İMBAT OTEL... BİR DAHA GELİRSEM... (CİHANGİR DAVUTOĞLU)

 

İstediğim şartlara uygun (deniz kenarı, havuzlu, internet bağlantılı ve manzaralı) bir otel dikkatimi çekti… Kuşadası Kadınlar Denizi denilen bölgede her şey dahil 126 TL olan bu otele rezervasyon yaptırmak için aradığımda fiyatlar şimdi biraz daha pahalı, siz Anı Tur ile bağlantı kurun dediğiniz fiyattan alabilirsiniz yanıtı verildi…

 

Aradım hemen tur şirketini, biz size döneriz demelerine rağmen o gün cevap yok… Ertesi gün tekrar aradım yine biz sizi ararız yanıtı… Üçüncü gün cevap aynı biz sizi ararız… Yok Kardeşim beni aramayın hemen rezervasyonumu yapın.. Yaptırdık rezervasyonumuzu ve güzel bir tatil hayal etmeye başladık…

 

 Otele geldik… Kapıda güvenlik “içeri araç alınmıyor eşyalarınızı bel boy alır” sözleriyle 3 dakika araçtan eşya indirmemize izin vermedi, kapı ile otel arası 300 metre… Yorgunluktan kendimizi odaya attık, okuyucularımızı habersiz bırakmayalım diye hemen internete girmek istedim ama o da ne internet yok… Aradım resepsiyonu bugün modem arıza yaptı yarın olur ancak lobiden bağlantı kurabilirsiniz dediler… Ertesi gün sabah yine bağlantı yok… Akşam olur dediler yine bağlantı yok… Gittim bir restorana oradan girdim haberleri…

 

 Haydi! Dedim sabırlı ol tatilin tadını çıkar, havuza girelim biraz sakinleyelim… Havuza girmek mümkün değil, bütün şezlonglar sabah saatlerinde üzerine atılan havlu veya eşyalarla tutulmuş… Biz de denize gireriz diye uzun merdivenleri indik ama yine aynı tablo bütün şezlonglar tutulu… Alkol kullanmam ama sordum ne içkiler var diye… Bira kalmış sadece, her gün üçer adet votka, cin ve rakı konuluyormuş ama hemen bitiyormuş… Rus ve Alman Turistler çoğunlukta votka mı dayanır bu güneşe…

 

İkinci gün saat 08.30 bir bayan kapıları vurup house keeper diye herkesi uyandırıyor… Çıktım münasip bir dille(!) Anlattım… Bir daha da böyle bir hatayı tekrarlamadı… Akşam müzik dinlemek için terasta oturuyoruz (müzik ve bayan solist çok başarılı) ön masada oturan birisi buyurun Erol Bey dedi ve ayağa kalkarak sesin az olduğu bir yere gitti… Erol Bey dediği otelin sahibi, bizim otoyu almadıkları yerde son model Mercedes’i görmüş ve kimin diye sormuş gerekli cevabı almıştım… İşte! Telefon gelen şahısın mutlaka yetkili birisi olduğunu tahmin ettim ve birkaç dakikanızı alabilir miyim dedim…

 

Otelin genel müdürüymüş, sıkıntılarımı dile getirdiğimde benden dertli olduğunu gördüm… Otel tadilattan çıkmış ve hemen sezona girmişler… Genel Müdür Emin Bey, en çok personel eğitimi veremeden sezonu açtıklarından şikayetçi ve bazı sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi… Çözüm aslında çok kolay… Toplarsın müdür ve şefleri… Siz onlara, onlarda personele günlük eğitim verir… Gittiğim her büyük otelde bunu izledim ve servisten önce mutat toplantılara şahit oldum… Bu sorunlar müşteriyi asla ilgilendirmemeli…

 

Hiç mi iyi şey yok derseniz, olmaz olur mu? Muhteşem manzara ve Güneş’in batışına doyum olmuyor… Özellikle iki salon şefleri Cemal Baş ve Murat Şişmanoğlu çok başarılılar…

 

Bir de et döner, et ızgara gibi bir şey yok… İnsanların sağlığını düşünüyorlar herhalde(!)… Bugün dördüncü günümüz… Daha denize giremedik ama havuza siftah yaptık… Nasıl mı? Havlularını koyan ve ortalıkta görülmeyen şahısların üç şezlonguna el koydum… Havluları fırlatıp attım…

 

Yarın aynı işlemi deniz kenarında yapacağım. Bir daha İmbat Otele gelirsem tövbeler olsun…

 

Sevgilerimle.