Silivri Facebook

Bak Şu Konuşana mı? Konuşturana mı?

  Sayın Selami Değirmenci bilmez mi ki; Bizde bir söz vardır! “Konuşana değil konuşturana bak” derler.

            Konuşana değil, konuşturana bakmak lazım. O konuşuyor mu?

            Yok, Yılmaz Kandemir konuşuyor. Şerif Sezen konuşuyor…

             Son günlerde, Televizyonda bir reklam izliyoruz. “Çamaşır makinesinin iki tuşunu boyadım Yeni aldım diye salladım, yedi garibim; parasıyla gittim kendime tek taş yüzük aldım” diyor. “Tek taşla, iki tuş”

             Siyasette Zekâ Oyunları, Konuşarak yıpranacağına konuşturarak yıprat! Sayın Değirmenci bunu en iyi görenlerden biri olmalı diye düşünüyorum.
 
              İki yıldır kimsenin gıkı çıkmazken, son günlerde herkes meddah oldu! Eski bir reklam geldi aklıma! Bir kamyoncuyu konuşturmuşlardı: “Ağzı olan konuşuyor” diyordu, reklam da!

             Bizde konuşmayan kim?

             Belediye Başkanımız Sayın Özcan Işıklar… O konuşturuyor! Zekâsını konuşturuyor.

             İyi izleyin, Bir satranç ustası zekâsıyla oynuyor! Sormak lazım; Kasparov musun, be kardeşim? 10 kişiye karşı tek başına mücadele!

             Piyonlarını feda edip; Şah çekip, kaleyi devirir mi dersiniz? Şimdi, herkes soruyor! Şah kimdir? Şah, şahtır canım! Devrikte olsa; şah, şahtır.

             Eski İlçe Başkanı Sayın Mümin Tuğlu, bir bakmışsınız, yeniden İlçe Başkanlığı koltuğunda.

              Komplo teorisi mi? Yok, ortada bir komplo dönüyor ama görmek için, gözümüzü açıp, ağzımızı kapatmamız lazım ki; fısıltıları duyabilelim. Benimkisi teoride kalsın, razıyım.

              Siyasette; herkesin bir hesabı vardır ama herkesle, hesabı olan kuralları koyar.

Nasrettin Hocamız bile papağanın yanında, Hindisine iki misli fiyat istemektedir. Çünkü onun hindisi düşünmektedir. Düşünenin ne yapacağı belli olmaz

               Sayın Değirmenci ne demiş? Selden, kütük kapılmaz demiş. Gün gelir, selde kütüğe sarılırsın hayatın kurtulur. Her selde de; kütük bulamazsın yani, değil mi?

               Lütfen, Sayın Değirmenci; Söyledikleriniz konusunda tekrar düşünün. Sayın Sezen’in karnına bassanız bu ses ondan çıkmaz. Bunu, en az bizim kadar siz de çok iyi bilenlerdensiniz. Bu nihavent sesler sizin eseriniz.

                Ustalar, çıraklarına son numarayı öğretmezler denir. Umarım öyledir. Yoksa Karaşahin düşer, fil ölür, meydan gümbür, gümbürlenir. Kaleyi çırak alır.

                 Bize, tarifsiz bir hüzün kalır.

 

       

           

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol