an bile yılmayışından. Kendinden umudu olmayanların, neyi, nasıl ve ne şartlar altında başarmış bunu anlayamayanların işidir karalamaya çalışmak. Biz daha yaşanılır bir ülke için kurucumuz gibi aklın ve bilimin yolundan vicdanımızla gidebilsek. O bizim umut ışığımız ona gönül borcumuz ödenmez. Bu kasım ayında yine temennimiz bir dünya liderini biraz daha anlayabilmek. Mekânın cennet olsun Atam.