Silivri Facebook
banner88

Migros'ta Anında eğitim...

Çeşitli gıda ürünleri aldıktan sonra, şarküteri bölümüne geldim, pastırma kestiriyorum. Eleman bir eline eldiven takmış, diğer eli çıplak kesmeye başladı. Sol elinde eldiven, ürünü eldivenle alıyor ama sağ eli çıplak, kesme  makinesindeki ürünü sıkıca tutmuş kesmesine devam ediyor.
Müdahale etme gereğini duydum…

 
- Kardeşim çıplak elle tutma, benden sonra gelene, o tarafı keseceksin.
- Bir şey olmaz,
- Olmaz olur mu, gıda talimatlarına göre çıplak elle alamazsın…
- Kısık sesle bir şeyler söylüyor ama savunma değil, komik, ‘elim temiz’…
Başka bir müşteri sıra bekliyor, uzatmayayım diye yandaki kasap bölümüne geçiyorum. Aynı tablo burada da karşıma çıkıyor, aldığım eti kasap bir güzel tek eldivenli eliyle parçalayıp paketleme sırasında eldivensiz eliyle alıp paketi yapıyor. İnsanları üzmek istemiyorum ama sormadan da edemiyorum…
 
- Eldivensiz elini kullanmasan olmaz mı?
- !!!!
- Ne güzel, parçalarken eldivenli elini kullandın, sonrası işi bozdu…
- !!!!
 
Anlaşıldı konuşmayacak… ‘Nereden çıktı bu adam’ diye düşünüyor besbelli… Yine lafı uzatmadan kasaya yöneliyorum. Bir banka kartı veriyorum ve Kipa’da yaptığım gibi bu kartın kampanyası var mı? Diye soruyorum kasiyer kızımıza. Başlıyor anlatmaya, sadece bu kartın değil, diğer kartlara uygulanan tüm kampanya ve koşulları sıralıyor. Başkası olsa çok şaşırır ama bana normal geliyor. Olması ve bilinmesi gerektiği şekilde yanıtlıyor. Aklıma Kipa geldiğinde gülümsüyorum… O sırada boynunda tanıtım kartı olan bir yetkiliye rastlıyorum. Kasiyerinden övgü ile bahsedip, kasapların tek eldivenli çalışmalarının doğru olup olmadığını soruyorum. Cevabı kısa ve öz ‘ tabi ki yanlış, buyurun beraber gidip bakalım’
 
Kasa işlerini eşime bırakıp, kasap reyonuna geçiyoruz. Et ve şarküteri reyon sorumlusunu içeriden çıkartıyor. Tek eldivenli çalışanları topluyor ve başlıyor anlatmaya, yani bir anlamda eğitim veriyor. Bu eğitimin ardından bana dönüp teşekkür ediyor, ‘hatalarımızın bize aktarılmasından çok memnun oluruz, eldivensiz çalışan kişi bir firmanın tanıtım elemanı, bize yardımcı oluyor ama inanın daha sık kontrol edeceğim’ diyor. Ben de teşekkür ediyorum kendisine. Sadece vatandaşlık görevimi yaptığımı söylüyorum…
 
Her yanlışta hemen savunmaya geçip, üstümüze toz kondurmamak yerine işte! Böyle uygulamalı eğitim yapabilsek her şeyi ama her şeyi düzeltebiliriz.
 
Bir de söz açılmışken, Maksi’nin üst katındaki kafeteryalarda sigara içildiğinden şikayetçi okurlarımızın ‘özellikle ikizlerime nikotin ortamından korumak için’ bize yazdığı uzun mailine cevap olsun diye buraları şöyle bir gözlemleyeyim dedim. Hiçbir kafeteryada kül tablası yok. Sigara içirmiyoruz diyorlar. Hatta Emine Teyze, aldığı kristal kül tablalarını çoktan kaldırdığını ifade etti. Birkaç kendini bilmez içmek istese de içirmiyorlarmış. Gönlüm rahat bir şekilde ayrıldım. Bir kez daha yineliyorum ‘savunmaya geçmeden önce kendimize bir baksak nasıl olur’?
 Sevgilerimle.

 


 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol