Silivri CHP Sıfır Moral... (Cihangir Davutoğlu)

CHP İlçe Başkanı Selami Değirmenci, Milletvekili Aday Adayı olmak için neredeyse kırk beş gün oldu istifa edeli…
İlçe Yönetim Kurulu yaptığı toplantıda önce oy çokluğu sonrada daha fazla oy alan Hüseyin Şahin’i oy birliği ile ilçe başkanı seçti ve il başkanlığının alacağı kararı beklemeye başladı.

Günler günleri kovaladı, yeni il başkanı üçüncü yönetim kurulu toplantısını yapmasına rağmen hala bir karar alınıp ilçe başkanı olarak birisinin ataması yapılamadı. Aslında 2 Şubatta CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İldeniz Silivri’ye örgüt toplantısı için geldiğinde bir açıklama yapabilir diye bekledik… CHP İlçe Binasına geldiğinde başkan odasında yarım saat kadar kaldı ve üç-dört gazeteci arkadaşla bizde oradaydık… Nebil İldeniz özel sektörde CEO olarak görev yapmış çok pratik ve sıra dışı kişiliği olan birisi… O sohbet toplantısında iki soru sordum kendisine, ilki Hüseyin Şahin ile ilgili mazbata veya bir karar ile gelip gelmediğiydi… Henüz il yönetim kurulu toplanmadığından bir karar yok dedi.
Konuşmasında CHP olarak ne gibi eksikliğimiz var diye soru sordu… Tam beklediğim soruydu, o günlerde araştırdığım ve köşe yazım için konuştuğum gençlerin neden siyaset içinde yetiştirilmediği ve gençlere neden fırsat verilmediğini sordum…

Haklısınız dedi… Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu “üniversitelere gidin yetenekli gençleri bulun getirin’’ dediğini söyledi… O akşam örgüt toplantısında konuşan morali bozuk üyelere, bir tek kendisi moral verici bir konuşma yaptı…

Şimdi bunları niye yazdım biliyor musunuz, son hafta birkaç defa uğradığım CHP İlçe Binası’nda hemen hemen herkesin moralinin sıfır olduğunu gördüm, bu birazda hala açıklanmayan ilçe başkanı için olsa gerek…

Başka sebepleri de var elbette. Cuma öğleden sonra ilçe binasından bir gazeteci kardeşimle çıktıktan sonra yolda ilçe yönetim kurulu üyesi arkadaşımıza rastladık… Şarkının dediği gibi “ümitsiz bir bekleyiş hasreti var içimde'' sözlerine uygun açtı ağzını yumdu gözünü…
 “3.5 ay kalmış genel seçimlere ne ilçe başkanı belli, ne de seçim politikası belli’’ diye veryansın ediyordu, Kılıçdaroğlu’ndan ümidi kesmiş bir şekilde…

Eğer bir mucize olmazsa bu bozuk moralle ne yapılacak seçimlerde merak ediyorum doğrusu…

Bu bozuk morallilere Değirmenci’nin Asistanı Meral Küçükler’de katılmış anlaşılan… Müge Cesur’un, Değirmenci ile ilgili köşe yazısını bahane edip onu partiden kovmak kimsenin haddine değildir, bu yazıdan sonra beni de kovabilirsiniz ama şunu iyi bilmelisiniz ki orası özel mülkünüz değil… Sonradan pişman olacağınız hareketleri yapmanız yaklaşan seçim arifesinde size ve Değirmenci’ye eksi puan olarak geri döner… Siyasi bir kimliğiniz olmadığı için size kolay geliyor olabilir ama gazeteci kimliği ile gelen kim olursa olsuz misafirinizdir, sizi saygılı davranmaya davet ediyorum. Bir gazeteci yazılarında hakaret, küfür ve kişilik haklarınıza saldırmadıktan sonra köşe veya yorum yazmasından dolayı sözlü veya fiili saldırıya uğrayamaz… Bir özür borçlusunuz ve vakit kaybetmeden arayın Müge Cesur’u….  Uzun süre beraber çalıştık Cesur ile kalemi sivridir ama yalan söylemez ve yazmaz.

Bugün ona yapılanlar, dün bize yapıldı, yarın başka gazeteciye yapılabilir… Bu iş o kadar ucuz değil… Yazısından dolayı gazeteciler, kimsenin şamar çocuğu olmadı olamaz da.

Sonuç olarak; şu ilçe başkanı bir açıklansa da sizde rahatlasanız, bizde.

Sevgilerimle.