Silivri Facebook
banner88

ATEŞKES… NECLA COŞKUN

ATEŞKES… NECLA COŞKUN

Ölmek bazen mecburiyettir. Biz ki ulu önderimizin “Ben size ölmeyi emrediyorum!” demesiyle bunu tecrübe etmiş bir milletin torunlarıyız. Bazen ölmek gerekir. Destek gelene kadar, düşman yıldırılana kadar canlar siper edilir.

Özgürlük için ölünür. Bu gün Gazze bunu yaptı. Yapabildiği tek şey buydu yılmadı ve öldü. Taa ki dün süresiz ateşkes ( kulağa hiç inandırıcı gelmese de) ilan edilene kadar. Bir insanın çocuklarının ailesiz kalacağını bilmesi ya da onları toprağa koyma endişesi ne kadar dayanılmaz değil mi?

İşgalci, savaşçı toplumların artık anlaması gerekmez mi insan insana eşittir, bir yudum su da herkesin hakkı vardır.

Bazen kendimi bir rüyada buluyorum. Gelecekteyiz, siyah, beyaz, sapsarı masum yüzlü çocuklar görüyorum. Bizden çok daha zeki, insancıl, masum çocuklar. Topraktan çıkan insan cesetlerine bakıyorlar ve olamaz bunu bizim ırkımız yapamaz, diyorlar. İnsan denen varlıkta akıl, duygu, vicdan var, bizim soyumuz bunları yapmış olamaz, insan dışında kötücül varlıklar dünyamıza inmiş olmalı, diyorlar. Onların masum yüzlerine bakarken bunun bir rüya olduğunu hemen anlıyorum. Çünkü biliyorum ki bu kadar masumiyet gerçek olamaz. Bunca savaş görmüş, ölümlere tanıklık etmiş insanların evlatları da bu kadar masum olamayacaklar.

Dünyadaki bunca savaştan sağ kalan çocuklara sevmek nasıl öğretilecek? İnsani yardımlara bile izin verilmedi. Hastaneler bombalandı, dünya seyretti. Kim ne yüzle vicdanı, merhameti, eşitliği adaleti, öğretecek? Savaşın bile bir sınırı, çizgisi vardır; fakat bütün rezillikler yapılıyor her yer yangın yeri.

Soruyorum kim öğretecek çocuklara sevmeyi?

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol