Silivri Facebook
banner88

PİS KOKUDA İKİNCİ RAUNT... (C. DAVUTOĞLU)

PİS KOKUDA İKİNCİ RAUNT… (C. DAVUTOĞLU)

CUMA akşamı saat tam 17.58’de telefonum çaldı, açtığımda Başkan Işıklar “ yazınızda değindiğiniz, dedikodularda adı geçenlerin hepsini topladım… Ben konuşmadan sizin görüşmenizi istiyorum, yine de düşüncelerinizde ve sonuçlarında serbestsiniz” dedi…

15 dakika sonra belediyede makam odasına geldiğimde Başkan Işıklar, bir işi olduğunu söyleyip (herhalde beni yalnız bırakmak için) gitmiş.

Önce dedikodusu yapılan departmanın erkekleri isyanlarını dile getirdiler ve eşlerine bile bu dolaşan lafları söylediklerini, insanı karalamanın bu kadar kolay olmaması gerektiğini, bu dedikoduları çıkaranı bildiklerini ve o kişinin yaptıklarını anlattılar… (Tabi hepsiyle aynı anda görüşmedim)

Bir müddet sonra 4 bayan geldi konuşmaya… Bayanlardan biri mağdur olan, diğerleri departmanda görevliler..

Bayanlara “önce ben konuşayım… Ben ne savcı, ne de hakimim sadece gazetecilik görevimi yapmak için araştırma yaptım, ismi konuşulan bayana; sizin adresiniz şu değil mi? Kardeşinizin telefonunu buldum, sizinle niye görüşmedim çünkü sizi üzmek istemedim.. Duyumlarla hareket etmem… İsminizin baş harflerini, kısa süreli belediyede çalıştığınızı bile yazmak benim üslubum değil”

Tabi telefonu, adresini nereden bulduğumu sordu, cevabını da kendisi verdi kaynak açıklamak mecburiyetinde değilsiniz.

Aslında bayanlar bu konunun tarafımdan yazılmasına memnun bile olmuşlar… Dedikodu olarak konuşulacağına, gerçeklerin ortaya çıkması açısından olumlu bulmuşlar…

Dedikoduyu çıkaran kişinin bayanlara el kol hareketleri yaptığını, departmana gelen kadınlara yakın ilgi gösterip hemen çay kahve ikram etmek istediğini, mağdur olan bayanı dışarıda yemek için davet ettiğini anlattılar… Hatta kişilik bozukluğundan, zaaflarından bahsettiler.

Bayanlara “madem size bu şekilde davranıyordu niye amirinize hatta başkana anlatmadınız” dedim…

Hepsi işimizden oluruz derdine düşmüş çünkü bu konular çok hassas konular ne zaman şemsiyenin terse döneceğini kimse tahmin edemez… Daha pek çok detay konular sohbetimizde geçti… Uzatmanın bir manası yok!

Konuşmalarımızın sonuna geldiğimizde Başkan Işıklar odaya geldi… Kararlı bir şekilde “benden bir şey gizlemeyin eğer konuşulanlar doğru ise kimsenin gözünün yaşına bakmam, hayatlarını karartırım” diye çıkıştı…

Bayanlar bana anlattıklarını bir de başkana anlattılar… Başkan “madem sizi de rahatsız eden hareketleri vardı, bana gelemeseniz bile başkan yardımcımız Emine hanıma niye söylemediniz” dediğinde cevapları yine duygusaldı “kimsenin ekmek parasıyla oynamak istemedik”

İşte pis kokunun şahit olduğum ikinci raundu…

İsmi geçen şahısın ağzından bu dedikoduyu duyan olmamış ama onun söylediğini söyleyen üçüncü şahıs varmış… Sonrasında da yayıldıkça yayılmış…

Önceden söylediğim gibi savcı, yargıç değilim… Aylardır Silivri’de konuşulan bir konuyu yazarak;  doğruysa yapanların cezalandırılmasını, yalansa ortaya çıkmasını sağlamak istedim.

Kim hatalı, kim değil bunu ortaya çıkarmak çok zor olsa gerek, bir tarafta 7 kişi var, diğer tarafta bir laf atılıp yayılmasını sağlayan insanlar…

Böyle hiç çekinmeden nasıl yazdıysam, bundan sonrada yazmaya devam edeceğim…

Edeceğim ki doğrular ortaya çıksın.

Sevgilerimle.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol