Trakya'nın Çığlığı...

Ne zamandır, siyasetten sıyrılıp, çevrecilik üzerine bir yazı yazmak istiyordum.  Trakya’nın çevre sorunlarını birçok defa dile getirdik. Ergene Havzası üzerine kaleme aldığım bu üçüncü yazım olacak.

     Yıldız Dağlarından doğup Saroz Körfezine dökülen Ergene Nehri, bir zamanlar geçtiği topraklara hayat veriyordu. Bölgedeki tarım arazilerini besleyen bir nehirdi. Şimdi ölüm taşıyor, canlı hayatı tehdit ediyor, can alıyor. Bu gün Ergene Nehri Türkiye’nin en kirli nehri ve artık Ergene’de su değil zehir akıyor. Nehir ciddi ağır metaller ve kimyasallarla yüklü, dayanılmaz kokulu, pas renginde bir suya dönüştü. Toprak kirlendi, ayçiçekleri küçüldü… Trakya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmanın sonucu acı gerçeği apaçık vurguluyor: Ergene Nehri’nin yararlı kullanımı ortadan kalkmıştır, Ergene Nehri bitme noktasındadır…

     Meriç ilçesinin, Saat ağacı köyünde yaptığımız incelemeler sırasında; Bir Köylü vatandaşımızın sözleri, kanımızı dondurdu; “ Nehrin bu yakasından suya bir köpek atalım, karşı kıyıya geçene kadar ölüyor zavallı “ dedi.

   Bu sözler, durumun vahametini göstermek için yeterlidir sanırım.  280 Km.lik bu nehrimizin taşıdığı zehirli atıklar için Yunanistan’a, her yıl binlerce dolar tazminat ödüyoruz.       Bu zehirli atıklar Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Muratlı dörtgenindeki fabrikalardan yapılan salınımlardır. Hiçbir arıtma işlemine tabi tutulmaksızın yapılmaktadırlar ve çoğu kaçak ve ruhsatsız işyerleridir.

    Ergene havzasının önemini; Avrupalılar, bizden daha iyi bilmektedirler. Silivri Çevre Derneği olarak sadece kendi şehrimizde değil Türkiye’nin her bölgesinde Çevre hareketlerine katılım sağlamaktayız ve davet edilmekteyiz. Her nasıl oluyorsa? Silivri Kaymakamlığının ve Silivri Belediyesinin Çevre Çalışmalarına davet edilmeye unutuluyoruz. Bizim bir misyonumuz var, yapılan güzel çalışmaların her zaman yanındayızdır ama Silivri Çevre Derneğinin asıl görevi Yapılan yanlışların karşısında durmaktır. Bizde öyle yapıyoruz. 8 Mart günü de Çorlu’daydık.Üstelik davet edildik. Çorlu’da Karatepe mevkiinde Kimyasal atık tesisi kurulacakmış. Durur muyuz? Doğru çorlu’ya! Aman Tanrım! Daha önce Silivri’ye kurulması planlanan tesis, Çorluya kurulacak. İşte Silivri Çevre Derneğinin farkı, böyle zamanlarda ortaya çıkıyor. Panel havasında geçen görüşmeleri eylem havasına dönüştürüverdik. Herkes, Ali Başkana; bırakma bizi Başkan diye sesleniyordu. 10 Nisan da Lüleburgaz’da Ergene Nehri için buluşma sözü vererek ayrıldık oradan…

        Trakya, Çığlık çığlığa! Yıldız dağları, Çlingozlar, Longoz ormanları, madenleri için bağırları dinamitlerle parçalanıyor. Her patlayan bir dinamitte yer altı suları daha derinlere kaçıyor. Yıldız dağlarının damarları kuruyor. Yapılan endüstriyel çalışmalar, transit yollar, fabrikalar, yeni yerleşim alanları Trakya’yı, koca bir şehir görüntüsüne sokacaktır Enerji üretimine karşı değiliz. Üretirken fazlasını tükettiğimizde ise; doğa, bir daha bunu geri veremez hale gelecektir. Rize İkizdere’deki Doğa katliamına da bir dur dememiz gerekir. Sadece İkizdere’ye 26 adet Hidroelektrik santrali düşünülmektedir. Yazıktır. Bunlar devletin değil, özel girişimcilerin yatırımlarıdır. Çeşitli firmaların santralleri elektrik enerjisi üretip satacaklardır.

        Sözlerimi bir Kızılderili atasözü ile bitiriyorum: "Son balık öldüğünde, son nehir kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde beyaz adam paranın yenmediğini anlayacak."

İster, aşağıdaki link adresinden, isterseniz google’dan “Anadolu’nun İsyanı” yazarak 20 dakikalık kısa filmi izleyebilirsiniz. İzlemenizi de hararetle tavsiye ediyoruz.
        
     Silivri Çevre Derneği GDO’lu yiyecekler konusunda: Türkiye’nin tümünde yaplılan gösterilerde en çok imza toplayan Çevre Derneği olmuştur.

       “Nükleer Santrallere Hayır” gösterilerinde aktif görevler üstlenmiştir.

       “Siyanürle Altın Aramaya hayır”  gösterilerinin Bergama’daki  aktif faaliyetlerine katılmıştır.

       “Silivri Cezaevinin atıkları” ile ilgili yıllık izleme programları ile Ülke gündemine oturmuş  bu alandaki çalışmaları takdirle karşılanmaktadır.

       Sinekli ormanları tahrabatlarının önlenmesinde eylemler yapılmasında öncülük etmiş bu konuda yaptırımlar sağlamıştır.

        Silivri ve köy yönetimleri  ile ortak çalışmalar gerçekleştirilip, Köylü vatandaşlarımızın Çevrecilik Konusunda bilinçlendirlmesinde eğitimsel katkılarda bulunulmuştur. Danamandıra köyünde vatandaşlarla birlikte yapılan eylemlerle göletlerin kum yıkama da kullanılması ve kirletilmesi önlenmiştir.

         Türkiye Çevre Platformu Bozcada Toplantılarını düzenleme komitesinin aktif üyeliğini sürdürmektedir.

         Silivri’de düzenlenen Çevre Etkinliklerine davet edilmeyi hep unutuluyoruz neden se?

         Sorularınızı, yorumlarınızı ve katılımlarınızı bekliyoruz. Çevrede kalın, Sevgiyle kalın.

           20 dakikalık kısa film için  link adresi

http://vimeo.com/199378