Bir ampul yüzünden terörist muamelesi gördük!

 

 

Otomobilinin farı nedeniyle iki genç polis tarafından tartaklandığını iddia eden Kaan Öner çok üzgün... “Bir ampul yüzünden terörist muamelesi gördük!”

 

Mühendis Kaan Öner, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
“Cumartesi gecesi; ben, erkek kardeşim ve bir hanım arkadaşımla Taksim'den Silivri'ye dönüyorduk. Arabamın farlarından birinin ampulü yolda arızalandı. Gece yarısını geçtiği için yolda yaptırma şansım olmadı. Şunu da belirteyim;sadece sol kısa farım yanmıyordu. Bunun haricinde bir sorun yoktu arabada. Silivri'ye girik. Ailemin evine doğru gidiyordum. Bir trafik polisi otosu yolu tam ortalamış olarak önümde seyrediyordu. Çok acil tuvalet ihtiyacım da olduğu için, selektör yapıp yol istedim. Epey bir süre sonra kenara çekilerek yol verdiler. Tam ben yanlarından geçerken “dur” işareti yaptılar ama duracak durumda değildim. Ben devam ettim onlar peşime takıldı. Arabayı evin önüne park ederek hızla tuvalete koştum. O arada polisler gelmiş hemen. Kardeşim özür dileyerek durumu izah etmiş. Sonra ben geldim, ben de özür dileyip niçin duramadığımı anlattım. Onlar da gülümseyerek karşıladılar durumu, bir sorun olmadı buraya kadar.”
Çok basit bir meselenin gereksizce büyümeye başladığını kaydeden Öner, sözlerine şöyle devam etti:
“Farımın yanmadığını söylediler. Yolda arızalandığını anlattım. İşte bundan sonra  biraz ilginç gelişmeye başladı. Polis bana; 'Ya ceza keseceğiz ya da aracınızı bağlayacağız' dedi. Cezamı kabul ettim çünkü ceza gerektiren bir
 durumum vardı sonuç itibarıyla. Ben cezayı kabul edince, bu sefer 'Yok, arabayı bağlayacağız' demeye başladı. Ortada arabanın bağlanmasını gerektirecek bir durum yok; hadi onu da geçtik, park halinde bir araç zaten, hangi mantıkla bağlıyorsun? Aramızda bir süre 'bağlarsın- bağlayamazsın' tartışması yaşandı. Israrla ceza kesmelerini ve konunun kapanmasını istediğimi söyledim. Her nedense ceza kesmeye bir türlü yanaşmadılar. Bu arada ehliyetimi ve ruhsatımı da almışlardı. Baktım olacak gibi değil,'Tamam bağlayın' dedim. Arabayla kendilerini takip etmemi istediler. Aracı çalıştırdım, sokağın sonuna kadar arkalarından gittim, onlar köşeyi dönünce bende geri döndüm ve tekrar evimin önüne park ettim.
 Benimle birlikte kardeşim ve hanım arkadaş da indi arabadan. Kapıları da kilitledik. Polisler tekrar geri geldiler. Yine tartışmaya başladık. Bu kez işi hakaret boyutuna çevirdiler. Gecenin çok geç bir saati ve evimin önünde, bütün sokağın dikkatini çekecek şekilde tartışıyoruz. Yanımızda bir de hanım misafir var. Biz alttan aldıkça onlar iyice diklenmeye başladı. En sonunda sinirlendim ve; 'Ben evime giriyorum, siz cezayı kesin' dedim. Bir tanesi üzerime yürüyüp beni ittirmeye kalktı. Bana 'gidemezsin Hiçbir yere' deyince,'sana mı soracağım' diyerek sertçe çıkıştım bu kez..”
"Bir ampul yüzünden terörist muamelesi gördük “
Kan Öner, başından geçenleri şu sözlerle anlatmaya devam etti:
“Artık iş iyice çığırından çıktı. Onlar ittirip hakaret etmeyi sürdürünce,kardeşim girdi bu kez devreye. Polise 'sizin  karşınızda mühendis var, konuşmalarınıza dikkat edin' deyince, polisler bu sefer iyice sertleşmeye başladı. Hemen arkasından hanım arkadaş müdahale etti olaya; 'siz bu adamı böyle tartaklayamazsınız' dedi. Olay iyice büyümeye başladı. Çok kısa bir süre içinde peş peşe ekip otoları gelmeye başladı. Beş adet resmi, bir adet de sivil ekip otosu geldi. Artık iyice sinirlerim bozuldu. Bir araba farı ampulü yüzünden 6 tane ekip otosu geliyor evimin önüne. Polisin vatandaşına terörist muamelesi yapmasıdır bu.
Baba Ertaç Öner:”Memlekette kanun var..!”
Mühendis Kaan Öner'in babası Mimar Ertaç Öner, bağrışmaları duyup yataktan fırladığını dile getirerek, “Evimin önüne polis ekipleri gelmiş ve oğlumun üzerine gidiyorlardı. Neler olduğunu sordum; öğrenince sinirlerim bozuldu. Önce el koydukları ehliyet ve ruhsatı istedim. Sonra arabanın kapılarının kilitli olduğundan emin oldum. Arabayı bağlamak istediğini söyleyen polise, 'gel şimdi bağla. Elinde yasal bir dayanak yoksa bu arabayı Hiçbir şekilde bağlayamazsın' dedim. Bu memlekette kanun diye bir şey var. İki tane genç polis, kendilerinde her şeyi yapma hakkı görüyor” dedi.
“Davacı olacağım”
İki polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten Kaan Öner, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz olayı yumuşatmaya çalıştıkça, daha çok üstümüze geldiler. Sonradan gelen polislerden biri. bizimle tartışan polise 'Davacı mısın?' diye sormuş, Polis, davacı olacağını söyleyince, hanım arkadaşımızda cevap verdi; 'Asıl biz sizden davacı olacağız. Bunu da kayıtlara alın' dedi. Bunun üzerine polisler geri adım attılar. Sonradan gelen polislerle gayet güzel konuştuk. Onlarla hiçbir sorunumuz olmadı. Bütün sorun, ilk muhatap olduğumuz genç yaştaki iki polis memuruyla yaşandı. O gece 34 A 83103 plakalı ekip otosunda görevli o iki polis hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Böylelikle bir daha vatandaşa eziyet edilemeyeceğini öğrenecekler.”
"CMUK'tan haberleri var mı?”
Kan Öner'in misafiri olarak Silivri'ye gelen ve isminin yazılmasını istemeyen genç hanım, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:
“Trajik komik Aziz Nesin hikayelerine konu olabilecek bir olay. Farı yanmadığı için durdurdukları arabaya ceza kesmek yerine olayı mahalle kavgasına çeviren, vatandaşla nasıl konuşmasının gerektiğini bilmeyen, derdini anlatmaya çalışan insanları iteleyip kakalayan, haksız bir uygulama yapıldığını anlatmaya çalışan bir bayana, 'bayan git sen evinde konuş' diyen Silivri polisi'nin CMUK'tan haberi var mı; çok merak ediyorum. Haberi varsa bile içeriğinin ne olduğunu biliyor mu? Ben de 657'ye tabi bir devlet memuruyum. Her şeyden önce bir öğretmenim. Tek silahım kalemim ve bununla gurur duyuyorum. Bu olayı, yaşananları ve Polis üniformasından aldığı güçle insan haklarını hiçe sayarak yaptığı bu muameleyi kınıyorum. Yetkililerin bu çeşit olayları göz önünde bulundurarak polis memurlarını CMUK hakkında bilgilendirmek amacıyla seminerlere tabi tutmasını umuyorum. Çünkü polis; vatandaş için, vatandaşın huzuru için vardır; ortalık karıştırmak için değil!”
"Silivri polisi nerede yaşadığını bilmiyor!”
Tartışmaların ardından 52 YTL para cezası kesildiğini söyleyen Kaan Öner, “Bunu en baştan yapabilirlerdi. Madem ceza kesecektin, niçin 'arabayı bağlayacağım' diye tutturdun? E n başında cezama razı olduğumu söyledim zaten” dedi.
Öner, ceza makbuzuna Silivri yerine Gaziosmanpaşa yazıldığını belirterek, “Adamın nerede yaşadığında haberi yok! Ceza adresini Gaziosmanpaşa olarak göstermiş. Sanıyorum amirleri bu durumun da bir değerlendirmesini yapacaktır” şeklinde konuştu.

 

Alıntı : http://www.silivriliyiz.biz/haber?aid=2589