Silivri Facebook

YARGISIZ İNFAZ...

                       Yargısız İnfaz

                       Kamu oyunun vicdanına…

                       Öncelikle de; Yargısız İnfaza kurban edilen,  Belediye mensubu iki arkadaşın ailesinin, yakınlarının  ve onlara inanan dostlarının yüreklerine dokunmak isterim…

                       Önce hayırlı bir  evlat, sonra müşfik bir eş ve yürekli baba olmanın onuruyla kendi yaşam kavgasını veriyorlardı…

                       Kader, onları; binlerce insanın ve bir şehrin kaderi için yanyana getirecekti.

                       Acaba Kader mi hata yaptı?

                      Bir şehrin kaderi yerine, Bir insanın kaderini mi paylaşacaklardı!

                     Öyle ya! “Hepimiz, taşın altına ellerimizi koyacağız” diyen insan, o inandıkları insan değil miydi?

                     Sonra ne oldu?

                     Taşı bu iki insanın elleri üzerinde bırakıp çekildiler kenara…

                    İşte bu iki insanın ailesi, yakınları ve dostları sakın üzülmeyin! Onlar bırakıp kaçmadılar. Lütfen küçük bir dikkat! Onları bırakıp kaçtılar…

                    Bozgun başladı ve ilk sinyallerini veriyordu. Daha savaş kaybedilmemişti ama savaş suçlusu aranmaya başlandı!

                    İşte böyle bir savaşın başlangıcında; bakalım, Belediye Başkanımız ne demiş?

                    “Arkadaşlar, Sizlere güvenim sonsuz. İnşallah hep beraber anlımızın akıyla başaracağız bu işleri” demiş…

                    Vallahi mi, demiş mi bunu?

                    Vallahi demiş!

                    Tabi ki inandılar değil mi?

                    İnanmazlar mı!

                   “Seni alım satım müdürü yaptım, seni de garaj müdürü”. Benim elim kolum gözüm olacaksınız derse ki; bir Belediye başkanı ne olur?

                    Şeref olur, onur olur, güzel olur değil mi?

                    Gelin görün ki; müdürlük makamı verilen bu arkadaşların kadroları, ne yazık ki; geçici işçi statüsündedir.

                     Yani?

                     Geçici işçi statüsünde çalışanlara sorumluluk verilemez! Eh; bizim başkana bakmayın.  O, sorumlulukta verir müdürlükte…

                     Biri, Belediyenin onlarca aracının sorumluluğunu yüklenecek. Lastiğinden, mazotuna kadar. Diğeri, Belediyeye bir ampul alınacaksa; onun, oluru gerekecek!

                     Başkanlarına güvendiler, verilemeyen sorumlulukları üstlendiler. Birgün, bir adam çıktı; sorumsuzca ve hiçbir şey sormadan, işten çıkarılmalarını istedi. Neden ve niçin diyemediler kadroları yetmedi…

                    Yargısız infaza kurban gittiler!

                    Sorumlulukları olmayan bu iki insandan, sorumlu olan başkanları ise sorunları olan bu insana karşı hiç ses etmedi!

                     Korumadı, koruyamadı, arkalarında duramadı…

                    Yüreklerine dokunmak istediğim insanlar, Ayhan ve Süleyman’ın sevenleri. Sizler arkasında durun  bu arkadaşların ve inanın ki; sizleri, mahçup etmeyeceklerdir.

                    Onlar, kimseyi yanıltmadılar. Sadece yanıldıklarının acısını çekerler.
                    

                       

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol