ÇEVRE, SIFIR ATIK VE GERİ KAZANIM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER... ECZACI AYDIN KESKİNOCAK YAZDI.

ÇEVRE, SIFIR ATIK VE GERİ KAZANIM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER...

Şu sıralar korona virüs(covid-19) yüzünden evlerimize kapandık. Okullar, işyerleri, fabrikaların çoğu, otobüs, uçak, toplu taşıt ve özel araçların çoğu çalışmıyor. Boş vaktimizin çokluğundan bol bol okuyup düşünüyoruz. Bazı çevre haberleri dikkatimizi çekiyordur.

OZON TABAKASI YENİLENDİ! Kutuplarda olan ozon tabakası güneşin ışınlarını süzerek dünyanın ısınmasını önler. Buzulların erimesine mani olur. Ozonun normale dönmesi dünyada oksijenin az kullanılmasından oldu. Uçaklar, motorlu araçlar, fabrikalar akla gelen gelmeyen her yerde oksijen yakılmadı, kullanılmadı.

NEHİRLER, DENİZLER, ÇEVRE DAHA TEMİZ! Çevreyi kirleten insanlar, arıtması çalışmayan fabrikalar gibi faktörler, nehirleri ve çevreyi kirletemiyorlar. Örnek: Ergene nehri daha temiz akıyor.

ŞEHİRLERİMİZİN HAVASI TEMİZLENDİ! Milyonlarca motorlu aracın egzoz gazı, tozu, fabrikaların havayı kirleten bacaları çalışmayınca hava temiz oldu. İstanbul’dan Uludağ bile gözükmeye başladı.

Yalnız gözlediğim kadar inşaatlar tam gaz devam ediyor. Ortalık hafriyat kamyonlarına kaldı. Çevremizi bozan büyük faktörlerden biri de hafriyatların çöplerin doğaya kontrolsüz gelişi güzel atılmasıdır. Binlerce yılda şekillenen, oluşan doğayı 5 dakikada mahvetmek insan öldürmekle eşittir. Ormanlarımıza, sularımıza, nehirlerimize, göllerimize, tarla, yayla ve meralarımıza beton molozları dökmeğe kimsenin hakkı yok. Yetkililerin bu sıralar bu konuya daha hassas davranmasını temenni ederim. Yeri gelmişken otomobillerinden izmarit, çöp atanlar, pikniğe gidip çöplerini toplamayanlar, kumsallarda sigara izmaritlerini, çöpünü kuma gömenler! Bizim ülkemizi, çevremizi kirletmeğe hakkınız yok. Çöpünüzü atmayın, toplayın. Bizler, resmi kurumlar sıfır atık için uğraşırken, banka ATM sinde bilgi fişi bile almazken sizler çevreye, topluma kötülük yapamazsınız. Sizler de utanıp iyi bir çevreci olun!

Hatırladığım kadarıyla Silivri de 1995lerde başlayan geri kazanım çalışmaları bu günkü iyi durumuna geldi. Geri kazanım evlerde, fabrikalarda, iş yerlerinde yapılırsa %100 başarı kazanırız. Ürettiğimiz çöpleri evde ayrıştırıyoruz. Kabaca ambalaj malzemeleri, gıda artıkları, kullanılmış yağlar, elbiseler, kitaplar, piller, elektronik atıklar, tamirat molozları, vs... Bunlarda başarı kazandık sayılır. Yalnız evlerimizde tuvalet kâğıtları, çocuk bezleri, hasta bezleri, bozuk gıdalar, bozuk ilaçlar gibi mikrobik ve tehlikeli atıklar da var. Bunlarında hastane, eczane, diş tabiplerinde olduğu gibi kırmızı torbalarda ayrı toplanıp imha edilmesi gerekir. Evlerde kırmızı torba uygulamasını başlatalım. Mikrobik çöplerimizi normal gıda artıklarıyla karışık toplamayalım.

Silivri belediyemizin çöp konteynerleri çeşit ve adet olarak yeterli. Çöp toplama, konteynerlerin yıkanması, çöplerin ayrıştırılmaları ve çevre hassasiyeti çok iyi. Silivrililer olarak çöpleri konteynerlere düzgün atalım. Çevreyi kirletmeyelim. Silivri’mizde konteynerden karton, plastik gibi hurda toplayanlar var. Ben bunları çevre gönüllüsü gibi görüyorum. Bu şahıslara belediyemiz tarafından bir düzenleme getirilmesini arzu ediyorum. Asla bu insanlara mani olunmamalı, yasaklanmamalı. Hepsine Silivri belediyesi yelekleri giydirilmeli. Eldiven, maske, gözlük, bot gibi iş güvenliği malzemeleri olmalı. El arabalarında temiz çuvalları(big box) olmalı. Topladıklarını değerinde satmaları ve geçimlerini devam ettirmelerini arzu ederim.

Çöp konteynerlerinin yerleri ve adetlerinin numaralandırılması iyi olur. Konteynerlerin yerinin değiştirilmesi ve çalınmaları önlenir. Sayıları kesin tespit edilmiş olur.

Bir de sağlıkçı olarak çok mühim bir konuyu gündeme getirmek isterim. Çok kullandığımız deterjanlar ve ziraat ilaçları zehirdir, hücre zehridir. Hücrelerimizi zehirler.(hücrelerin zehirlenmesi başta kansere ve genetik hastalıklara sebeptir.) Ev hanımlarımız, çiftçilerimiz, insanlarımız deterjan ve ziraat ilaçlarını çok az kullanmalıdır. Deterjanlar çok az kullanılsa da köpürüyor, temizliyor. Aşırı kullanıp her taraf köpük köpük olmakla temizlik olmuyor. Çok deterjanın temizlenmesi için çok su sarf ediyoruz. Sularımızı zehirliyoruz. Ayni durum ziraat ilaçlarında da. Deterjan az kullanalım! Sabun ve sıcak su ile temizlik yapalım. Denizlerde, göllerde aşırı yosunlaşma ve renklenmelerin sebebi deterjanlardır.

Akarsu, göl ve denizlerimize kanalizasyon akıtmamalıyız. Arıtmaları çoğaltmalıyız. Arıtmalar devreye girdikçe tertemiz sulara kavuşuyoruz. %100 arıtmalı bir Türkiye hayalim. Kanalizasyonlara yağ akıtmamalıyız. Yağ suların üstünü kaplar. Suyun ve canlıların oksijen almasını önler. Suyun oksijenini azaltır, canlı hayatı öldürür.

Bu aralar gezemiyorum. Silivri de sokağa çıkabilen arkadaşlarımın söylediklerine göre sahil boylarımız, denizimiz, çevremiz çok temizmiş. Belediyemiz çalışmaya devam ediyor. Başkan ve çalışanlarına teşekkürler. Boğluca deresi etrafı binaların renklendirilmesi de güzel bir çalışma oldu.

Son olarak suya çok önem verelim. Az kullanalım. Çok yanlış bir slogan “kirlenmek güzeldir”. Hayır! Kirlenmek güzel değildir. Çocuk nüfusumuzun kendini korumayıp çok kirlendiğini düşünün. Temizlenmek için çok su, çok deterjan, çok şampuan. Bu sloganın suya ne kadar zarar verdiğini tahmin edemeyiz. Çocukken” baltalar elimizde” şarkısını söylerdik. Yanlış olduğunu sonradan anladık. Çevre için ağaç diktik. Fakat şu anda Türkiye’de milyonlarca ağacı kesiyoruz. Kaliteli ağaç ve kaliteli bir orman en az 50 senede yetişir.

Çevreyi; havası, suyu, toprağı, ağacı, denizi her şeyiyle sevelim, koruyalım. Saygılarımla.

Aydın Keskinocak