Silivri Facebook
banner88

''Zam, zulüm, işkence, işte AKP''

Melis AVCI

Eğitim Sen Silivri Temsilciliği, geçtiğimiz Cumartesi günü AK Parti hükümetinin yapmış olduğu zamları eleştiren bir eylem yaptı. Ellerinde pankartlarla sendika binasından Silivri Uğur Mumcu Meydanı’na kadar gelen Eğitim Sen Silivri Temsilciliği ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz’ ‘Yaşasın sınıf dayanışması’’İşte sendika, işte kesk’ ‘Toplu sözleşme hakkımız, söke söke alırız’ şeklinde sloganlar attı.
Eğitim Sen Silivri Temsilciliği’nin yapmış olduğu eyleme CHP Silivri İlçe Başkanı Abdullah Yıldırım, CHP Silivri İlçe Yönetimi, CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayları Selami Değirmenci, Özcan Işıklar, Yılmaz Kandemir, Yavuz Çengel, ÖDP Silivri İlçe Başkanı Süheyl Kırkıcı ve Silivri Çevre Derneği Başkanı Ali Korsan’da katılarak destek verdi.
 Uğur Mumcu Meydanı’nda basın açıklaması yapan Eğitim Sen’liler, hükümete zamların geri alınması yönünde çağrıda bulundu. Eğitim Sen Silivri Temsilciliği’nin yapmış olduğu açıklama şu şekilde;
“Bugün burada, bizleri görmezden gelen AKP hükümetine kararlılığımızı göstermek ve taleplerimizi bir kez daha haykırmak için bir araya geldik. İktidara geldiği günden bu yana emekçilere daima sırtını dönen AKP hükümeti, ekonomik krizde de tüm tercihlerini sermaye kesimlerinden yana yapmaktadır. Bugüne kadar yaşanan tüm krizlerin bedelini, işsiz, aç ve açıkta kalarak ödeyen emekçi ve yoksul kesimler, bir kez daha ekonomik krizin olumsuz sonuçlarıyla burun buruna getirilmiştir.

ZAM, ZULÜM, İŞKENCE, İŞTE AKP!
2008 yılı başından bu yana doğalgaza, elektriğe ve temel gıda maddelerine yapılan zamlar, zaten büyük bir geçim sıkıntısı içinde olan emekçi ve yoksul kesimlerin hayatını iyice zorlaştırmıştır. Tüm dünyada fiyatlar düşerken, Türkiye’de tüm ürünlere birbiri ardına zamlar gelmektedir. Faturalar ve mutfak harcamaları, geçen kışın neredeyse iki katına çıkmıştır.
 
YAPILAN ZAMLAR GERİ ALINSIN!
Yanlış ekonomik tercihlerin ürünü olan kriz sonucunda yaşanan ekonomik durgunluk nedeniyle tüm sektörlerde büyük bir işten çıkarma dalgası yaşanmaktadır. Gazetecilerden, büro personeline, fabrika işçilerinden özel sektör çalışanlarına kadar pek çok kişi son aylarda işinden atılmıştır. Aileleriyle birlikte milyonlarca kişiyi etkileyecek ve derin toplumsal yaralar açacak bu işten çıkarmalar yaygınlaşırken, AKP hükümeti gelişmeleri seyretmekle yetinmektedir. Dahası işsizlik fonunda biriken paralar, amacı dışında kullanıma açılması istenilerek mağduriyetin boyutları daha da büyütülmektedir.
 
SERMAYEYE DEĞİL, EMEKÇİYE BÜTÇE!
Hükümetin görmezden gelmesi, krizin olmadığı anlamına gelmemektedir. Toplumun büyük bir kesimi krizle boğuşmaktadır. AKP ise tıpkı daha önceki hükümetlerin yaptığı gibi, krizi fırsat bilip, sosyal devlet uygulamalarını bütünüyle terk etmeye çalışmaktadır. Mecliste bulunan Hastaneler Birliği yasa tasarısıyla kamu hastanelerinin özelleştirilmesi yolunda adım atılmak istenmektedir. Halkın büyük bir çoğunluğunun itirazına rağmen hayata geçirilen SSGSS yasasının olumsuzlukları gündelik yaşamda kendini göstermeye başlamışken, sağlık alanını tamamen piyasalaştıracak bu adım derhal geri çekilmelidir.
 
SOSYAL GÜVENLİK YASASI GERİ ÇEKİLSİN!
AKP hükümeti sesimize ve uyarılarımıza kulak vermelidir. Krizin etkisini daha da büyütmemek için başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere, son bir yıl içerisinde yapılan fahiş zamlar geri alınmalıdır! İşten çıkartmaları yasaklamalı ve işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına izin verilmemelidir. Üç gün önce verilen AİHM kararı ile artık tamamen kesinleşen Toplu Sözleşme hakkımızın gereğini yerine getirerek, derhal Kamu Emekçileriyle toplu sözleşme masasına oturulmalı ve 2009 yılı zamlarımızı yeniden belirlemelidir.
TOPLU SÖZLEŞME HAKKIMIZ, SÖKE SÖKE ALIRIZ!
 
Değerli Basın Emekçileri ve Mücadele Arkadaşlarım
AKP Hükümeti, yaşanan ekonomik krizin etkilerini en aza indirmek için çaba harcamak yerine, toplumsal gerilimi ve çatışmaları yükselten bir tavır sergilemektedir. Başbakan’ın “ya sev ya terk et” beyanında açığa çıkan bu anlayışın hemen ardından Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün Brüksel’de yaptığı ırkçı-şoven açıklamalar ve son olarak AKP Yozgat milletvekili Abdulkadir Akgül’ün, “devlete karşı geleni vurmaktan hoşlanırım” sözleri, AKP’nin geldiği nokta açısından ibret vericidir.

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!

Görülmektedir ki, AKP krizden çıkışı, tıpkı darbe ve sıkıyönetim dönemlerindeki gibi, baskıcı politikalarla toplumsal muhalefeti susturmakta aramaktadır. Yaşanan ekonomik krizin daha derin sosyal sorunlar yaratmaması için, toplumun geniş kesimlerinin çıkarlarını gözeten ekonomik ve sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. Bunun yolu ise antidemokratik ve faşizan uygulamalar yerine emek ve demokrasi yanlısı bir programın hayata geçirilmesidir.
 
BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!
 
Buradan bir kez daha AKP hükümetine sesleniyoruz. Zamlar geri çekilsin, işten atmalar yasaklansın ve emek-demokrasi programı hayata geçirilsin. Bugün Türkiye’nin tüm illerinde alanlara çıkan on binlerce emekçi, 29 Kasım’da Ankara’da yan yana gelerek hükümete son uyarısını yapacaktır.
 
DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

Bu krizi bizler yaratmadık ve bedelini ödemeyi kabullenmeyeceğiz! İşsizliğe, yoksulluğa ve zamlara karşı emek, barış ve demokrasiden yana tüm kesimleri 29 Kasım’da Ankara’ya bekliyoruz.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol