Deprem Konusu Gündemde

 

 

 

Marmara Denizi'nde Bandırma ve Erdek Sahillerinde Meydana Gelen Deniz Çekilmelerinin Ardından Bölgede İncelemelerde Bulunan İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Deniz Çekilmelerinin Sıradan Bir Med Cezir Olayı Olmadığını Belirterek, Mutlaka Konunun Uzmanları Tarafından Araştırılması Gerektiğini Söyledi.

 

Marmara Denizi'nde Bandırma ve Erdek sahillerinde meydana gelen deniz çekilmelerinin ardından bölgede incelemelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, deniz çekilmelerinin sıradan bir med cezir olayı olmadığını belirterek, mutlaka konunun uzmanları tarafından araştırılması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, Marmara Bölgesi'nin 7 şiddetinin üzerinde bir deprem üreteceğini de bildirdi.

 

Bandırma 911 Arama Kurtarma Derneği'nin davetlisi olarak bir konferansa katılmak üzere Erdek'e gelen Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Erdek Düzler mevkisinde 2 aydır süren deniz çekilmelerinin yaşandığı bölgede inceleme yaptı. Marmara Denizi'nde birçok bölgede yaşanan deniz çekilmesi olaylarının sıradan bir meteorolojik olay olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirten Gündoğdu, "Erdek ve Bandırma körfezinde çekilmeler var. Aynı şekilde Silivri, Büyükçekmece taraflarında da çekilmeler yaşanıyor. Bunlar ortak bir etki sonucu olan olaylar. Bunu med cezir yada ayın etkisiyle ifade etmemiz mümkün değil. Med cezirde sular en fazla 8 saatte geri gelir.

 

Burada uzun süren bir çekilme var. Depremin öncü belirtisi olarak düşünmek için bu kadar büyük deformasyon oluştuğu takdirde başka yerlerde ve biçimlerde de belirtiler vermesi lazım. Endonezya depreminin ardından oluşan tsunaminin ardından çok ciddi şekilde deniz seviyelerinde çekilme oldu. Bana balıkçılar deniz çekilmelerinin daha önce de olduğunu ancak hiç bu kadar uzun ve fazla sürmediğini söylediler.

 

Bizim üzerinde duracağımız konu, eğer bu kadar olmuyorsa bunun üzerinde durup, bunun nedenini açıklamak uzmanlara düşer: Uzmanlar bu konuda çalışıp, araştırıp insanları tatmin eden sonuçları açıklamak zorundadır. Bu konuda çalışan üniversiteler ve uzmanlar çalışmalıdır. Ancak ay tutulması olaylarıyla aynı zamanlarda oluşan depremler tesadüften başka bir şey değildir. Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi'nde 3,3 şiddetinde bir deprem oldu. Bu bizim için önemli değil ama bundan daha önce ardı ardına 4 deprem gerçekleşti. Art arda gerçekleşen bu 4 deprem bizim için daha önemli ve incelenmeye değer" dedi.

 

Marmara bölgesinin güney kısımlarında 7 şiddetinde depremler üretebilecek diri faylar olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, buna rağmen Marmara'nın güneyinde ciddi deprem çalışmasının yapılmadığını kaydetti. Bölgedeki Edincik fayının da diri olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Edincik'ten geçen fay diridir. Marmara'da güney tarafında iyi çalışma olmadı. Bu bölgede oluşan depremler 17 Ağustos'taki depremden sonra gerilen fayın ürettiği depremlerdir. Karakteristik bir şey ifade etmiyor" diye konuştu.

 

Marmara Bölgesi'nde kısa vadede deprem tehlikesinin olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Marmara'da yakın bir tehlike var, bize göre 30 senelik sürede yakın kavram. Marmara 7 şiddetinin üzerinde bir deprem üretecek. İçinde enerji biriken fay zamanı geldiğinde kırılarak deprem üretir. Marmara'nın güneyinde de aktif faylar var. Nasıl 1953'de 7.4 ve 7.1 yaptığı gibi Biga fayı arkadaki bunun benzeridir böyle bir potansiyel gösterebilir" şeklinde konuştu.

 

Geçtiğimiz günlerde Erdek sahillerinde çekildiği iddia edilen bir ufo görüntüsü hakkında sorular üzerine görüşlerini açıklayan Yrd. Doç Dr. Oğuz Gündoğdu, "Görülen ışık deprem öncesi veya sonrası beliren ve deprem ışığı olarak adlandırdığımız olay olabilir. Deprem ışıklarının görülmesi için deprem olması da gerekmez. Bu ışıklar fay hatlarında meydana gelen değişimler sonucu ortaya çıkabilir ve insanlarca görüldüğünde bir takım cisimlere benzetilebilir" dedi.