Kimse Yok mu?

 

Dernek ismini 17 Ağustos 1999 depreminde can pazarının yaşandığı enkazların altında kurtulmayı bekleyen bir sesten çıkan “Kimse Yok Mu?dan yola çıkılarak aldığını belirtti. 

 

 Nerede bir deprem, nerede bir sel felaketi, ya da başka bir ülkede afetle yıkılanlara sıcak bir çorba, sığınacağı bir ev ve kimse yok mu diyene cevap olduklarını belirtti. Bu yardım bir köprüsü olup İstanbul’dan başlayan ve dünyanın her yerine uğrayıp ve kapıların eşiklerine merhamet bırakan bir kuruluştur. Bu köprü sayesinde Anadolu insanı kara gözlü kara kıtalara okullar, hastaneler yaptılar, gözleri görmeyen binlerce insan gönüllü doktorlar sayesinde görmeye başlar.

 

Türkiye’den giden yardımlarla Haiti’deki depremde, Pakistan’daki sel felaketinde etkilenen milyonlarca insanın yaralarını sarmaya çalıştıklarını belirtti. Ayrıca kurban etlerinin Anadolu’da ve yurt dışındaki ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasından, son olarak Japonya’daki deprem ve tusunami felaketine koşarak iyilik yolunda 7 yılı tamamladıklarını gururla ifade etti.

 

Seminer sonrası yardım kampanyası için hazırlanmış Kumbaralara büyük ilgi vardı. Yüzden fazla kumbara öğrencilere seri numarasıyla teslim edildi. Haziran ayında kurmalara birikenlerini almaya geleceklerini de sözlerine ekledi. Her gün 50 kuruş bile kumbarasına atsa yaklaşın 180 TL yapacağını ve bununla Afrika’da bir göz ameliyat masrafını karşıladığını, hiçbir yardımın küçümsenemeyeceğini belirtti

 

Sadece yurtiçinde değil; dünyanın dört bir yanındaki felaketlere ve kimsesizlere yardım etmeye Anadolu insanın yardımlarını götürdüler.

 

Program sonunda okul yönetimi tarafında Kimse Yok Mu Derneği İstanbul şubesinden Miray Gören Hanıma katkılarında dolayı Özel Silivri Fatih Koleji baskılı fincan takımı hediye edildi.