Silivri Facebook
banner88

Çarşamba'yı Sel Aldı -1-
 
“E-5 kapanmış” başka bir yoldan geleymişim...
 
Gözümüzle görmediğimize inanmayız ya biz!
Uyarıyı ciddiye almadım.
Bindim arabaya çıktım yolaaa
 
Feci yağmur yağıyor, sağda solda kaza yapmış minibüsler, otobüsler var
Benim lastikler yeni, zaten süratte yapmam..Tıngır tıngır gidiyorum,
Seymen’e geldim..
İstanbul yönünden gelen arabalar selektör yapıyor..
Ben de ilk önce şoförleri tanıdık mı diye bakıyorum, ardından aynı şekilde karşılık veriyorum.
Çevresi geniş adamım vesselam, bütün arabalarla selamlaşmanın başka ne manası olabilir?
 
Uyandım uyanmasına da.
Geç!
Mevla’m vermiş yağmuru, E-5 Misisipiye dönmüş.
Yolda kalan araçlar konvoyuna ben de katıldım..
Son araç olmanın avantajı, bir “u” dönüş..
Seymen’e geri döndüm..
 
Dönerken gelen araçların hepsine selektör yapıyorum, olmadı camı açıyorum..Avazım çıktığı kadar bağırıyorum.
“ Yol kapalııı!”
“ Afat var afat!”
 
Şoförlerin hiç biri beni traşlamıyor,  kuyruğu diken Misisipiye
Arabanın içine su girince, moralim bozuldu biraz..
Bir çay molası verdim.
 
Kahvede;  “Değirmenköy barajı yıkıldı” dediler..
Ardından arabanın içinde sazan var mı diye baktım!
Yok.!
 
Az balık yakalamadım o gölde ben...
Bu arada cep telefonum susmuyor..
“ Ali İstanbul’dan geleceğim yol nasıl?”
“ E–5 kapalı mı?”
“ Sahil yolu nasıl acaba?”
 
Benim paspaslar telef olmuş Milletin derdine bak!
Son arayana fırçayı kaydım..
“ Karayolları bölge şefi miyim ben kardeşim?”
 
Silivri’ye gideceğimi duyanlardan, “bizde seninle gelebilir miyiz diyenler” oldu.
Arabanın içini görünce vaz geçtiler.
Yoldan kimseyi almam ama uyanığım ya yolda kalırsam yolculara ittirteceğim arabayı..
Seymenden, Ereğliye yöneldim..
“ Bu yol açıkmış” diye düşünürken karşıma yine bir dere çıktı..
Araba buradan geçer mi geçemez mi kestiremiyorum da.
Sağa çektim başka bir delikanlının dereyi geçmesini beklemeye başladım..
Başımıza bir şey gelse kimsenin haberi olmayacak.
Yaz aylarında otobana dönen, vızır vızır işleyen yolda tek bir vesait yok..
 
Canım sıkılınca kendi kendimi dolduruşa getirmeye başladım..
“ Geçersin sen!” 
“ Mor ineksin sen!”
“ Sen ne nehirlerden geçtin birader ”
Çektim besmeleyi suyu ikinci viteste geçmeye başladım..Tam suyun ortasında “dan” dedi bir şey çarptı arabaya, çektim el frenini baktım..Koca bir inek ölüsü yandan bindirmiş.
 
Ulan kimin ineği bu şimdi! Sahibi gelecek “ezdin hayvanı” diye parasını isteyecek, ben de “boğulmuş bu” diyeceğim, işin yoksa ineği otopsiye götür.
 
Devam edecek.......

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol