YAĞMA HASAN'IN BÖREĞİ...

  Yağma Hasan’ın Böreği

           Bu kavgalar, bu toz duman, bu istifa etmeler ve de gitmeler var ya! Hep bu Hasan’ın yüzünden oluyor, biliyor musunuz? Hangi Hasan mı? Yağma Hasan derler kendisine. Çok güzel börek açar. Çok güzel sofralar kurar Ucundan azıcık tatdın mı; bir daha iflah olmazsın derler.

           İşte, bizim Yılmaz Kandemir arkadaşımızın da; kulağına çalınır dururmuş, bizim Hasan’ın lezzetli börekleri…Sevgili arkadaşımız, bu böreklerin ününü duyarmış ama bu güne kadar kendisine bir dilim dahi nasip olmamış.

           Siz, şimdi; “Hasan’ı da  anladık, böreğini de ama bu “Yağma Hasan” lakabı nereden geliyor” diye soruyorsunuz değil mi?

           Hasan bu size!

           O da; gider,  böreklerini illa ki; etraf çok kalabalık olduğu zamanlarda  çıkarırmış ortaya…

           Özellikle de; festivallerde!

           Börek, ortaya çıkar ama yiyenleri belli değildir!

           Yağma…

           Kim yedi ?

           Nasıl yedi?

           Kaç kişi yedi?

           Bilen, gören yok! Sadece, böreğin lezzeti dilden dile dolaşırmış. Koca, koca adamlar bile; böreğin, hakkaniyetle paylaşılmadığından dert yanarlar, birbirlerine küserlermiş…

           Ben, Yılmaz arkadaşımıza çok hak veriyorum. Sen, kalk; Silivri Belediyesinin Bütçesini kontrol et! Festivallerin bütçelerini ayarla, Roman Festivalini yarat. Olmadı, Börek Festivalini icat et. Sonun da bir parça börek yiyemeyesin…

           Üstelik, lezzeti dünyayı sarmış olan  Hasan’ın böreği yağma giderken. Sana da;  bir parça ayırmasınlar. İnsan, göz hakkı der;  yine ayırır biraz değil mi?

           Şöyle bir hatırlayın bakalım! Kısa Zaman önce Börek Festivali yapılmıştı

          Yılmaz kardeşimiz, Festivalin sonuna doğru, yine ortalığı birbirine katmış, huysuzluk etmişti. Yüzlerce tepsi börek var ama Yağma hasan’ın böreği başka!

          Ayırmamışlar!

          Yoğurt Festvalinde işi sağlam tutuyor.

          Bakın! Diyor.
     
         Ayırın! Diyor.

       “Merak etme sen, bu sefer tamam” diyorlar.   

       Yine festivalin sonlarına doğru, acı haber ulaşıyor!

       Yağma…

       Bir cayırtı kopuyor. Feryat figan gırla! Vazgeçmem, bulacağım o yiyenleri diyor. Son noktayı koyuyor. Ya onlar, ya da; ben!  

       Başkan, konuya el atıyor: “ Evet, haklısın” diyor  “Ortada bir hakkaniyetsizlik görünüyor ama sana söz! Hasan’a, sana özel, en yağlısından, ağzına layık bir börek hazırlatacağım” diyor.

        Vallahi bilemem, bu börek Yılmaz’a nasip olur mu? Zaman da daraldı hani…

        Sen en iyisi mi; çık mahallene, yapsınlar Sana, bir soğan pitası .  Yanına da; bir sürahi soğuk ayran…En helalinden!!!

       Otur ye afiyet olsun…