*KÖŞE* YAZISI

    Köşe yazarı olmak, meşakatli bir iştir. Size ayrılmış daracık bir alanda öyle kelimeler seçerek, öyle cümleler kuracaksınız ki; Alt alta geldiklerinde bir dünya yaratmalısınız.

                               Yaratacağınız bu dünya, bakın sizi nasıl zorlayacaktır? Konuyu, gerçek olaylara dayandırmalısınız Kulaktan dolma değil, kaynağından haber alarak yapılmalı. Çünkü işin hukuksal boyutu karşınızda giyotin gibi duruyor. Kullanacağınız, tek bir yasaklı kelime savunma sisteminizi tamamen ortadan kaldırıyor. Halkın menfaatlerini korumaya çalışırken, halk tarafından yargılanıyorsunuz. Ya da; çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı, halk adına yargılamak zorunda kalıyorsunuz. Yani, halka rağmen, halk için…

                              Okuman gerekir, bilgiye ulaşabilmek için okuman gerekir. İşin birde edebi boyutu var. Yazdığınız akıcı olmalı, taşıyıcı olmalı, vurucu olmalı ama sevimliliğini de; kaybetmemeli.

                               İmla kılavuzu, deyimler sözlüğü, atasözleri, İngilizce - Türkçe sözlük, yazma uğraşısı, gibi yardımcı kitaplar var masamda. Niçin? Hitapta, yanlış olmasın diye!

                             24 yıldır yazıyoruz; Kesintili, kesintisiz yazıyoruz işte! Bazen, aylar giriyor araya; bazen de, yıllar! Bu güne kadar hiç ücret almadım Rüşvetse hiç almadım.

                              Bu köşelerden ne yazarlar geldi geçti. Kimi köşeyi tuttu, Kimi köşe oldu köşküne çekildi. Kimisi de; köşke çattı, köşesinden oldu. Köşesinde rahat durmayan arkadaşlar hapishane köşelerinde iken; bazıları da sadece kalbimizin köşesinde kaldılar…

                            Sizin anlayacağınız zor zanaattır bizimkisi! 24 yıldır; zaman, zaman yazarız. İnsanı yazarız. İnsanın insana yaptığını veya yapmaması gerekliliğini yazarız. Bizler, verilen sözlerin yerine getirilmesini yazarız.

                            Belden aşağı vurmayız! Kişinin, Aile efradına karşı mahcubiyetinden kaçınırız. Yolsuzluk, Rüşvet, İhaleye fesat karıştırma gibi maneviyat zedeleyici konuları ne konu ettik! Ne de; böyle durumlardan vaziyet çıkarmaya çalıştık.

                            Vurdumduymazlığı, beceriksizliği, adaletsizliği hep yazdık.

                            Neleri yazdık?

                            Pehlivan tefrikası anlatanları yazdık.

                            Bizler, bu ülkenin kutsal değerlerine çamur atıp; senaryo yazanların nasıl kazandıkların da gördük! Ülkesine sahip çıkarken, vatansız kalanları da gördük.

                            Tank altında kalanları da; gördük! Tank satanları da!

                            “KÖŞE” yazısı yazmak zor zanaattır usta!
                           Minik bir hikâyecik anlatayım sizlere:
                           Köşe yazısı üç kişi arasında başlar. Muhalefet Partisinin İlçe başkanı bakar ki; İlçe gündeminde bir şey yok! Dal kıpırdamıyor! Tık yok, Yukarı rapor edecek bir konu yok. Çağırır kurmaylarını: “Evet beyler, gündemde kalmak için gündem yaratmalıyız.”

                          Bir üst makama ( İle veya Büyükşehir Belediyeye) anlatsa; Aman durduk yerde bulandırma ortalığı diyecekler. Akıllıdır İlçe başkanı, çok akıllı! “Şifre çözüldü” şifre: “ortalık bulandırılmalı” diye düşünür Biliyor ki; kendi yapamayacak! Bir yerlere servis edilecek bir konu lazım. Konu köşe yazarına ihale edilir. Köşe yazarı ne yapar? Köşesinde yazar,; olmadı, ulusal medyaya kayar yazı. TV kanallarında konuşmaya meraklı olan Siyasetçimizde olaya balıklama atlar. Çıkar TV kanallarında anlatır. Sanki gündemi kendi yaratmış gibi..

                         Karşı taraf boş durur mu? En yetkili ağız konuşur: “ O bölge bizimdir, oraya bir şey yapılacaksa biz yaparız. Bu yüzden o konu ile Başkanın konuşması talihsizliktir” diyerek ağırlığını koyar. Herkes de; bilir, o bölge onlarınmış meğer. En yetkili ağız demiştir ki; “ en güzelini yapacağız”

                   Eh; muhalefetin ilçe başkanı ve partisi gündemdedir artık. Olayı Keyifle anlatır: “O bölgede muazzam işler yapacağız göreceksiniz.”  

                        Yoruma açığız. (Sahura kadar)

                        Sağlıcakla kalın…