Hüseyin Turan, Yapılanları Tek Tek Sıraladı

 

 

 

Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan, sel felaketi ve sonrasındaki çalışmalar hakkında düzenlediği basın toplantısında özetle şu konu başlıkları hakkında bilgi verdi:

 

Yağışlardan dolayı bir sel felaketi yaşandı. Derelerimizin olduğu bölgelerde çok ciddi manada etkilenme oldu. Tabi bunun hem yağış yönünden etkenleri var. Yine diğer boyutu ile baktığımız zaman yağışın metre kareye 120 kg kadar ciddi miktarda  yağmur yağmasından dolayı bizim toplama havzası dediğimiz Boğluca Deresi ve Tuzla Deresi’nin olduğu Toplu Konutlar bölgesinde, Fener Köyü’nden ve Gazitepe Mahallemizden o bölgeden gelen selle beraber etkilenme çok fazla oldu. Toplam olarak baktığımız zaman 1025 dönümlük alan bu selden dolayı, yağıştan dolayı ciddi manada etkilendi. Aslında buraya baktığımız zaman ben 1991’deki sel felaketinde de bilir kişilik görevi de yaptığım için olaylara çok daha vakıfım. O dönemi de çok iyi biliyorum. Mahkeme dosyalarında bellidir bilirkişilik yaptığım. Bütün Sanatkarlar Caddesi ve Migros’un üstüne kadar olan bölgelerde merkeze 90 kg/m2 yağmasına rağmen çok ciddi manada etkilenmişti. 90 kg/m2 yağmasına rağmen o bölge olduğu gibi sular altında idi. 70-80 cm’e yakın sular altında idi. 120 kg/m2 yağmasına rağmen bizim merkezde böyle bir etkilenme olmadı.

 

Hatta ulusal basında bu olaylar yer alınca hemşerilerimiz “Silivri’de sel nerde var?” diye kendi kendilerine bunu da sordular. Bizi arayanlar ve bizim görüştüklerimiz “Biz böyle bir olay görmedik” dedi, İstanbul’dan arayan insanlar “Bizde öyle bir olay yok” diyenler de vardı. Bunu niçin söylüyorum. Çünkü bazı kasıtlı çıkarılan söylentiler, haberlerden dolayı özellikle üzüldüğümüzü belirtmek istiyoruz. Altyapı ile ilgili çökme ile ilgili ufakta olsa dedikodular yapılıyor. 120 kg/m2 yağmasına rağmen altyapının bittiği bölgelerde hiçbir problem yaşanmadı. Altyapının bittiği bölgelerde merkez dahil hiçbir problem yaşanmadı. Osmanlı Sofrası’nın olduğu bölgede dere yatağının dar olduğu köprünün olduğu bölgede geçiş noktasını kırdığımızdan dolayı Osmanlı Sofrası’nın olduğu bölgeden suyu aldık ve yan taraftan tekrar dereye vermek için özellikle kırdık ve o noktada geçici olarak su alındı. Ve sizde çok iyi biliyorsunuz ki o bölgede yerden itme sistemi ile altyapı çalışmaları devam ettiğinden dolayı altyapı o bölgede bitmedi. Fotoğrafta da gördüğünüz gibi dere yatağı sıfır olarak doldu, artık taşıyamayacak noktaya geldiği için kenar duvarını kırdık ve bu noktada suyu açıp tekrar dereye boşalttık. Bu fotoğraf dere yatağının yetersiz olduğunun da bir göstergesidir. Çok net bir şekilde bu gözüküyor. Çünkü bazılarının dere ıslahı ile ilgili konularda “Bizim bölgede sel baskını olmadı, bunu neden ulusal basında gündeme getiriyorsunuz?” diye karşı söylemleri vardı. Ama çok net bir şekilde gözüküyor ki arkadaşlar eğer bu yağmur 1, 1.5 daha yağsaydı hem Sanatkarlar Caddesi hem de karşısındaki sokaklar ve caddeler olduğu gibi sular altında kalacaktı. Bu dere yatağının kesinlikle ve kesinlikle ıslah edilip dere yatağının büyütülmesi gerekir. Eski Silivri’mizin fotoğraflarında da belli. Eski Meclis Üyesi Rıza Ünsal, Boğluca Deresi üzerindeki tarihi köprünün bir zamanlar sekiz göz olduğunu banan söyledi. Bana bunu dün ifade etti. Bunu özellikle sizlere belirtmek istiyorum.

 

Yine afetin olduğu gün hızlı bir şekilde davrandık ve özellikle roman vatandaşlarımızı yukarıda çöplük mevkiinden çok acil bir şekilde kaldırdık. Eğer bir saat yarım saat daha geç kalsaydık Allah korusun orda ciddi manada ölümlü sel vakaları olurdu ve bu Silivri’miz  açısından hiç hoş olmazdı. İlk söylentilerde 2-3 kişi kayboldu denildi ama bunlar doğru değildi. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Hızlı bir şekilde davranmamız ve orda ki vatandaşlarımızın hızlı bir şekilde kapalı spor salonuna aktarılması ile birlikte bu olaylarla karşılaşılmadı. Yine bu roman vatandaşlarımızın taşınmasından itibaren sıcak yemeklerinden tutun barınma ve gıda gibi bütün ihtiyaçlarının hepsi karşılandı ve karşılanmaya devam ediyor. Ve yine onlarla yaptığımız bir protokol vardı o bölgeden kaldırılmaları ile ilgili. Haklı olduğumuzun da bir göstergesi bu sel felaketi. Ve şimdi “Sizin gösterdiğiniz yer neresi ise oraya gideceğiz” diyorlar. Silivri çöp aktarma tesisinin altında temeli bizim tarafımızdan atılan yerler var. İnşallah orda prefabrik evler gibi görüşmelerimiz şuan devam ediyor. 40-50 tane hazır prefabrik ev yapılması ve onların bu noktaya aktarılması ile ilgili bu çalışmayı yapacağız. Silivri’mizde en az 10, 15 yıldan beri oturan roman vatandaşlarımız buradan yararlanacak ve onların barınma ile ilgili elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Yine o bölgeye geçtikleri zaman çocuklarının okula gidip gelmeleri ile ilgili servis koyacağız.

 

Değerli arkadaşlar, altyapının ne kadar önemli olduğunu bu yağmurda ve selde gördük. Hatırlarsanız “Silivri’de altyapı bittiği zaman güvercinler içmeye su bulamayacak.” demiştim. Samimi olarak söylüyorum, merkezde Ali Çetinkaya Caddesi’nin altyapısı biten kısmına baktığınız zaman 120 kg yağmasına rağmen hiçbir şekilde eskiden olduğu gibi oluk oluk sular akmadı. Bittiği zamanda bu problemlerin hiçbirini yaşamayacağız. Dere ıslahı çok önemli. Yaraları sarma ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor ama bizim açımızdan dere ıslahına hız verilmesi, altyapının hızlı bir şekilde bitirilmesi çalışmalarımız var.Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ile bir hafta önceden alınmış bir randevumuz var. Bu da bir isabet oldu ve kendisine bu konuları arz edeceğiz.

 

Yine felaket anlarında dere kenarındaki işyerleri, evlerin bodrum katlarının boşaltılması için vatandaşlarımızı zabıta araçlarımız ve anonslarla uyardık. Belediyemiz ve Büyükşehirimizin ekipleri gece gündüz çalışıldı. Normalde Silivri merkezle ilgili baktığınız zaman 30 kg yağış düştüğü zaman her taraf felç olurdu. Yağmur suları, biriken sular taşardı. Yağmurda Silivri Lisesi’nden, Fatih Mahallesi’nden oluk oluk su akar ve yağmur merkezde toplandığı zaman trafik özellikle felç olurdu. Bunun dört katı kadar yağdı ve Silivri merkez bunu hiç yaşamadı. Üstüne basa basa söylüyorum; altyapımız çökmedi. Yapılan altyapı bu yağmur ile çok iyi bir şekilde test edildi. Bu testten başarı ile geçti. Görülen köye klavuz istenmez misali gibi gerçekten artık her şey açık ve seçik bir şekilde gözüktü. Altyapımız çok iyi bir testten başarılı bir şekilde geçti.

 

Yine Fener Köyü Muhtarımız Muharrem Eren, yağmur başladığında beni aradı ve “Bizim köyde oluşan göletler koptu ve bunlar size geliyor” dedi. Bizim en çok etkilenmemizin sebebi küçük göletlerin kendini artık taşıyamaz olması, doğal göletlerin bozulmasından dolayı Tuzla Deresi’ne hızlı bir şekilde gelmesiyle bu bölgede sel yaşandı. Özellikle Yavuz Selim Caddesi’ni su basmasındaki ana sebeplerden bir tanesi de hem Fener Köyü’nden hem de Alipaşa Mahallesi’nden biriken suların sel şeklinde Tuzla Deresi’ne gelmesidir. Tabi Tuzla Deresi’nin olduğu bölgelerde ciddi manada iyileştirmelerde yapılması gerekiyor. Yine daha da önemlisi bu bölgelere kot verilirken şuan zemin katlar yola sıfır, hatta eksi  kadar olan yerler var. Bunların yeni baştan değerlendirilmesi gerekir. Bana göre zemin kat olarak gözüken yerlerin bodrum kat olarak ilan edilmesi gerekir. Vatandaşların evlerini depreme karşı güçlendirmesi ve bir kat hakkının verilmesi ile ilgili bu çalışmanın yapılması gerekir. Devlet Su İşlerinin bu bölgedeki su basma kotu 2,20 dir. Şu anda baktığınız zaman birçok noktada yoldan daha düşük kottaki binalar var. Sıfır olan var ve bu yerlerin artık iskan edilmemesi gerekir. Yani bu hak verildikten sonra bu katlarda iskanla ilgili hiçbir çalışmanın yapılmaması gerekir. Bunu özellikle belirtmek istedim. 

 

Silivri’mizde yaklaşık 300 ev ve iş yerini su bastı. Yazlıklardaki insanlarımızla ilgili tespitlerde yapılıyor ama İstanbul’da oturan yazlıkçıların gelip evlerine bakmalarıyla bu sayı artabilir. Özellikle Altınorak bölgesinde evler yaklaşık 1,5-2 metreye yakın sular altında kaldı. Şuanda o bölgeden de tespitlerle ilgili talepler var.

 

Altınorak Mevkii’nde Çamurlu Dere’nin devamı olarak bulunan yer maalesef  kapatılmış ve kapatıldıktan sonra 60’lık büzle geçilmiş. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum o bölgede çalışmalar yapılırken orada bir dere vardı ve şuan gittiğiniz zaman o bölgede göremezsiniz ve üstü kapatılarak bu şekle getirilmiş arkadaşlar. Yukarıdan gelen sel sularını bu derenin taşıması imkansız ve bu derenin üzeri kapatılmış. 60’lık büz konulmuş denilmiş buradan nasıl olsa geçen su yok, doğal bir kaynak suyu yok ama dereler sadece doğal kaynak suları için yapılmaz yada oluşmaz, yağmur zamanında biriken suların toplanma noktalarıdır. Bu da ciddi manada bu bölgenin sular altında kalmasını sağladı ve Çamurlu Dere’nin altında kalan Altınorak Bölgesi yaklaşık 2 metre sular altında kaldı. Şu anda dere 2 parsel arasında artık sıfır noktasına gelmiş. Bırakın 100 kg’mı 30-40 kg. da yağsa burası kapanıyor. Buna yapacağınız olay bu bölgenin komple istimlak edilmesi. Eski derenin açılması ile ilgili çok ciddi rakamlar tutar, bunu da özellikle belirtmek istedim. Bizde öncelikle Boğluca Deresi’nin istimlakının yapılması, dere kesitinin büyütülmesi ile ilgili gündeme gelmesi gerekiyor. Ya burada kesitin büyütülmesi komşu parsellerden belirli bir pay alınıp  derenin büyütülmesi ile ilgili çalışmanın yapılması gerekir yada orada ciddi manada istimlakla ilgili bu çalışmaların gelecek dönemlerle ilgili yapılması gerekir. Ama geçici çözümlerinde olsa o bölgede alınması gerekir. Bana göre 60’lık olan büzlerin 2 metreye kadar yeni büzlerin yerleştirilmesi ile ilgili çalışmaların yapılması gerekir ama bu yapılırken de mülkiyetle ilgili problemler var. bunu özellikle belirtmek isterim.

 

Derelerde su seviyesinin düşmesi ile birlikte su tahliye çalışmaları başlatıldı. Bodrum katlarla ilgili suların tamamı çekildi. Yolları temizleme işleri yapılıyor. Yine Yavuz Selim Caddesi’nin olduğu bölgede altyapı çalışmaları 10-15 gün içerinde bitecektir. Orada Halk Ekmek’in olduğu bölgede kotla ilgili ciddi bir problemimiz var. Otoban yolunun altından delme ile ilgili çalışmamız var. 

Silivri Belediyesi koordinasyonunda  kriz masası oluşturuldu. Bu kriz masası ile birlikte çok güzel organize ettik. Her kurum kendi başına bu çalışmaları yürütmedi. Silivri Belediyesi burada öncülük yaptı. Bu çalışma ile birlikte işler tek elden yürütüldü ve başarılı oldu.

Silivri kaymakamımız henüz göreve başlamadığı için Çatalca Kaymakamımız da ilçeye yağıştan dolayı gelemediği için telefon trafiği ile bilgi akışını sunduk.

İlk günden itibaren yanımızda olan Sayın Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyoruz.

 

Bundan tabi ki ders çıkarılacak noktalar ile ilgili ders çıkarıyoruz. İnşallah Silivri’miz bir dahaki sel felaketlerinde bu şekilde bu durumlarla karşılaşmaz.

Yağmurun yağdığı güne bakarsanız ısı ile ilgili 17 derece gibi bir ısı yüksekliği vardı. Muson yağmuru şeklinde yağdı. Kış yağmuru değil yaz yağmuru Silivri’yi vurdu. Artık bunlara hazırlıklı olmak gerekir. İklim değişiklikleri varsa artık bu şekilde yağmurlar vurup geçecektir. Bunlara karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini belirtmek istiyorum.

 

Altyapı ile ilgili geçmiş dönemde de bilgi verdik. Maalesef merkezde dahi 20-30 luk kanalizasyon suyu için evsel atıkların kullanıldığı borular vardı ve bunlardan hem yağmur suyu hem de kanalizasyon suyu gidiyordu. Şuan da kanalizasyonla ilgili 60’lık borular döşendi ve yağmur suları bunlardan ayrı döşendi. 140’lık ve 2 metre boyunda yağmur suyu boruları döşendi. Altyapının bittiği yerlerde etkilenmemenin sebepleri bu. 20-30’luk büzler kaldırıldı ve 60’lık büzler döşendi. Bu hatlardan yağmur suyu arındırıldı.

Konutlardan gelen sel suları direk olarak dereye aktarıldı. Ve geçen hafta sazlıklarla ilgili çalışma yapılmıştı. Bundan sonra derenin yanları ve zeminin beton kaplanarak suyun hızının arttırılması gerekir. Biz yukarıdaki dere kesitini büyütüp aşağıdaki derenin kesitini büyütmediğimiz zaman (Boğluca Deresi’nin E-5 ile deniz arasındaki bölümü) yukarıdan gelen su merkezde su basmasına sebep olacak. Onun için iki tarafında çözülmesi gerekir.   Bundan çıkaracağımız dersler ve bu konudaki çalışmalarımız dere ıslahlarının yapılması ve bu konularda artık Silivri’nin yaşamaması için. Ama bir bütün olarak yapılması gerekir. Siz üst tarafı genişletip alt tarafta ıslahı yapmazsanız yukarıdan fazla olarak gelen suyun gelip şehir merkezini basma olayları olacak. Neden Osmanlı Sofrası’nın olduğu bölgeyi örnek gösteriyorum, çünkü bu bölgede ciddi manada kesit daralması var ve bu yüzden dere kenarını kırarak suyun akış yönünü değiştirdik.

 

Boğluca Deresi’nin ıslahı ile ilgili karar, Silivri’nin geleceği ile ilgili bir karar. Bu karar üzerinden kimsenin siyaset yapmaması gerekir. Bazı arkadaşlar gittiler ve siyasi partilerimiz de buna alet oldu. Parti içinde toplantı yapıldı, “Biz bunu mahkemeye verelim.” Dendi. Silivri’nin geleceği ile ilgili çok önemli bir proje ve etrafı yeşil alan ilan ediliyor. Yapılaşma ile ilgili hiçbir şey yok burada. Bu çalışmaya bütün Silivri destek veriyor ve ben o gün Osmanlı Sofrası’nın oradan geçerken insanların bana “Neden istimlak etmiyorsunuz?” diye bana serzenişleri var. Sonuçta biz yargının kararını bekliyoruz ve yargının vereceği karara da saygılıyız. Bu konular siyaset yapılacak konular değil. 1970’li yıllarda bu bölge siyaset uğruna parsellenip o insanlara verildi. Bunu veren belediye başkanlarının hiç biri başarılı olamadı. Yani bu konularla ilgili popülist politika yapanlar gelecekle ilgili başarılı olamadılar. 

 

Burada 3-5 kişinin değil Silivri’nin geleceği ile ilgili kararlar alınıyor. Ekonomik olarak da bu karar Silivri Belediyesi’nin alacağı bir karar da değil. Çok ciddi manada Büyükşehir Belediyemizin yardımı ve kaynakları ile yapılacak. Böyle bir kaynağı ve desteği bulmuş iken ve hiç kimse mağdur edilmeden evinin veya dükkanının değeri ne ise Büyükşehir belediyemizce ya para yada işyeri yada daire olarak kendisine Büyükşehir Belediyemiz tarafından sunulacak. Hatta Büyükşehir Belediyemiz insanlarımızın taşınması ile ilgili de yardımcı olacak.

Şu andan itibaren derelerin ıslahı ile ilgili öncelik sağlanacak. Bu çalışmalar hızlı bir şekilde yapılacak. Sanatkarlar Caddesi’nden yerden itme sistemi biliyorsunuz 7-8 aydır devam ediyor. O bizi engelleyen çalışmalardan bir tanesi oldu. Bunu da durup dururken yapmadık. Biliyorsunuz kepçe kazarken 4 şiddetinde sarsıntılar oldu. İskanlı binalar 26 metre balçık içerisinde. İnsanların hiç birisi apartmanlarda duramadılar ve o sistemi bitirerek yerden ittirme sistemine, yerin 5 metre altından ittirme sistemine geçtik. Hatta şuanda Osmanlı Sofrası’nın orda risk alıp açık kazı yaparak bitme noktasına geldi. Şuna inanıyorum ki o bölgede bittiğinde şehir merkezinde hiçbir sorun olmayacaktır. Bizim için önemli olan dere ıslahı ile ilgili çalışmaların hızlandırılması, önceliğimiz bu.

Bizim tarihi Mimarsinan Köprüsü’nün E-5 ile arasında kalan yerler üzülerek söylüyorum ki özel  kişilere ait arsalar. Vatandaşın takasla ilgili talebi var. Arkadaşlar bunlar yatırım yapma anlamında engelleyen rakamlar, ciddi maliyetler. Takasla ilgili hazine ile görüşüyoruz. Eğer olursa bu nokta ile ilgili parsellerin takası gündeme gelecek.