Şamar gazetecisi mi sandınız siz bizi? Fatma Sarıbıyık

Bu ara Silivri'deki bazı siyasi partilerinin temsilcileri basınla aralarını en sıkı tutmaları gereken seçim sürecinde üzerimize saldırmaya devam ediyor. Tek günah keçisi biziz efendim. Ben yıllardan beri gazetecilik yaparım. Bu güne kadar tek bir siyasetçiyi tehdit etmedim. Çok tehdit aldım. Hatta bir çoğu ile davalık oldum. Ama hepsinden de alnımın akıyla çıktım. Neden bunları yazdığıma gelince. Artık buna bir dur diyen çıkması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde aynı olayı gazeteci arkadaşım Müge Cesur da yaşadı. DSP İlçe Başkanı Sabri Başaran kendsine "Seni Silivriye gömerim" şeklinde tehditler savurmuş. Bu terbiyesizlik nasıl telafi edilecek bilemiyorum. Yine kendisi şahsım ve başka bir gazeteci arkadaşım hakkında da "yalancılar" şeklinde ifadeler kullanmış. Şimdi kendisine bu satırlardan seslenmek istiyorum. Malum telefonla haberleşemiyoruz kendisiyle. Nedense açmıyor kimsenin telefonunu. İlçe başkanı olarak bir faaliyette bulunmaya da lütfetmediği için tek haberleşme kaynağımız bu satırlar oluyor mecburen. İlçe başkanı sıfatını kendinize yakıştırıyor musunuz bilmiyorum ama ben gazeteci olarak size başkanım demeye utanıyorum. Sizin o koltuğa yakışmadığınızı düşünüyorum. Partinin ve sizin selametiniz için görevi bırakmanızı istirham ediyorum. Nedir bu siyasetçilerin gazetecilere garezi anlamıyorum. Biri "bu gazete bölgesel, istemem" der. Biri "ben Silivri’de iki gazete bilirim" der. Biri düzenlediği toplantıya özel ziyaretinden ötürü geç kalıp gazetecileri bekletir. Duruma bozulup toplantıyı terk ettikleri zaman da verdiği üç kuruşluk ilanı keser. Biri arar "vay efendim sen nasıl bunu yazarsın" diye gece yarıları ağza alınmayacak kelimeler kullanır. Şamar oğlanına döndürmek istiyor bunlar bizi. Diğer ilçelerde gazeteci siyasetçi ilişkileri nasıldır bilmiyorum ama Silivri'de durum budur efendim. Yakında toplaşıp bizi de döver bunlar.

Bakana dosya yağmuru
Hafta sonu Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergun Silivri'deydi. Bu ara yerel siyasetçileri bıraktık Bakanları, Büyükşehir Belediye Başkanlarını ağırlıyoruz. Malum seçim süreci. Ve Silivri'de bu süreci en iyi değerlendiren parti şüphesiz AK Parti. İBB Başkanı Kadir Topbaş, Devlet Bakanı Faruk Çelik ve son olarak Sanayi Bakanı Nihat Ergun. Fakat ben hafta sonu gerçekleşen programdan tatmin olmadım. Televizyonlarda izlemeye alışkın olduğumuz konulardan hariç daha çok Silivri'nin, Trakya'nın ekonomisi hakkında konuşulmasını isterdim. Zaten toplantının konusu da "Silivri'de üreten sanayi" idi. Fakat bakanın ağzından Silivri ile alakalı birşey çıkmadı. Toplantıya katılan iş adamlarının bakana verdikleri dosyalar dikkate alınır mı bilemem. Ama Silivri'nin sorunu sadece dosyalandı. Bakanın dosya almak için Silivri'ye kadar zahmet etmesine gerek yoktu. Kargoya versek o dosyalar kendisine zaten ulaşırdı.