Silivri Facebook
banner88

Değirmenci :
 
Kaynak : Hürhaber
 
“Tek amacımız CHP iktidarı”
CHP ve Silivri’nin son günlerde yeniden en çok tartışılan ismi Silivri Eski Belediye Başkanı Selami Değirmenci. CHP’ye dönüp dönmemesi ile ilgili yapılan değerlendirmeler hakkında ilk kez konuşan Değirmenci, “Tek amacımız CHP iktidarı” dedi.
 
SİLİVRİ gündemi yine Selami Değirmenci ve CHP ilişkisi ile bu çerçevede geçmişte yaşananları ve gelecek beklentilerini tartışıyor. Örgüt ve kamuoyunda yapılan değerlendirmeler hakkında sessizliğini bozan Değirmenci, Hürhaber İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun’un sorularını yanıtlarken, “Tek amacımız CHP iktidarı” başlığında görüşlerini özetledi.
 
DEĞİRMENCİ: AKP İKTİDARINA KARŞIN CHP’DE TOPARLANMASI KONUSUNDA CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ
Hürhaber: Uzun zamandır insanlar sizin CHP’ye gelip gelmemeniz ile ilgili gelişmeleri tartışıyorlar. Bu süreçte siz neden sessiz kalıyorsunuz?
 
Selami Değirmenci: 2004 seçiminden sonra artık siyasetten tamamen koptuğumuzu beyan etmiştik ve kendi işimize bakmaya başladık. 2 yıl kadar da bu sessizliğimizi sürdürdük. Fakat kamuoyundan öyle yoğun talepler geldi ki insanlar, politikada aktif olarak ön saflarda yer almamızı ve toparlanmaya katkı sunmamızı istediler.
Halkın üzerinde siyaset konusunda büyük bir atalet olduğunu, CHP’nin de bundan nasibini aldığını, İlçe Başkanı Sayın Mümin Tuğlu’nun bütün gayretine rağmen yeterli toparlanmanın olmadığını, örgüt toplantılarının dahi yeterli oranda yapılamadığını, ama aslında Silivri’de önemli sayıda partinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuda bizim de katkı vermemizi istediler. Uzun zamandır da bu konularda da baskı olunca son bir yıldır sizin ve tüm kamuoyunun da bildiği gibi insanların mevcut AKP iktidarına karşın CHP’de toplanması konusunda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bu katkıları verirken de illa parti üyesi olmak gerekmiyor. Üye olmadan da biz bu konudaki çalışmalarımızı sürekli yapıyoruz, üye olmasak ta sürekli yapmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
 
“GEÇMİŞTE HEPİMİZ HATALAR YAPTIK”
Geçmişte elbette hepimiz hatalar yaptık. Ama bundan sonra Cumhuriyet Halk Partililerin, Sosyal Demokratların hatta sağduyulu düşünen tüm liberal insanların da artık mevcut iktidara karşı Türkiye’nin üniter yapısını, Laik düzenini değiştirmeye çalışan, yolsuzluklarla bu ölçüde iç içe girmiş bir iktidara karşı mücadele vermek için, bir tek insanı dahi kaybetmeden derlenip toparlanması lazım. Bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Benim CHP’ye gelmek istememden ziyade insanların CHP’de toplanması için büyük mücadele veriyorum.
 
“BENİ CHP’YE İSTEMEYENLERİN BAŞINI GEÇMİŞTE BENİMLE BİRLİKTE HAREKET EDEN, BENİMLE BİRLİKTE İSTİFA EDEN AMA, SONRADAN CHP’YE GİREN KİŞİLER ÇEKİYOR”
Ne acıdır ki geçmişte benim mücadele arkadaşlarım olan ve benim ihracımdan sonra CHP’den istifa eden ama, yerel seçim sonrası CHP’ye dönen arkadaşlar benim tekrar partiye alınmamam konusunda büyük gayret gösteriyorlar. Bunların kimler olduğunu zaten kamuoyu biliyor. Ama neden böyle yaptıklarını halkın takdirine ve kendi vicdanlarına bırakıyorum.
 
TUĞLU’YA TEŞEKKÜR
Geçtiğimiz hafta da benim CHP’ye gelmem konusunda çok büyük gayret gösteren İlçe Başkanı Sayın Mümin Tuğlu’ya öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Onun Genel Merkez temasları sonucunda müracaat etmem gerektiğini, partiye üye yapılmak istendiğimi söylediler. Ben de onların talebi üzerine müracaatta bulundum. Yoksa üye olsam da olmasam da zaten CHP’de toparlanma çalışmalarıma devam edeceğim.
 
“BEN CHP’LİYİM”
Ben CHP’liyim. GP’den seçime girerken bile herkes biliyor ki konuşmalarımda ‘Ben CHP’liyim, seçimi kazandığım gün derhal CHP’ye gideceğim’ diye her yerde söyledim. Bu gizli kapaklı bir şey değil. CHP’den ayrılmam kendi isteğimle olmadı, ihraç edildim. Şimdi derlenip, toparlanmak için çalışıyorum.
Ama görüyorum ki bazı insanların aleyhte yürüttüğü kampanyalar var. CHP’ye gelmemi istemeyen insanların görüşlerine kesinlikle saygı duyarım. Ama çıkıp mertçe görüşlerini ortaya koymaları gerekiyor. Neden istemediklerini söylemeliler. ‘O, gelirse ben aday olamam’, ‘O gelirse benim istediğim kişi aday olamaz’ düşünceleri son derece yanlıştır.
 
“HANGİ GÖREVE KİMİN GELECEĞİNİ HALK KARAR VERİR”
Ben zaten CHP’ye adaylık talebiyle gelmiyorum. Bir beklentim yok. Sadece katkı vermek, insanların derlenip toparlanmasını istiyorum. Hangi göreve kimin geleceğini halk karar verir. Eğer herhangi bir göreve yarın layık görülürsem seve seve kabul ederim, ama halkın uygun görmediği bir göreve de zaten talip olmam.
 
“SİYASET KAPALI KAPILAR ARDINDA DEĞİL, HALKIN İÇİNDE YAPILIR”
Bu görevlere talip olan insanlara söyleyeceğim bir tek söz var: ‘Önce kendinizi halka benimsettirin, kapalı kapılar arkasında SAKLI BAHÇELERDE yapılan on on beş kişilik toplantılarda dünyalarını küçülten, ufuklarını daraltan insanların Cumhuriyet Halk Partisi adına karar vermeleri, görüş belirtmeleri Cumhuriyet Halk Partisi’ne, sosyal demokrasiye, sağduyulu insanların toplanmasına fayda getirmiyor ancak kişisel duygularını tatmin ediyorlar. Ciddi şekilde Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Türkiye’ye zarar veriyorlar. Çok acı bir gerçek ama aleyhimde kampanya yürüten insanlar, geçmişte benden çok fazla yararlanan hatta bir ölçüde suiistimal eden insanlar olduğunu da bilmesi gereken biliyor. Herhalde korkuları tekrar bir gün göreve gelirsem bu insanların buralarda artık eskisi gibi nemalanamayacaklarını bilmelerinden kaynaklanıyor. Bundan da üzüntü duyuyorum.
 
“HALKA RAĞMEN HİÇBİR GÖREVE TALİP OLMADIM, OLMAM”
Hürhaber: ‘Selami Değirmenci’yi destekleyen kimse yok. Parti istemiyor.’ deniyor. Bu konuda görüşünüz nedir?
 
Selami Değirmenci: ‘Selami Değirmenci’yi kimse istemiyor’ derken, sokağa çıkıp sormaları yeterli. Sokağın sesine kulak vermek gerekiyor. Selami hiçbir dönemde halka rağmen bir göreve gelmedi. Partinin baraj altında olduğu dönemlerde seçim kazanan bir insanı herhalde halk istiyor ki oraya geliyor.
Ben hiçbir zaman tek adam olmadım. Kent Konseyi benim dönemimde kuruldu. Belediye Meclis toplantılarında sadece meclis üyeleri değil, tüm siyasi partilerin ilçe başkanları, tüm meslek odaları başkanları hatta halk, meclis üyesi gibi kabul edilip kararlara katıldı. Önemli meclis kararlarını, sadece meclis salonunda değil, meclis toplantılarından çok önce gerek meclis üyesiyle, gerek parti örgütleriyle tartışarak aldım. Ama vizyonuma yetişemiyorlarsa, ufukları yoksa, ancak eteklerime tutunup taşınan insanlar ben olduğumda ön plana çıkamayacaklarını düşünüyorlarsa, o benim sorunum değil, kendilerini yetiştirmeleri, geliştirmeleri, halka kabul ettirmeleri gerekiyor. Ben 1983 yılında politikaya girdim. Hiçbir dönem siyasette birinin önünü karalayıp keserek, herhangi bir göreve talip olmadım. Her yarışta daha çok koşarak önde olup kazanmak istedim.
Gelecekte adaylığı düşünen arkadaşlarımızın karalayarak, ön keserek aday olmaya çalışmaları belki aday olmalarını engellemez, ama bu asla düşündükleri gibi seçimi kazanmalarına yetmez. Dolayısıyla onlara önerim, bunlar çok zengin de olabilir, çok paralar da kazanmış olabilir, ama gizli mabetlerinden çıkıp halkın arasına girsinler halkın arasında bir araştırma yaptırsınlar. Ondan sonra bir göreve talip olup, olmayacaklarına karar versinler.
 
“HALKIN LAYIK GÖRMEDİĞİNE BEN BİRŞEY YAPAMAM”
Eğer bir gün yerel seçimlerde tekrar aday adayı olursam, yapılacak kamuoyu araştırmalarında aday adayı olacak şahısların tamamının toplamından fazla oy almazsam zaten ben o göreve talip olmam. Bir kişi değil, ister karşımda on kişi aday adayı olsun onların toplamından fazla oy almazsam ben göreve talip olmam. Arkadaşlarım rahat olsunlar. Halka kendilerini anlatsınlar. Kabul görsünler biz onlara sadece destek veririz. Onları seçtirmekten de mutlu oluruz. Ama halk onları o görevlere layık görmüyorsa benim yapabileceğim çok fazla bir şey yok.
 
“KATKIMI İSTEMEYENLER OLACAKLARIN HESABINI YAPMALI”
Hürhaber: CHP Silivri’de neyin hesabı yapılıyor?
Selami Değirmenci: İstemekle halk vermiyor. Onun için talip olunan göreve layık olmak gerekiyor. CHP’yi kullanamayacaklar. Kullanamayacaklarını da geçmiş seçimde gördüler. Yani beni geçmiş seçimleri kaybetmekle suçlayan insanlar, 1994 seçimlerinde benim partimin yüzde 4.5 oyu varken, seçim kazandığımı da görmeleri gerekiyor. 1999 seçimlerinde DSP’nin yüzde 32, benim partimin yüzde 8 oy aldığı Silivri’de aynı sandıkta seçim kazandığımı bilmeleri gerekiyor. Şu anda beni eleştiren, benim partiye gelmemem için mücadele eden insanların katkılarıyla olmadı bu. Halkın bana gösterdiği teveccüh ile oldu. Dolayısıyla orada olmadığım zaman ne duruma düştüklerini 2004 seçimlerinde gördüler. Benim eğer 2004 seçimlerinde CHP’ye seçim kaybettirdiğimi düşünüyorsa bu şahıslar peki alınmadığım zaman gelecekte ne olacağını niye düşünmüyorlar? Eğer ben kaybettiriyorsam, partiden de dışlanıyorsam, kabul edilmiyorsam o, zaman yine katkı vermem istenmiyor demektir. Katkı vermem istenmediğinde de neler olacağının hesabını yapmaları gerekiyor.
 
“YAPTIĞIM HATALARDA ÇOK ÜZÜNTÜ DUYDUM”
Hürhaber: Size kişisel tepkileri olanların haricinde gerçek CHP’lilerden özür dileyebilir misiniz? GP’den aday olmanız hata mıydı?
Selami Değirmenci: Konu özür dileyip, dilememek değil. Ben de insanım, herkes gibi ben de hata yapabilirim. Yaptığım hatalardan elbette çok üzüntü duymuşumdur. Bir insanın hatasından dolayı özür dilemesi de yanlış bir olay değildir. GP’den aday olmak hata değildi. Ben eğer CHP’de ikbal görmeyip, oradan istifa edip bir başka partiden aday olsaydım, bu hata olurdu. Ama beni atacaksın, dışlayacaksın, ondan sonra benim kendimi ispat etme gayretime de saygı duymayacaksın. Bu da doğru değil ki! Halk benim siyaset yapmamı istiyorsa, bende eğer bir birikim varsa, sen bu gün bunu CHP’de yapmama izin vermezsen… Ben burada politika yapmak zorundayım. O, zaman ‘Neden?’diye sormaya hakkın olamaz, bundan dolayı da beni suçlayamazsın. Halk benden bu kadar destek, politikada ön saflarda olmamı bekliyorken, Silivri’de partiyi her zaman kendi çıkarlarına kullanmaya alışık 3-5 tane insanın ‘sen git evinde otur’ demesiyle evimde oturacak halim yok. Bunların kim olduğunu halk çok iyi biliyor. BUNLAR TOPLASAN ON TANE ADAM ETMEZ. Bunların yapmış olduğu kampanya sonucudur bu. Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. Geçmişte onlara verdiğim katkılardan dolayı da büyük pişmanlık duyuyorum ve hakkımı helal etmiyorum. Hak etmediği şeyleri verdiğim insanların aldıkları mutlaka kursağında kalacaktır. Onu bilmeleri gerekiyor.
 
“CHP’DEN KENDİ İSTEĞİMLE AYRILMADIM, İHRAÇ EDİLDİM”
Hürhaber: Halk diyor ki: ‘Selami Değirmenci AKP’yi bize bela etti.’ Acı duyuyorlar.
Selami Değirmenci: AKP’yi ben niye bela edeyim? CHP’den ben kendi isteğimle ayrılmadım, ihraç edildim.
 
“KEDİYİ KÖŞEYE SIKIŞTIRIRSANIZ ASLAN KESİLİR”
Hürhaber: ‘Başka bir sol partiye gidebilirdi’ diyorlar.
Selami Değirmenci: Sol partiye gitsem ne olacak? Sonuçta ben o günlerde gücü olan bir partiye gittim. Hiç oy gücü olmayan bir partiye gidip de orada mücadele etmek istemedim. Sonra yaşananlarla bu noktaya geldik. Tabi ki yanlıştı, ama bir insanı dışlarsanız, iterseniz, uzak tutmaya çalışırsanız, sonuçta o insan mutlaka tepki verir. Kediyi köşeye sıkıştırırsanız aslan kesilir, saldırır, parçalar. Dolayısıyla uzak tutmaya, kazanmaya değil de, itmeye çalışırsanız o döner mutlaka size zarar verir.
 
“GENEL BAŞKANDAN ÖZÜR DİLEDİM, DOLAYISIYLA ÖRGÜTTEN DE”
Geçmişte yapmış olduğum hatalardan dolayı Genel Başkanımdan ben zaten özür dilemişim. Genel Başkanımdan özür dilemek CHP camiasından özür dilemek anlamına geliyor. Ama GP’den aday olmak benim hatam değil. Genel Başkan derken, Genel Başkan Yardımcıları, Genel Sekreter, Genel Sekreter yardımcıları, İl Başkanı, İl yöneticileri, parti meclis üyeleri, İlçe Başkanı ve İlçe Yöneticileri de var özür dilediklerimin arasında.
 
Alıntı : http://www.silivriliyiz.biz/haber?aid=2637

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol