Silivri Facebook
banner88

Evet Ben Devletim..!
 
İtiraf edeyim ki, eğer bu memlekette samimi ikrar yapılacak bir merci varsa orası da insanın kendi sorgu odası olan ,vicdan hanesidir.
*Buradan çıkış yok* denilecek tek yer burasıdır.
Onu bu dünyaya kendimiz ile getiren de BİZ'iz...
 
Cümle değerlerin suistimal edildiği şu zamanda (birilerine göre süreç, bize göre tekamül) BİZ demenin bile bir şüphe ve şaibe doğurması bizim yok oluşumuzdur.
 
İnanç hanemizin tapusu olan Kuran-ı Kerim içindeki her kelime, cümle ve konuların tek bir manada toplanmasına BİZ hayat diyoruz. Sabahları *uykudan*gözümüzü açtığımız anda, hayat denilen gerçeğe uyanırız. Rüyalarımızda kim isek gerçek hayatta biz O'yuz. Şehadetimiz bile deccalin ordularınca parola edilerek hanemize girilmeye çalışıldığı zaman işte bu zamandır.
Zaman olarak gördüğümüz o şey, aslında geçmiş ve geleceğin *ŞİMDİ* denilen bohçasıdır.
 
ŞİMDİ;
O kitaptan duyduklarımızla, yaptıklarımızın zamanındayız. Kendi elimizle ördüğümüz oyaya, kendi elimizle çizdiğimiz resime, kendi elimizle yazdıklarımıza, kendi elimizle yarattığımız ama kurtulmaya çalıştığımız bağımlılıklara, kendi elimizle mavfettiğimiz şu dünyaya ne olarak bakıyoruz? işte onu sorgulama zamanıdır.
ŞİMDİ;
Geminin batacağını ilk bilenlerin görev yeri olan kaptan köşkündeyiz. Kaptan köşkündeki personelin telaş ve korkulu hali bize bu geminin batma tehlikesini çağrıştırıyor maalesef, çünkü kaptan köşkündeki hummalı ve panik içindeki koşuşturmaca ve sinirli söylemlerin, sinirlerimizi bozduğu zamandayız.
ŞİMDİ;
Dünyanın en tatlı şeyi olarak bilinen uykularımız da bile rahat değiliz. *BİZ* hiç kimseden değil, herkes ile birlikte olduğumuz o gemidekilerden biriyiz. O geminin kaptanı, yolcusu, tayfası, yaşlısı, genci, çocuğu her kimsen bu gemi battığında hepimizin en son kaybetmek isteyeceği şey hayatı ise,
ŞİMDİ;
Hayatta kalabilmenin çaresini bulma zamanıdır. Kara kışı geçireceğimiz güvenlikli mekan ve barınakları inşa etme zamanıdır. Şimdi bolluk ve kolaylık zamanının bu nimetlerinden birazda olsa karakışa (yokluk zamanına) da ayırma zamanıdır.
ŞİMDİ;
Geçmişin iplerindeki salıncaktan inme zamanıdır..!!!YANİ,,,,sırasını sabırla bekleyene *BUYUR* deme zamanıdır....
SİZ, buna teslimiyet, korkaklık,yalakalık, menfaat diyebilirsiniz ve diyeceksiniz.Elbette düşmansız savaşçı olmaz. Elbette rakipsiz oyuncu olmaz. Elbette tarafsız taraf olamaz.
ŞİMDİ;
Hasbel kader düşman tarafına geçmiş olanların, iki ayrı tarafta saf tutanlardan biri-diğerini düşman safında görse dostunu, bir bakışta tanıma zamanıdır.
BİZ demek, tüm zamanların inkar edemedikleridir.
ŞİMDİ;
Bizlerinde bu zamanda, BİZ'i de suistimal edenleri görme zamanıdır. İşitileni duyma, yazılanı okuma, oluşa katılma zamanıdır. O oluş ki, hepimize kıyamet alameti olarak ayan beyan görülmekte, bilinmekte ve hissedilmekte iken, içinde bululnduğumuz geminin batışı sırasındaki kaos durumunda bile, çocukları ve yaşlıları koruyan ve kurtaran kişi geçmiş ve geleceği kucaklayan kişidir.
İŞTE ŞİMDİ;
Emperyalizmin inşası olan demir çağı adlı dünya bandıralı bu gemi *çağdaş* olarak hepimizin bindiği gemidir. Bu geminin üst düzey idarecileri, bu gemiden öncelikle kurtarılması gereken yegane hazinenin (geçmiş ve geleceğin) kurtarılması için çaba sarfetmiyor da, filikalara hala bizim batmamıza sebep olanları dolduruyorsa, düşman aramamıza gerek yok..!
ŞİMDİ;
Bu gemide neden kaptan olamadığımızın, kaptan isek bile neden herkesin güvendiği ve inandığı EMİN bir insan olamadığımızı sorgulanma zamanıdır.

ŞİMDİ;
İçinde bulunduğumuz akvaryumun son haline şöyle bir yukarıdan bakma zamanıdır.

 
ŞİMDİ;
Bu gemide en son kişi olan kaptan (DEVLET) OLMA ZAMANIDIR... Devletten beklemek yerine Cihanda tek devlet olan *İNSAN* olma zamanıdır. Tüm aza ve yetilerini eline bıraktığı imanı ile, aklı ile, marifet ve icraatı ile, içinde bulunduğu oluştaki duruşu ile, mensubu olduğu topluma tavır ve iddiası ile *İNSAN bir DEVLET*tir. Bunu bilmeyen gafil başına taş düşse *NERDE BU DEVLET*diyerek feryadı basacağına, kurtarıcı olarak bilmeyene, bilme-diğini fark ettirebilen olmalıdır.
ŞİMDİ;
Devletin makamında oturanla BİZ'im gönül tahtımızda oturan hissin, gözgöze bakışma zamanıdır. Ne korkakça, ne sinsice,ne yavşakça bakma zamanıdır.
ŞİMDİ;
YÜZ-YÜZE OLANLARIN BİRER *YANSIMA* OLDUKLARINI FARK ETME ZAMANIDIR.
BİZ
KAÇ KİŞİ OLDUĞUMUZA DEĞİL, KAÇ KİŞİNİN BİZE İHTİYACI OLDUĞUNU BİLENLERİZ.
İŞTE ONUN İÇİN BURADAYIZ...
KALEMİMİZİ MUM, KELİMEMİZİ NUR EYLEDİK.
VE
DİYORUZ Kİ;
SÖZÜMÜZÜN ASIL SAHİPLERİNİ YAŞATMAK ADINA;
BİR MUM , BAŞKA BİR MUMU YAKMAKLA IŞIĞINDAN HİÇ BİR ŞEY KAYBETMEZ.
(Hz Mevlana)
Sosyal platform sitelerinde paylaşılan, *paylaş* ,paylaştığımız şeyler bizim toplumsal yansımalarımız ve tarihe bırakacağımız izlerimizdir.

DÜN DÜNDE KALDI, BUGÜN YENİ SÖZLER İLE AYNI MANAYI SÖYLEMEK LAZIM...
DOĞRU DOĞRUDUR-YANLIŞ YANLIŞTIR.
VE
YANLIŞTAKİNE, DOĞRUYU SÖYLEMEK KADAR ZAHMETLİ VE TEHLİKELİ BİR İŞ YOKTUR.
DEVLET BUNU UNUTMUŞ OLSA BİLE, HEPİMİZ BİRER DEVLET OLALIM
VE
BU MİLLETİ KURTARALIM.
ONA KEZA, BU MEMLEKET HEPİMİZİN...PAYLAŞAMAYAN BİZ-den değildir. http://www.facebook.com/l/d6d4aa7VOEbfkrYI5w0unzCRhgQSilivriliyiz.com da BİZ yoksak, BİZ diyemeyiz.
BÜTÜN BİZİMLERİ GÖNÜLDEN SELAMLIYORUM.
EŞİĞİNİZDEN SESLENEN OLAMAYI BİLE ŞEREF BİLİYORUM...


Saygılarımla
Tansel AYYILDIZ

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol