Silivri Facebook
banner88

Değirmenci;" Jipine Yunanistan Hükümeti El Koydu" VİDEO HABER

Silivri kararını verdi!

“Bu gerçek anlamda

bir inancın zaferidir”

Demokratik Sol Parti Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, mitinglerine görkemli bir şekilde son verdi. Coşkulu kalabalığa Varyemez Kahvesi’nden seslenen Değirmenci, Silivri Sahili’ne kadar da sloganlar eşliğinde yürüdü.

DSP Silivri Belediye Başkan Adayı Selami Değirmenci, son mitingini Alibey Mahallesi Varyemez’in Kahvesinde yaptı. Efsane Başkanın son mitingine; 3 dönem Tekirdağ Saray’da Belediye Başkanlığı yapmış, 22. Dönem Tekirdağ Milletvekili Erdoğan Kaplan, Ortaköy eski Belde Belediye Başkanı Erdinç Tabak, Gümüşyaka eski Belde Belediye Başkanı İsmet Kirazpınar, İşadamı Abdullah Türköz, MHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Dr. Ümit Beyatlı, mevcut Silivri Belediye Meclis Üyeleri Arzu Yalçınkaya, Devrim Uzun ve Ünal Doğrul’da katılarak destek verdi.

Coşkulu kalabalığa seslenen Efsane Başkan, “Şuraya bakın; çok büyüksün Silivri, çok büyük! Aşağıda paranın gücüyle Çorlu’dan, Büyükçekmece’den, Avcılar’dan, Beylikdüzü’nden getirilen insanlarla kalabalık yapılmaya başlandı. Orada insanlar toplandı, bu kadar bile yok. Büyüksünüz. Çok büyüksünüz. Bu gerçek anlamda bir inancın zaferidir. İnanmış insanların zaferidir. Yola çıkarken bize, ‘Bir avuç insansınız. Sizden ne olur?’ dediler. Biz Silivri’ye güvendik. Biz size güvendik. Her gün biraz daha büyüyerek bugün burada bir araya geldik. 31 Mart’ta da Silivri’nin iktidarını ele alacaksınız. İşte bu inancın zaferidir. İnancın sonunda olacak olandır. Buna inanıyorum” dedi.

Değirmenci, sözlerine şu şekilde devam etti;

‘SİZİ SOYANLARA, SİZDEN

ÇALANLARA OY VERMEYİN’

“Toplanmışlar! Eski Cumhurbaşkanı adayını getiriyorlar, Cumhurbaşkanı adayımız diye! Ne Cumhurbaşkanı adayı? Geçti o! Biz de ona oy verdik. Yakışıyor mu ona?  Yakışmıyor değerli arkadaşlar. Biz de onun için mücadele ettik. Bir inanç uğruna mücadele ettik. O ne için mücadele ediyor biliyor musunuz? Aslında benim bu akşam size söylemek istediğimi az önce kendisi söyledi. ‘Sizi soyanlara, sizden çalanlara oy vermeyin’ dedi aşağıda. Biz de günlerdir bunu anlatmaya çalışıyoruz. Hakkınızı yiyenlere, yetim hakkı yiyenlere, sizin paralarınızı kumar masasında yiyenlere oy verme Silivri! Sayın Cumhurbaşkanı adayının, Cumhurbaşkanlığı seçimi süresince söylediği bir söz vardı. Ne diyordu? ‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana.’ Sayın İnce nasıl oy istiyorsun bizi soyana diye soruyorum ona? Sen CHP’nin hiçbir kademesinde adaylığı onaylanmayan, her kademenin reddettiği bir kişiye, her türlü tehdit ve şantajlarla o 24 Haziran gecesi dönen dolapları açıklama tehdidi ile o adaylığı aldın. Ama Silivri’ye yazık etmek istiyorsun sen! Silivri’ye ihanet etmek istiyorsun! Neden ihanet etmek istediğini ben çok iyi biliyorum çünkü o Bulgaristan yollarını hep beraber aşındırdınız. Bir daha öyle bir kaynak bulamayacaksın diye istiyorsun.

“BU İŞ BÖYLE OLMAZ, HİZMETLE OLUR”

Değerli arkadaşlar, parti içi demokrasi olmadığı için kendine bu kadar güvenerek halkına sırtını çeviren bir belediye başkanı daha bu Silivri tarihinde görülmemiştir. 10 yıldır bu millete kan kusturuyor. Bir derdiniz olduğunda anlatamıyorsunuz. Ulaşmak istediğinizde ulaşamıyorsunuz. İçeride uyurken size ‘burada yok’ dedirtiyorlar. Hiçbir sorununuzu çözemiyorsunuz. Despot, diktatör, kibirli, burnu büyük, firavunlaşmış bir belediye başkanı olarak Silivri’yi 10 yıldır yönetiyor. 10 yıldır halkını unutan, hiçbir esnafını ziyaret etmeyen, şu kahveye gelip, bir kere çay içmeyen bir insan bugün kapı kapı dolanıp, oy dilenciliği yapıyor. Bu iş böyle olmaz, hizmetle olur. Bu millete önce hizmet edeceksin, saygısını kazanacaksın, ondan sonra onlar seni zaten baş tacı ediyorlar ama bak bu Silivri sokaklarında bir tane Özcan Işıklar diyen adam bulamazsın sadece CHP’ye gönül vermiş insanların partiye bağlılığının arkasına sığınmış seçim almaya çalışıyorsun. Hayır… Bu seçim genel seçim değil. Bu seçim iktidarı belirlemeyecek. Bu seçim muhalefetin yerini belirlemeyecek. Bu seçim; bu kente en iyi hizmeti edecek, bu kentin kaynaklarını en iyi kullanacak, halka hizmet edecek kişileri seçecek. Onu 10 yıl denediniz. Olmadığını gördünüz.

“VOLKAN YILMAZ’IN SEÇİLME ŞANSI YOK”

Diğer aday arkadaşımızın da maalesef anketlerde son bir hafta içinde maalesef yüzde 25 - yüzde 29 bandı içinde olduğunu görüyoruz. Onun da seçilme şansı yok. İki alternatifiniz var; ya mevcut düzene devam diyeceksiniz ya da eskisi gibi hizmet bekliyorsanız 15 yıl öncesinde olduğu gibi bu halkın bir tek kuruşunu yemeyen, yedirmeyen, her kuruşunu halka hizmet olarak geri döndüren birini istiyorsanız işte o biziz! Ben ve arkadaşlarım…

Değerli arkadaşlarım ya onu seçerek bir 5 yıl daha imdat çığlığı atmaya devam edeceksiniz ya da 5 yıl boyunca zafer şenliği kutlamalarını yapacağız hep birlikte…

“BELEDİYEDEN UMUTLARINI KESMİŞLER”

Silivri’de çok ilginç bir şey var. Mahallelerimizde 200’den fazla muhtar adayımız var. Muhtarların vaatlerine bakın arkadaşlar. Mecbur kaldılar muhtarlar bunları söylemeye…

‘Bu mahallenin yolunu yaptıracağım’, ‘Bu mahalleye su getireceğim’, ‘Buraya hastane yaptıracağım’, ‘Buraya çocuk parkları, yeşil alan yaptıracağım’ diye söz veriyorlar. Neden böyle söz veriyorlar? Çünkü belediyeden umudunu kesmişler! Artık umut kalmamış. 10 yıl boyunca bu zihniyetten hizmet alamamış yine bu zihniyet iktidara gelir diye muhtar adaylarımız kalkmış bu vaatlerde bulunuyorlar. Haklılar çünkü o köyler, mahalleler bu hizmetleri alamıyor. Kapanan belediyelerimiz vardı. Ne güzelde hizmet alıyorlardı. Hatta mahalleye dönüştürülen eski köylerimiz vardı, onlar Özel İdare’den para alarak köylerinin yollarını da yapıyorlardı, kanalını da yapıyorlardı. Suyunu da getiriyorlardı ama 10 yıldır öyle bir terk edilmişlik, boş vermişlik yaşanıyor ki işte muhtar adaylarımız buna isyan olarak sanki bir belediye başkanlığına aday oluyor gibi vaatlerde bulunmak zorunda kalıyorlar. Sizi o duruma düşürenler utansın, siz utanmayın. Biz geldiğimizde mahallenizin, köyünüzün, sokağınızın her bir sorununun takipçisi olacağız ve mutlaka onları çözüme kavuşturacağız.

“HUZUR BIRAKMADI HUZUR!”

Değerli arkadaşlar, bir belediye başkanı halkını korkutarak, tehdit ederek, şantaj yaparak bu kenti yönetmeye kalkar mı? Her türlü baskıyı uyguluyor. Spor kulübünün başına kimin geçeceğine, Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın başına kimin geçeceğine o karar veriyor. Vakıfların, derneklerin başına kim gelecek o karar veriyor. Ziraat Odası’nın başkanı kim olacak o karar veriyor. Muhtarların başına kim geçmek istiyor o baskı yapıyor. Huzur bırakmadı huzur! Bir de, ‘Bu kentte huzurumuzun devamı için beni seçin’ diyor. Hadi oradan be! Sen bu kentte huzur muzur bırakmadın! ‘Bu kente 3 milyon turist getireceğim’ diyor. Bu kente bir tek park yapmamış bir adam, yolları çamur, batak olan bir kente 3 milyon turisti nasıl getireceksin? Sen 10 yıl da ne yaptın ki böyle bir vaatle insanları kandıracağını düşünüyorsun? ‘Ben olmazsam buraya 400 bin Suriyeli yerleştirilecek’ diyorsun. Hadi oradan ya! Sen kimsin ki getirilmek isterlerse onların buraya gelmesine engel olacaksın? Niye korkuyla yönetmeye kalkıyorsun bu şehri? Kimi korkutacağını sanıyorsun sen? Niye böyle bol keseden atıyorsun? Bunlara bir son verelim artık yeter. Değerli arkadaşlar, bir belediye başkanı 5 yılda 320 kere pasaportla yurtdışına çıkar mı? Neden pasaportla diyorum çünkü bir de pasaportsuz Kıbrıs çıkışları var. Onlar da bunun dışında. 320 kere Bulgaristan’a gidiyor. Niçin Bulgaristan’a gidiyor? Hangi parayla gidiyor? Sizin mahallenizin çocuğu, hangi işi yaptı bugüne kadar? Ne zaman bir kuruş vergi ödedi? Hangi ticari işin içinde oldu? Üniversiteyi bitirdi, yanıma geldi. 15 yıl benim yanımda çalıştı. Sonra gitti Çorlu Belediye Başkanına danışman oldu. O çocuğa da yazık etti. 10 yıldır hapislerde sürünüyor. 10 yıldır da kendisi belediye başkanı. 10 yıl boyunca Bulgaristan’a yaptığın yatırımı eğer Silivri sokaklarına yapsaydın burası bir Avrupai kent olurdu biliyor musun? O parayı Silivri’ye harcasaydın bugün Silivri’nin ne otopark, ne kültür merkezi ne de kavşak sorunu kalırdı. Ama sen bütün kaynakları kendinin, eşinin, dostunun zenginliği için kullandın.

“BÜTÜN DOLAPLARI MİLLETE ANLATACAĞIZ”

Bana az önce, ‘O bir yalancı, terörist, iftiracı’ diyor. Arkadaşlar şu söylediklerimin bir tek kelimesinin yalan olduğunu söyleyen varsa gelsin burada benim yüzüme tükürsün. Ben sadece gerçekleri haykırıyorum. Gerçekleri bütün halkımın bilmesini istiyorum. Onun için çıktık bu yollara. Arkadaşlar öylesine sevilmişiz ki… Parti kademelerinden geçmeyen adaylığının hangi parayla satın alındığını, o parayı nereden bulduğunu ona sormanız gerekiyor. 31 Mart’ta bunun hesabını ona sormanız gerekiyor. Siz sormasanız da 31 Mart’tan sonra bilin ki biz o belediyenin hesaplarını yeminli bilirkişilere inceleterek orada dönen bütün dolapları size anlatacağız. Bundan bilginiz olsun. Belediye Başkanımız öyle bir hale geldi ki 10 yıl boyunca 10 tane jip değiştirdi. Başka bir şey daha var. Yeni araba aldı, eski plakayı taktı, siz onun araba değiştirdiğini anlamadınız ama başka bir araba var ki nedense Silivri halkı da muhalefet de ona hiç hesabını sormadı. Mesele belediye başkanımızın bir jipine Yunanistan hükümeti el koydu. Neden el koydu? O jip neden Yunanistan’da kaldı? Bu halka onun hesabını versene! Bu da mı yalan, bu da mı iftira?

“BİZDEN DOLAYI İMZALIYOR”

Demokrasi Platformu diye Silivri’de demokratik mücadele için kurulmuş bir platform var. Bana telefon ettiler, ‘Türkiye Şeffaflık Derneği’nin bir sözleşmesi var. Şeffaf bir belediyecilik yapmak isteyen belediye başkanlarına bu sözleşmeyi imzalatmak istiyoruz. Seçildikten sonra da bu şartlara uyup uymayacağını kontrol edeceğiz’ dediler. Baktım biz 15 yıl önce nasıl davranmışsak onları izah ediyor. Broşürlerimize bakarsanız, onların maddeler halinde sıraladıklarını biz zaten halkımıza taahhüt etmişiz. Hemen imzalayacağımızı bildirdik. Daha önce sayın belediye başkanı o sözleşmeyi imzalamak istememişti, bizi duyunca bugün imzaladı. Sosyal medyaya bir bakın. O sözleşmeyi imzalarken ki yüz ifadelerine bir bakın. Nasıl zorlanıyor. Nasıl imzalamak istemiyor. Nasıl bizden dolayı imzalıyor. Çünkü 10 yıl boyunca bu Silivri halkına hesap vermediği gibi yanındaki meclis üyelerine bile hesap vermedi. Herhangi bir kararı alırken kimseye sormadı. Sadece meclise getirdi yine iktidar-muhalefet çatışmasına dönüştürdü. Parmak kaldır, parmak indir.

“OYLARI BÖLECEK BİRİ VARSA, O DA KENDİSİDİR”

Değerli arkadaşlar bu bölgede çiftçilikle uğraşan arkadaşlarımız var. Tarım topraklarınızı sit alanı ilan etti. Kime sordu? Ziraat Odası’na mı sordu? Çiftçilere mi sordu? Muhtarlara mı sordu? Belediye meclis üyelerine mi sordu? Kendi tarım dışı arazisini 7 katlı imara açtı. Sizin arazilerinizi asla imara açılamayacak, üzerine bir çivi dahi çakılamayacak hale getirdi. Bunun hesabını sorun değerli arkadaşlar.

Çok söyleyecek şey var. Diyorlar ki; ‘DSP, AK Parti projesidir. CHP’nin oylarını bölmek için AK Parti bunları çıkardı.’ Bu söylenenlerin asla gerçeklik payı yok. Biz çok araştırdık ve inceledik. ‘Başarılı olur muyuz?’ diye halkımıza sorduk. Olabileceğimize inanarak yola çıktık. Çok net bir şekilde kesin bir ifadeyle söylüyorum ki, Pazartesi gününden beri gelen bütün anketlerin tamamında DSP Silivri’de 1’inci parti değerli arkadaşlar. Dolayısıyla oyları bölecek biri varsa, o da kendisidir.

Başka bir şey daha söylüyorlar; ‘Karşı taraftan para aldı. Seçimden çekilecek.’ 500 bin ile başladılar, 5 milyona kadar çıktılar. En son dediler ki, ‘8 milyon aldı.’

Yüzünüze, gözünüze dursun. Paraya tapmış adam. Biz paraya tapmış olsaydık, böyle olmazdı. 15 yıl belediye başkanlığı yaptık. Senin gibi bana güvenmiş, inanmış, oy vermiş Silivrililerin başını ben bir kere yere eğdirdim mi? Bir kere onları mahcup ettim mi?

İnsanlar senin adını ağzına almak istemiyor. Sen adaylıktan bir miktar oy alacaksın. Seçilemeyeceksin ama bir miktar oy alacaksın. Onlar işte CHP’ye bağlı insanların parti kaybedebilir kaygısıyla verdikleri. Ama değerli arkadaşlar, o tür arkadaşlarıma bir kere daha soruyorum. Böyle yönetilmek reva mı? CHP’nin ya da sosyal demokrasinin hangi ilkelerinde halk soyulabilir, halkın kaynakları kendi cebine indirilebilir, halkın kaynaklarıyla yandaşlar zengin edilebilir, çoluk çocuğuna zevk, sefa yaşatılabilir var? Var mı böle bir şey? Hangi CHP ilkesinde bunlar yazıyor? Eğer sol ise sosyal demokrasiyse, ben ve arkadaşlarım işte buradayız… Bu insanların hiçbir tanesinin sosyal demokrasiyle, CHP ile en ufak sorunu dahi yok. Sorun Muharrem İnce’nin seni aday yapmasında, sorun Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun hiçbir parti organında adaylığın onaylanmamasına rağmen aday yapmasında… Tepki Silivri’ye sahip çıkabilme tepkisidir. Silivri’ye tekrar hizmet getirebilme tepkisidir. Silivri’yi çağdaş bir kent haline dönüştüre bilme tepkisidir. Sizinle birlikte bunları başaracağız değerli arkadaşlar.

“BİZE İNANIN, BİZE SAHİP ÇIKIN”

Eğer hala onun anlayışının devam etmesine inanıyorsanız, hiçbir yatırım yapılmadan bu belediyeyi 300 milyon borçlandıran, bu belediye başkanına ve arkadaşlarına destek veriyorsanız, bu paraların çalınmasına razı geliyorsanız. Buyurun oy verin. Ama ‘Hayır biz Silivri’ye sahip çıkacağız. Silivri tekrar hizmetle tanışacak. Silivri tekrar layık olduğu yere gelecek’ diyorsanız ben ve arkadaşlarım buna talibiz. Bize inanın, bize sahip çıkın. 5 yıl sonra gelecekte çocuklarımıza, torunlarımıza layık olduğu bir şekilde bir Silivri bırakalım.  Hepinize sevgiler, saygılar. Sağ olun, var olun. Çok teşekkür ediyorum.”

DANS ETTİ, FOTOĞRAF ÇEKİLDİ

Değirmenci, konuşmasının ardından Silivri sahiline kadar coşkulu kalabalıkla birlikte yürüdü. Sokakları ‘Efsane Başkan geliyor’ şeklinde inleten gençlere, vatandaşlarda evlerinden destek verdi. Atatürk meydanında kısa bir konuşma yapan Değirmenci, kendisini destekleyenlerle tek tek fotoğraf çekildi, dans etti.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol