Silivri Facebook
banner88

DEĞİRMENCİ, YILDIRIM VE KANDEMİR “KAZI KAZAN” (C.DAVUTOĞLU)

DEĞİRMENCİ, YILDIRIM VE KANDEMİR “KAZI KAZAN” (C.DAVUTOĞLU)

SİLİVRİ CHP kanadında yıllardır siyaset yapan üç silahşörler diye adlandırdığımız Selami Değirmenci, Abdullah Yıldırım ve Yılmaz Kandemir yanlarına Mümin Koçoğlu’nu alıp basın mensupları ile akşam yemeğinde buluştu…

Ev sahipliğini Abdullah Yıldırım üstlenmiş ve gazetecileri davet etmişti… Her zamanki gibi keyfi yerindeydi. Kars kazlarının içini pilav ile doldurtmuş iyi bir sunum içinde ikramda bulunuyordu…

Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun konuşulanları anlat derseniz; zaten konular belli …

Her üçünün de hedefinde Başkan Işıklar vardı, yanına da Mümin Tuğlu ve Hüseyin Şahin’i bonus olarak koymuşlar… Bir taraftan birlik beraberlik mesajları verilirken diğer taraftan yaylım ateşi ile taramalı tenkitler geldi…

2014 yerel seçimlerde Özcan Işıklar aday olursa CHP’ye oy vermeyecek misiniz? Dediğimde, Yıldırım ve Değirmenci partimiz için çalışırız mesajı verdi ancak Kandemir inadım inat kazın kanadı iki kanat misali kesinlikle oy vermem diyordu… Hatta, Işıklar seçilirse Foça’ya yerleşeceğini tekrar etti…

Kandemir yanımda oturduğu için fazla yüksek sese gerek kalmadan “her zaman son söyleyeceğini ilk söylüyorsun, meclis kapısında şart koşmuştun; birisi gitmezse meclis üyeliğinden istifa edeceğini söyledin. Niye istifa etmiyorsun?”

Kandemir’in cevabı “daha her şey bitmedi O’nu göndereceğim.” Oldu. Kandemir iyi bir insan içinde ne varsa hemen söylüyor ama bu kendisine çok zarar veriyor yani iyi bir siyasetçi olamaz(!)… Mahkemede bile öyle şeyler söylüyor ki, hakimi de güldürdü, aleyhine olacak sözler söyledi yine de bildiğinden şaşmadı.

Bilmem hatırlar mı? Kandemir’e doğrulukla ilgili bir söz söylemiştim… “Önceden iki çizginin kesiştiği nokta doğru kabul edilirdi, şimdi iki paralelin birleştiği nokta doğru kabul ediliyor.” Diye. Kısaca, kendisini severim ama dünya literatüründe en iyi politikacı %25 doğruları söyler diye geçiyor. Hatırlatmakta fayda var.

Neyse biz yine kazın ayağına pardon yemeğine dönelim… Yemeğin verileceği gün CHP İlçe Binası’na gittiğimde “yemeği Hüseyin Turan düzenledi, dün Abdullah Yıldırımın bürosuna geldi, başbaşa görüştüler” sözlerine bir anlam veremedim. Yemekte ise Abdullah Yıldırım’ın Hüseyin Turan da gelecek demesi aklımı karıştırdı… Yoksa üç silahşörler, Hüseyin Turan’ı CHP’den belediye başkan adayı mı gösterecek diye. “Ne işi var Hüseyin Turan’ın burada zaten gelmez” dedim ve gelmedi tabii ki.

Ertesi gün aradım Hüseyin Turan’ı akşamki yemeği düzenleyip düzenlemediğini sordum. Aldığım cevap beni yanıltmadı “ Abdullah Beyin bürosuna yaptığım bir dizi teşekkür ziyaretleri çerçevesindeydi. Kaz yemek için beni de davet etti ama benim siyasi duruşum gereği böyle bir yemekte olmam mümkün olamaz. Basının karşısına böyle bir yemekte çıkmamız doğru değil.” Dedi.

Şu meşhur kaz yemeğini bir türlü anlatamadın demeyin…

Anlatılacak çok fazla bir şey yok!

Bu yemek, Değirmenci’nin de söylediği gibi bir başlangıç olacakmış…

İlk ısınma turlarından sonra, sular daha da ısınacak.

Kazan iyice kaynayacak…

Kazanın içinde kimler kaynayacak?

“Kazı Kazan”

Sevgiler.

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol