Silivri Facebook
banner88

Köy Enstitüleri kuruluşunun 69. yılında Eğitim İş Silivri İlçe Başkanı Sanlı Taşkın bir basın açıklaması yaparak konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Taşkın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Kuruluşunun 69. yılını kutladığımız Köy Enstitülerine yönelik olarak son yıllarda büyük bir ilginin oluştuğunu görüyoruz. Köy Enstitülerine yönelik bu ilginin, ülkemizin ve eğitimimizin bugün içinde bulunduğu durumdan çıkış arama çabasından kaynaklandığını düşünüyoruz.
Köy Enstitüleri, nüfusumuzun neredeyse yüzde 80’inin 40.000 köyde bulunduğu, köylülerimizin bırakın okuryazarlığı, en temel üretim ve sağlık bilgilerinden yoksun olarak yaşadığı bir zamanda, köyü dönüştürmeyi, köylümüzü içinde bulunduğu ilkel koşullardan ve feodal mütegallibenin egemenliğinden kurtarmayı, ulus ve yurttaşlık bilincini geliştirmeyi ve Cumhuriyetin aydınlığını köylerimize taşımayı amaçlayan büyük bir projeydi.
Bu büyük köyü dönüştürme projesi, daha Kurtuluş Savaşı yıllarında Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından şu sözlerle ortaya konulmuştur:
“Yüzyıllardan beri ulusumuzu yöneten hükümetler eğitimi yayma arzusu göstere gelmişlerdir. Ancak bu arzularına varmak için Doğu’yu ve Batı’yı taklitten kurtulamadıklarından, sonuç, ulusun cehaletten kurtulamaması olmuştur. Bu hazin gerçeklik karşısında, bizim izlemek zorunda olduğumuz eğitim siyasetimizin ana hatları şöyle olmalıdır: Demiştim ki, bu ülkenin gerçek sahibi ve toplumumuzun ana unsuru köylüdür. İşte bu köylüdür ki, bugüne kadar eğitim ışığından yoksun bırakılmıştır. Dolayısıyla; bizim izleyeceğimiz eğitim siyasetinin temeli, öncelikle var olan cehaleti gidermektir.
Bir yandan cehaleti gidermeye çalışırken bir yandan da memleket evladını toplumsal ve ekonomik hayatta fiilen etkili ve verimli kılabilmek için gerekli olan ilk bilgileri uygulamalı olarak vermek, eğitim yöntemimizin esasını oluşturmalıdır.
Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, en önce ve her şeyden önce, Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine ve ulusal geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla savaşma gereği öğretilmelidir.” (1 Mart 1922)
Köy Enstitüsü Sistemi; eğitimbilim verileri, Cumhuriyet Devriminin değerleri ve ülke gerçekleri arasındaki düşünsel sentezden doğmuştur. Bu sentezi yapan ve bundan özgün bir model yaratan büyük eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’tur.
Köy Enstitülerinin aradan geçen uzun zamana rağmen hala gündemde olmasının en önemli nedeni, özgün ve başarılı bir eğitim modeli olmasıdır. Enstitülerin kısa süren faaliyetleri döneminde ülkemizin her yanına dağılmış 21 aydınlanma ocağında 20 bine yakın bağımsızlıkçı, cumhuriyetçi, halka hizmet ruhuyla dolu yaratıcı genç yetiştirilmiştir.
1940’lı yılların sonuna doğru emperyalizmin ülkemize sızması ve köylünün uyanışını kurdukları sömürü düzeni bakımından zararlı gören feodal ağa, şeyh ve aşiret reisi gibi unsurların çabaları sonucunda Köy Enstitüleri tasfiye edilmiştir. Bu durum, toplumun uyanışına ve toplumsal gelişmemize büyük zararlar vermiştir.
Batı’dan ithal edilen eğitim modelleri, eğitim sistemimizi çığırından çıkartmıştır. Bugün eğitim sistemimizin içinde bulunduğu tıkanmanın en başta gelen nedenlerinden biri de budur. Eğitimimize yön vermek durumunda olanlar, çözümü gene ithal ve dışarıdan dayatılan modellerde aramaktadırlar. Oysa bundan şiddetle kaçınmak gerekmektedir. Türkiye, kendi sorunlarını çözebilecek birikime ve deneyime sahiptir. Köy Enstitüleri, bu özgüvenimizin en önemli kanıtıdır.
Bugünkü sosyoekonomik yapı 1940’lı yıllardan hayli farklıdır, dolayısıyla Köy Enstitülerini yeniden oluşturmak olanaklı değildir. Fakat Köy Enstitüleri deneyimi ve mirasından hareketle yeni bir öğretmen yetiştirme ve eğitim modeli oluşturmamızın zamanı gelmiştir.         
17 Nisan 2009’de, ulusal eğitim tarihimizin önemli bir dönemine damgasını vuran Köy Enstitülerinin kuruluşunun 69. yıl dönümünü kutlarken, Köy Enstitülerinin mimarları olan Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’i (1897–1961), İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’u (1897–1960) ve Köy Enstitülü öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz.
Eğitim-İş, Köy Enstitülerinin ulusal, cumhuriyetçi, halkçı ve aydınlanmacı mirasının taşıyıcısı ve savunucusudur. Köy Enstitülerine gerçekten sahip çıkmanın tek yolu Atatürk’ün aydınlık yoluna ve en büyük eserim dediği bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktan geçer.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol